KıbrısManşet

Korkmazhan: Türkiye’dekine benzer kayyum rejimi ve biat kültürü oluşturulmak isteniyor




Sol Hareket Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan, Belediyelerin Birleştirilmesi Yasa Tasarısı‘nın emekçi ve halk düşmanı olduğunu, hedefin de yönetimin merkezileşerek tek elde toplanması ve Türkiye’deki “tek adam” rejimine benzer bir rejimin yaratılması olduğunu vurguladı

Korkmazhan: Türkiye’dekine benzer bir kayyum rejimi ve biat kültürü oluşturulmak isteniyor

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Korkmazhan, Belediyelerin Birleştirilmesi Yasa Tasarısı’nın, 2020 Cumhurbaşkanlığı seçiminden bu yana kalıcı kılınmaya çalışılan kayyum rejiminin bir parçası olduğunu, dayatma ve antidemokratik olan bu yasa ile esas hedefin de yönetimin merkezileşmesi ve tek elde toplanması olduğunu belirtti.

Korkmazhan, “Önce Kıbrıslı Türk liderliği tasfiye edilerek Ersin Tatar kayyum olarak atandı. Ardından partilerin iç işlerine müdahaleler gerçekleşti, Meclis işlevsizleştirildi. Şimdi de yerel yönetimler birleştirilme adı altında tek elden yönetilmek isteniyor. Çok açık bir şekilde Türkiye’deki tek adam rejimi, Kıbrıs’ın kuzeyinde de Türkiye’dekine benzer bir kayyum rejimi ve biat kültürü oluşturmak istiyor ve en küçük demokratik yönetim anlayışına dahi tahammülü yoktur” dedi.

“İrade ve demokrasiye müdahale çabası olan emekçi ve halk düşmanı bir tasarı”

Bu yasanın aksine Kıbrıs’ı Kıbrıslıların, Lefkoşa’yı Lefkoşalıların, Mağusa’yı Mağusalıların ve Lefke’yi Lefkelilerin yönetmesi gerektiğine, yerel yönetimlerin daha da güçlü hale getirilmesi, yerinden yönetim ve doğrudan demokrasinin önündeki engellerin de kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Korkmazhan, diğer yandan ilgili yasanın yine irade ve demokrasiye bir müdahale çabası, emekçi ve halk düşmanı olduğunu, Toplu İş Sözleşmeleri’ni feshetmeyi, yeni ve ağır vergiler uygulamayı ve seçilmiş başkanların yerine kayyumların atanmasına olanak sağlamayı öngördüğünü vurguladı.

Korkmazhan, “Atanmış hükümet yapısının gözümüzün içine baka baka ilgili yasa tasarısını onaylama sürecine koyabilmesi, toplumsal muhalefetin dağınıklığının sonucudur. İlgili yasa tasarısının mecliste onaylanarak, yürürlüğe girmesi durumunda bunun en büyük sorumlusu en geniş güç birliği ve toplumsal muhalefet çabalarına burun kıvırıp, kişisel ve partisel hesap yapanlar olacaktır. Belediye işçileri, halk ve demokratik kitle örgütleri ile birlikte bu dayatma yasa tasarısına karşı mücadele edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.









Başa dön tuşu