Başbakanlık Denetleme Kurulu Başkanı Halil Talaykurt, her Çarşamba saat 10.00’da, tüm personeli “Gelmeyen sonucuna katlanır” diyerek mesaiden çıkarıyor.
Hep birlikte Hala Sultan Camisi‘ndeki din derslerine gidiliyor.
Saat 10.30’da camide olan Talaykurt ve personel caminin alt tarafında bulunan konferans salonunda yaklaşık 1 buçuk saat süren ve Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal tarafından verilen İslam dini dersini dinliyor.
Ünsal derslerde Hristiyanlık ve Yahudilik inanışlarıyla ilgili bazı öğretilere “sapkınlık” suçlaması getiriyor ve rica ile bazı kişileri devlet dairelerinde işe aldırdıklarından bahsediyor.
Devlet memuruna üstelik mesai saati içinde çoğunlukla zorla verilen bu din dersleri tam 8 haftadır devam ediyor.
Durumu sindiremeyen personel Talaykurt’u şikayet edemiyor.
Talaykurt’un personeli camiye götürdüğü sırada dairedeki işlerin kimler tarafından yürütüldüğü, personelin neye göre izinli sayıldığı bilinmiyor.
İşte detaylar;
Din, devletin içine sızdırılıyor: Her hafta gidiyorlar
Tıpkı Türkiye’de yapıldığı gibi ülkemizde de din, yavaş yavaş laik ‘KKTC devletinin’ ve kurumların içine sızdırılmaya başlandı.
İçinde cami bulunan “kaçak külliye” projesinin ülkemizde de inşaatına başlanmasıyla hız kazanan din ve devlet işlerinin birbirinin içine sokulması çalışmaları, devlet dairelerinde çalışan personellerin, yetkili amirler aracılığıyla mesai saatlerinde zorla din derslerine götürülmeleriyle devam ediyor.
Özgür Gazete’nin haftalardır takip ettiği ederek ortaya çıkardığı gerçeğe göre; Başbakanlık Denetleme Kurulu Başkanı Halil Talaykurt, her Çarşamba üstelik mesai saatinde ve bazılarını da zorla olmak üzere tüm personeli Hala Sultan Camisi’ne “din dersine” götürüyor
Herkese açık dersler de var
Yine Türkiye tarafından, Kıbrıs Türk toplumunun talebi olmadan emrivaki şekilde yaptırılan Hala Sultan Camisi’nde, duyurusu yapılan ve herkesin gidebildiği din eğitimi derslerinin yanında, bir de sadece ‘bazı kişi ya da gruplara özel’ eğitimler veriliyor.
Talaykurt: Gelmeyen sonuçlarına katlanır
Yaklaşık iki aydır Başbakanlık Denetleme Kurulu personelinin, durumdan duyduğu rahatsızlığını kulislerde dile getirdiği ve gazetemizin de son üç haftasını görüntüleyerek belgelemeyi başardığı olaya göre; Kurul Başkanı Halil Talaykurt bu eğitimlerle ilgili daire personeline ciddi baskı yapıyor.
Daire personeli her Çarşamba saat 10.00’da Talaykurt’un zorlamasıyla mesaiden ayrılarak Haspolat’ta bulunan Hala Sultan Camisi’ne gidiyor.
Talaykurt’un personele “Gelmeyen sonuçlarına katlanır” cümlesini kurduğu dahi personel tarafından iddia ediliyor.
Personel saat 10.30’da camiye geliyor, konferans salonuna giriyor
Saat 10.30 civarında Talaykurt’la birlikte camiye giden personel, caminin alt tarafında bulunan ve vatandaşların kullanmadığı konferans salonuna iniyor ve 20-30 kişilik bir grupla, Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal’ın eğitimini dinliyor.
Bu sırada dairede işlerin kimler tarafından yürütüldüğü, Talaykurt ve personelin de ne adı altında izinli olduğu bilinmiyor.
Ders 1 buçuk saat sürüyor, çoğu zaman da daireye geri dönülmüyor
Personel eğitimlerde, sahneye bir yazı tahtası koyarak üzerine Arapça harflerle ayetler ve İslam dinine ait öğretiler yazan Ünsal’ı dinliyor.
Kimse soru sormuyor ve yaklaşık 1 buçuk saat süren eğitim hocanın dersi bitirmesiyle sona eriyor.
Camiden saat 12.00 civarında ayrılan personel ve Talaykurt ise zaman zaman daireye geri dönse de bazı günlerde hiç dönmüyor.
Ünsal’dan itiraf: Rica ediyoruz devlette işe alıyorlar
Din derslerinde dikkat çeken noktalardan biri Ünsal’ın ricayla devlet dairelerinde birilerini işe aldırmaları konusundaki itirafları ve devlette iş yaptırmanın yollarını kendince yorumlaması oluyor.
Ünsal, “Birileri bizi arıyor devlette işe girmek için. ‘Abi şununla konuş’ deniyor. ‘Ben birileriyle temasa geçeceğim merak etmeyin’ deyince mutlu oluyorlar. Ama artık değişti. Devlette iş yaptırmanın artık iki yolu var; ya emrettiğin makamın üstünde olacaksın ya da para vereceksin. Ama bazen tutuyor tabi, konuşuyoruz ve oluyor, teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Başka dinlere nefret söylemleri
Din derslerinde dikkat çeken bir diğer nokta ise Ünsal’nın İslam dini dışında Yahudilik ve Hristiyanlık’tan bahsederken nefret söylemi kullanması oluyor.
Aşağıdaki videoda da görüldüğü üzere Ünsal bu dinlerin bazı öğretilerini “sapkınlık” olarak değerlendiriyor.
Ünsal, “Onlara da peygamber geldi, kitap geldi. Ama onlar ne yaptılar? Yahudilik ve Hristiyanlığın sapmasındaki fark şudur; Yahudi ayetin manasını bozar, Hristiyan ayetin kendisini siler”
Personel kimi kime şikayet edecek?
Kulislerde, durumdan rahatsız olan ve Talaykurt’un baskısıyla eğitime gitmek zorunda kalan personelin en çok yakındığı konu ise Talaykurt’u şikâyet edecek bir makam bulamamaları.
Talaykurt’un ise ne amaçla ve hangi yetkiyle mesai saatinde daireden ayrıldığı, personeli de peşinden zorla sürüklediği henüz cevaplanabilmiş değil.
Özel Haber/Pınar Barut