Adli OlaylarGüncelInstagramKıbrısManşetSağlıkSiyasetYaşam

Yaylalı: Tüm kamu olanaklarını kendileri ve yakınları için kullanıyorlar




Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Ekonomik Kalkınma ve Yerel İş Gücü Politikalarından Sorumlu Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Erman Yaylalı, kamudaki liyakatsizliğe işaret etti, özellikle insan hayatını ilgilendiren Sağlık Bakanlığı’ndaki istihdam politikalarına dikkat çekti

Yaylalı: Tüm kamu olanaklarını kendileri ve yakınları için kullanıyorlar

Yazılı açıklama yapan Yaylalı, ülkede kamu yönetimi alanında yaşanan tüm kötülük ve olumsuzlukların temel nedenlerinin başında; yönetimde bulunan mevcut siyasi figürler olduğunu belirterek, bu kişilerin kendi konumlarını koruma ve bir sonraki seçimleri kazanmaktan başka bir düşünce ve gailelerinin olmadığını kaydetti.

Yaylalı, “Bu şekildeki anlayış uzun yıllardır devletin tüm olanaklarını kullanarak kendilerinin ve yakın çevrelerinin menfaatlerini geliştirerek zenginliklerine zenginlik katmıştır. Devlet yönetimi halk için olacağına, yapılan tüm icraatlar halk yararına yapılacağına, maalesef tüm kamu olanakları kendileri ve yakınları için kullanılmaktadır” dedi.

“Tüm olumsuzluk ve kötülüklerin ana sebebi; liyakatsizliktir”

“TDP, bu adaletsiz ve çarpık anlayış ve yapıyı ortadan kaldıracaktır” diyen Yaylalı, gelişen ve gelişmekte olan çağdaş dünyaya ayak uydurabilmek için kamu yönetimini düzenleyen eskimiş, geçerliliğini kaybetmiş yasaların günümüz koşullarına uygun hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Kamuya istihdamların, adaletli sınav yöntemlerini kullanarak yapılması gerektiğini ancak tamamen partizanca, hiçbir liyakat kuralına uyulmadan yapıldığını belirten Yaylalı, yaşanmakta olan tüm olumsuzluk ve kötülüklerin ana sebeplerinin başında da bu liyakatsizliğin geldiğini söyledi.

“Liyakatli gençler ülkelerinden göç ederken, onların yerini sadece ‘partili’ ya da ‘akraba’ olanlar alıyor”

Yüzlerce çok iyi eğitim almış, konusunda uzman, dünyanın her yerinde mülakatlarda, sınavlarda üstün başarılar göstererek iş bulan, bunu başarabilen Kıbrıslı Türk gencinin, yaratılan bu bozuk düzen sayesinde kendi ülkelerinde yaşam şansı bulamadığına ve ülkelerinden göç etmek zorunda bırakıldığına işaret eden Yaylalı, bu gençlerin yerine de partili ve akraba olmaktan öteye geçmeyen yüzlerce kişinin kamuya istihdam edildiğini hatırlattı.

Yaylalı, “İşte bu bozuk düzen ve bunun yarattığı çarpık, adaletsiz kamu istihdam politikaları sayesinde yönetim mekanizmaları tek tek çökertilmiş ve işlevsiz hale getirilmiştir. Kamu yönetiminin büyük bir kısmı liyakatsiz bir yapıya bürünmüş, hiyerarşik düzen tamamen bozulmuş ayaklar baş, başlar ayak olmuştur. Kimin ne iş yapacağı, görevinin ne olduğu bilinmiyor” ifadelerini kullandı.

“Liyakatsizler, istihdam edildiklerini yerlerdeki düzeni de bozuyor”

Tüm gelişmiş ülkelerde istihdam politikaları uygulanırken en önemli unsurlardan birisinin “görev tanımı” olduğunu ve bunun Kıbrıs’ın kuzeyinde hiç dikkate alınmadığını kaydeden Yaylalı, bu tanımın muhtemelen mevcut yöneticiler tarafından da bilinmediğine dikkat çekti.

Yaylalı, “Bakanlar tarafından geçici işçi ve sözleşmeli personel adı altında hiçbir sınav ve değerlendirmeye tabi tutulmadan kamuya istihdam edilen bu kişiler, istihdam edildikleri işyerlerindeki düzeni de bozmakta ve tamamen başıboş bir yapı oluşmasına sebep olmaktadırlar. Tüm bakanlık, daire, kurum ve kuruluşlarda liyakatsiz kişilerin oluşturduğu buna benzer düzensiz, plansız ve programsız bir yapı oluşturulmuştur” dedi.

“Mihrimah bebeğin sorumluları aranıyorsa bu düzene bakmak yeterli”

Bu durumun sonuçlarının son ve çok kötü bir örneğinin maalesef Sağlık Bakanlığı bünyesinde yaşandığına işaret eden ve Yenidoğan Skandalı’nı hatırlatan Yaylalı, konuyla ilgili her gün ortaya çıkan yeni bilgilerden Sağlık Bakanlığı gibi insan hayatını doğrudan ilgilendiren bir kamu hizmeti biriminde bile her şeyin darmadağın, düzensiz, plansız bir yapıya büründüğünün anlaşıldığını kaydetti.

Yaylalı, “Kimin ne iş yaptığı ne yapması gerektiği, görev, yetki ve sorumluluğunun ne olduğu belli değil. Bunun sorumlusu ilgili Bakanlar ve onların yönetim kadrolarıdır. Mihrimah bebeğin ve daha önce öldürülen birçok kişinin sorumluları aranıyorsa bu bozuk ve adaletsiz yapıyı oluşturanlara ve devam ettirmek isteyenlere bakmak yeterlidir” dedi.

“TDP ülkeyi bu siyasi anlayıştan kurtaracaktır”

Yenidoğan bebek ünitesinde, uluslararası kurallara ve standartlara uygun bir yapı oluşturulmuş olsaydı, orada görev yapan her personelin görev tanımı bilimsel kriterler çerçevesinde yapılsaydı, o bölümde çalışan tüm personel yaptığı işe uygun bir yapıda olsaydı; Mihrimah bebeğin bugün aramızda olabileceğini söyleyen Yaylalı, “Gerçek suçlular bu bozuk düzeni kuran ve kurulmasına, devam ettirilmesine fırsat veren yönetim kademelerindeki kişilerdir” dedi.

Yaylalı, “TDP, ortaya koyacağı çağdaş, bilimsel, adaletli ve halkçı politikaları ile halkımızı hızla fakirleştiren, insanlarımızı yoksullaştıran ve son günlerde görüldüğü gibi ölümle karşı karşıya bırakan bu siyasi yönetim anlayışından ve bu anlayışa sahip kişilerden kurtaracaktır” ifadelerini kullandı.









Başa dön tuşu