Adli OlaylarEkonomiGüncelInstagramKıbrısManşetSiyasetYaşam

“Kıbrıs’ın kuzeyindeki mağdurlar, sömürü ağlarının içine hapsedilmiş durumdalar”




İnsan Hakları Platformu (İHP) ve Mülteci Hakları Derneği (MHD) Avrupa Birliği İnsan Ticareti ile Mücadele Günü vesilesiyle yaptığı ortak açıklamada, Özgür Gazete‘nin gündeme taşıdığı Cypruvex’e narenciye hasadı için getirilen işçilere işaret ederek, devlet kurumlarının devam eden ihmalleri ve gerçekleşen suçların üzerine gidilmemesine tepki gösterdi

“Kıbrıs’ın kuzeyindeki mağdurlar, sömürü ağlarının içine hapsedilmiş durumdalar”

İnsan Hakları Platformu ve Mülteci Hakları Derneği, Avrupa Birliği İnsan Ticareti ile Mücadele Günü vesilesiyle ortak açıklama yaptı.

Açıklamada, insan ticaretinin modern dünyanın en büyük insan hakları ihlallerinden biri olduğu belirtilerek, Kuzey Kıbrıs’ta da bu durumun giderek kötüye gittiği ifade edildi.

Devlete bağlı bir şirket olan Cypruvex’in 2024 yılında narenciye hasadı için getirdiği işçilere değinilen açıklamada, “Güzelyurt bölgesinde bulunan 600’den fazla işçi, kötü çalışma koşulları, tehditler, ücretlerin ödenmemesi ve zorla çalıştırılma gibi insan onuruna aykırı muamelelerle karşı karşıya kalmıştır. İnsan Hakları Platformu olarak, Mülteci Hakları Derneği’nin de desteğiyle, bu mağdurlara ulaşmak, hukuki destek sağlamak ve adaletin sağlanması için yoğun çaba sarf etmekteyiz. Ancak devlet kurumlarının ihmali ve bu suçun üzerine gidilmemesi, durumu daha da karmaşık hale getirmektedir” ifadelerine yer verildi.

İnsan ticaretinin bireysel mağduriyetlere yol açmasının yanı sıra toplumların vicdanını da yaraladığının belirtildiği açıklamada, “Kölelik benzeri uygulamalar ülkemizde ve dünyanın her yerinde derhal sona ermelidir” denildi.

İnsan Hakları Platformu ve Mülteci Hakları Derneği’nin yaptığı ortak açıklamanın tam metni şöyle:

“Bugün, Avrupa Birliği İnsan Ticareti ile Mücadele Günü vesilesiyle, İnsan Hakları Platformu ve Mülteci Hakları Derneği olarak insan ticaretine karşı ortak bir ses yükseltiyoruz. İnsan ticareti, modern dünyanın en büyük insan hakları ihlallerinden biri olarak karşımızda duruyor ve ne yazık ki, Kıbrıs’ın kuzeyinde bu durum giderek kötüleşmektedir.

2024 yılında Cypruvex isimli devlete bağlı şirketin narenciye hasadı için getirdiği işçiler, insan ticareti mağduru olarak gündeme gelmiştir. Güzelyurt bölgesinde bulunan 600'den fazla işçi, kötü çalışma koşulları, tehditler, ücretlerin ödenmemesi ve zorla çalıştırılma gibi insan onuruna aykırı muamelelerle karşı karşıya kalmıştır. İnsan Hakları Platformu olarak, Mülteci Hakları Derneği’nin de desteğiyle, bu mağdurlara ulaşmak, hukuki destek sağlamak ve adaletin sağlanması için yoğun çaba sarf etmekteyiz. Ancak devlet kurumlarının ihmali ve bu suçun
üzerine gidilmemesi, durumu daha da karmaşık hale getirmektedir.

İnsan ticareti, yalnızca bireysel mağduriyetlere yol açmamakta, aynı zamanda toplumların vicdanını yaralamaktadır. Kıbrıs’ın kuzeyindeki mağdurlar, sömürü ağlarının içine hapsedilmiş durumdalar ve bu ağların parçalanması, ulusal ve uluslararası düzeyde etkili işbirliği gerektirmektedir.

Bugün bir kez daha güçlü bir mesaj veriyoruz:
Kölelik benzeri uygulamalar ülkemizde ve dünyanın her yerinde derhal sona ermelidir!
Ve bir gün herkes özgür oluncaya kadar, mücadelemiz devam edecektir.
Kıbrıs’ın mevcut bölünmüşlüğü, insan tacirleri tarafından fırsata çevrilmekte ve mağdurlar kontrolsüz bir şekilde ülkeye getirilip sömürülmektedir. Her iki tarafın da bu büyüyen sorunu görmezden gelmesini istemiyor, mağdurların korunması ve insan ticaretinin durdurulması için acil ve etkili önlemler alınmasını talep ediyoruz.
Unutulmamalıdır ki,
Kölelik 21. yüzyılda hâlâ var.
Senin ve benim gibi insanlar, meta gibi alınıp satılıyor.
Bu şehirde ve bu ülkede, senin ve benim gibi insanlar.
Ancak bizler bugün buradayız.
Bu, bizim Özgürlük Mücadelemiz.
Adalet ve insan onuru için verilen bir mücadele.
Köleliğin olmadığı bir dünya mümkün.

İnsan ticareti hayatları yok ederken,
Özgürlüğün son sözü söyleyeceğini biliyoruz”









Başa dön tuşu