Karar beklenen Narin Güran cinayeti davasında savcı mütalaasını okudu: “Dört sanık suçu iştirak halinde işledi, Narin boğularak öldürüldü”. Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran, 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde ölü bulunmuştu. Narin Güran’ın amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabey Enes Güran’la komşuları Nevzat Bahtiyar ‘iştiraken kasten öldürme suçu’ndan ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanıyor
Salim Güran’ın işçisi olay gününü anlattı: Fıskiye düşmüş, onu söyledi
Dört sanık için karar çıkması beklenen duruşmada bugün biri tutuklu üç kişi ‘tanık’ olarak dinlendi.
İlk olarak amca Salim Güran’ın işçisi tutuklu şüpheli 15 yaşındaki R.A. adli gözlem odasından tanık olarak dinlendi. R.A. olay gününü şöyle anlattı:
“Tarlaya gittik. Salim Güran da tarlaya geldi. Saat 08.00-09.00 gibi geldi yanımıza. Bir saat kaldıktan sonra gitti. Daha sonra 15.00-16.00 gibi Salim tarlaya yanımıza geldi. Oturduk biraz, çay yaptık. Babamı aradı Salim. Babam da kendisine yemek yiyip geleceğini söyledi. Salim Güran’la çay içerken babam yanımıza geldi. Salim Güran her gün nasılsa o gün de öyle görünüyordu.
Daha sonra Salim üstünü değiştirmek için yanımızdan ayrıldı. Kıyafetlerinin kirli olduğunu söyledi. Akşam 18.00 gibi de ben, Salim ve babam yemek yapıp yedik. Birisi Salim Güran’ı o sırada aradı. Kim olduğunu hatırlamıyorum. Kız kaybolmuş dediler. Salim ‘Bu saat kız kaybolma saati midir?’ diyerek araca binip gitti babamla. Onlar gidince ben ve kardeşim tarlada kaldık.”
* (Salim Güran’la telefon görüşmesine ilişkin ses kayıtları dinletildi) Mısır tarlasındaki fıskiyeler yere düşüyor. Onu konuşmuşuz. Orada bir fıskiye düşmüş. Onu söylemiş. Olay günü mü konuştuk, hatırlamıyorum. Sadece o gün değil her zaman arardı.
R.A. savunmasına şöyle devam etti:
‘Salim 18.00 gibi bir kez eve gidip geldi’
* (Tutuklandığında tutulan bir tutanakta Salim’e küfrederek ‘Senin yüzünden başımız belaya girdi. Komutanım Salim geldiğinde kıyafetleri kirliydi, ayakları ıslaktı’ diyerek ağlamışsın. Neden böyle yaptın?) Komutanlar karakolda sorduğunda ayakları ıslak olduğuna dair sorularına ‘Yok’ demiştim. Ben böyle bir şey demedim. Salim’in ayaklarına fazla bakmadım ama normaldi. Fazla dikkatimi çekmedi.
* (…’Salim 15.00-16.00 gibi yanımıza geldi’ dedin. 15.52 gibi telefon görüşmen oldu. Neden yanında olduğunu söyledin?) Salim Güran bir kez kıyafetini değiştirmek için eve gidip geldi. 15 dakika sürdü. Bu saat 18.00 gibiydi.
* (Salim’le 15.52’de telefon görüşmeni hatırlıyor musun? Babanı iki kez aramış. Buna ilişkin ne diyorsun?) Salim 15.00-16.00 gibi yanımdaydı. Hatırlamıyorum. Tahmini olarak söylemişim. Saatleri net hatırlamıyorum. Yanıma gelir gelmez babamı sorarak aradı.
* Soruşturma aşamasında kimse bana bir şey söylemedi. Saat konusunda kimse uyarıda bulunmadı.
* (Tarlada baban ve Salim’in dışında başka kimseyi gördün mü?) Köyden birileri vardı. İnek ve hindilerini getiriyordu. Ben ve küçük kardeşim vardık. Birkaç kuzumuz vardı. Kardeşim ona bakıyordu.
(Salim Güran saat 16.00-18.00 arasında uzun süreli yanınızdan ayrıldı mı?) 15.00-16.00 arası yanımıza geldi. Uzun bir süre yanımızdan ayrılmadı.
* (Olay günü elektrikçi hiç yanınıza geldi mi?) Hatırlamıyorum
* (Salim’le telefon görüşmesinde sen neredeydin?) Yukarıdaki tarladaydım.
* (Anne Yüksel Güran’ın avukatı “Olay günü akşama doğru ‘DEDAŞ’tan görevliler geldi’ şeklinde baban Salim’i aradı mı?” diye sordu) Olay günü olup olmadığını hatırlamıyorum. Daha önce bir araç geldiğinde babam aramıştı. Olay günü olup olmadığını bilmiyorum. Çingeneler de gelip gidiyordu.
* (Nevzat Bahtiyar’ın avukatı “Salim Güran’ı kayınpederinin çiftliğine gittin mi” diye sordu) Ben ve Salim bir kez çiftliğe gittik, orası olabilir, bilmiyorum. Olay günü de olabilir, olmayabilir de. Fıskiyeleri bırakmak için gittik. Mahfuz diye biriyle konuştu. “Mahfuz ineklerin pisliğini buraya bırak” dedi. Saati de hatırlamıyorum.
Aile bireylerinin toplantısı izletildi
R.A’nın dinlenmesinin ardından mahkeme başkanı tarafından bazı aile bireylerinin katılımıyla yapılan toplantıya ilişkin görüntüleri izletti.
Bunun üzerine sanık avukatı Mustafa Demir “Celse arasında hukuksuz bir şekilde video geldi. Bu nedenle bu konuda işlem yapılmamasını talep ediyoruz” dedi.
Mahkeme başkanı, görüntünün Erhan Güran’ın evine taktırdığı kamera görüntüsü olduğunu, bir ihbar üzerine Diyarbakır Barosu’na geldiğini ve baronun görüntüyü mahkemeye sunduğunu hatırlattı.
Ortada bir muğlak durum kalmaması için görüntünün dosyaya eklediklerini ifade eden mahkeme başkanı, sanık avukatının talebinin reddine karar verdi.
Ardından Narin Güran’ın amcası Erhan Güran’ın evinin bahçesinde bazı aile bireylerinin katılımıyla yapılan toplantının görüntüleri izletildi.
Aile toplantısındaki çoban: ‘Bana vurdular, karnım direğe çarptı’
Daha sonra Tavşantepe Mahallesi’nde çobanlık yapan Ahmet A. tanık olarak dinlendi:
* (Aile toplantısında görüntüsünde yer alan kişi sen misin?) Evet.
* (Sizi neden çağırdılar?) Erhan ağabeyin evine beni çağırdılar. Bana “Sen de dışardasın, çobanlık yapıyorsun, bir şey gördün mü?” dediler. Yabancı araba hiç görmedim.
* Olay günü Narin Güran’ı görmedim.
* (Sana neden inanmıyorlar, seni arka tarafa çektiler, ne yaptılar?) Bana vurdular. Karnım direğe çarptı. Gömleğimi yırttılar.
* (Kız muhabbeti nedir?) Kız görmedim. Enes’in (Narin’in abisi) kızla birlikte olduğuna şahit olmadım. Namusum ve şerefim üzerine kimseyi görmedim. Ahırda bile kimseyi görmedim. Ahır zaten uzaktadır. Enes’in kız getirdiğini görmedim.
(Seni neden çağırdılar?) Hayvanları otlatıyorum. Güran ailesinden bazıları bana “Gel” dediler. Ben de hayvanların işlerini bitirdikten sonra elimi yüzümü yıkayıp gittim. Ne için gittiğimi de bilmiyordum.
* (Savcıya bir şey söyleme diye tehdit ettiler mi?) Bana bir şey söylemediler. Güranlarla bir işim yok. Köylümüz olduğu için tanıyorum. Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar kardeş gibiydiler.
* (“Çağırdıklarında beni de döverler diye korktum” demişsin) Erhan abiler belki beni de döverler diye korktum. Çünkü kızları kaybolmuş diye.
* (Seni dövmek için kimler arkaya götürdü?) Kurtuluş, Salih, Ömer ve Baran götürdü. Dövdüler. Ben neyse doğru söylüyorum. Bir şey bilmiyorum. O günden sonra ben de çok üzüldüm. Yemek yiyemedim. Ben çoban olduğum için çok dolaşırım bölgede. Bir şey görüp görmediğimi soruyorlar.
* (Enes’i sana çok soruyorlar. Neden duymadım diyorsun? Kürtçe bilmesem de Türkçe biliyorum. Enes ismi çok geçiyor) Ben ne diyeceğimi bilmiyorum ki. “Enes’i gördün mü?” diyorlar. Enes’i nereden göreceğim. Sabah 06.00’da gidiyorum, akşam dönüyorum. Çobanım, kimseye zararım olmaz.
Avukat Eren’in “Erhan elini masaya vuruyor, ‘Biz bir şey duyduk. Biz onu buraya getireceğiz. Konuş eşeğin oğlu konuş’ dediler” demesi üzerine Ahmet A. ağladı:
* (Sanık Enes Güran “Benim ismimi kim orada kullandı? Hakkımda ne konuşmuşlar?” dedi) Bilmiyorum. O kadar insanın arasında sana neden iftira edeyim ki.
Amca: ‘Çobanı şüphelendik’ diye çağırdık’
Ardından amca Erhan Güran dinlenildi:
Mahkeme başkanı “Önceki celse evine kamera takmanızı, ‘Birileri bir şey yapar, üzerimize atmasın diye tedbir amaçlı taktırdım’ dedin. Keşke o zaman toplantı olduğunu söyleseydin” diye sordu.
Erhan Güran, şöyle konuştu:
* Kamera taktırmamızın nedeni iftiralara maruz kalmamak için. Ahmet’i (çoban) çağırdım. Köylüyüz, “Kızımız kayıp bize yardımcı ol” dedim. “Ben görmedim” dedi. Sonra yanımdan şüpheli hareketlerle kaçtı ve uzman çavuşu çağırdım. Sonra köyün dışına çıktı, hayvanları tek başına gönderdi ve kaçtı.
* Sonra “Gidin çağırın” dedim, eve kaçtı. Ardından bizim aileye “Gidin getirin” dedim. Hiç kimseyi görmediğini söyledi. Şüphelendik ve soruları sorduk. Sorduğumuz sorular tamamen kızımızın bulunması içindir. Ailemiz kesinlikle bir senaryo çizmedi ama senaryonun içinde yer aldı. Böyle bir senaryo yok. Çobanı dinlememiz kesinlikle şüpheli hareketlerinden kaynaklıydı.
‘Aile sadece çay içiyor’ diyorlardı, biz de bir şey yaptığımızı göstermek istedik’
Erhan Güran’ın savunması şöyle devam etti:
(Neden ilk celse bana çobanı çağırdığınızı söylemediniz? Ona göre işlem yapardık) O zaman aklıma gelmedi. Sizden gizlediğimiz hiçbir şey yok. O zaman unuttum. Bize “Aile bir şey yapmıyor, sadece çay içiyor” diyorlardı. Biz de bir şey yaptığımızı göstermek için yaptık. Sadece çobanı değil başka kişilere de soru sorduk.
* (Diyarbakır başsavcılığı suç duyurusunda bulundu. Bu konuya ilişkin sizin daha sonra ifadeniz alınabilir. Buna ilişkin ne diyeceksiniz?) Bizi kızımızı öldürmekle itham etmesinler. Gerekiyorsa idam etsinler. Benim elim çobana değmedi ama birkaç tokat atıldı.
‘Gençlerin ani refleksi’
* (Çobanı dövmek için arka tarafa gittiniz mi?) Çoban o sırada “Ben Erhan’a konuşacağım” dediği için gittim. Orada İsa diye birisini söyledi. Bir iki isim söyledi. Bir kadın ismi söyledi. Biz gittik o kadınla konuştuk. O günü dışarı çıkmadığını söyledi. Çobanın yalan söylediğini söyledi.
* Gençler ani refleks olarak arkaya götürdüler. Ben sonra kızdım. Belki toplumun içinde konuşmazdı. Orada konuşurdu. Devamını da alamadık. Zaten ondan sonra çoban ile hiç görüşmedik ve onunla konuşmadık. Ben şüphelendiğim için sorduk.
‘Çobandan ilk günden beri şüpheleniyordu’
(Ahmet’i (çoban) neden çağırdınız?) Bilinçli olarak toplanmadık. Çobandan bir günde şüphelenmedim, ilk günden beri şüpheli davranıyordu. Sürekli kaçıyordu. Ona soru sormak için çağırdık. Biz de kızımız kayıp olduğu için bir şeyler yapmak istiyorduk. Hayatımda ilk kez kamera taktırdım. Kesinlikle kameraya müdahale etmedim. Bazen elektrik kesintisi olduğu için kapanırdı.
* (Ahmet A. ve Nevzat Bahtiyar arasında bir bağlantı var mı?) Sorguladığımızda Nevzat diye biri yoktu. Sonradan ortaya çıktı.
* (Toplantı bir gün önce yapılıyor. Ertesi gün cenaze bulunuyor. Bu tesadüf mü?) Tamamıyla tesadüf. O zamana kadar belki şüphelenmiyordum. O gün şüphelendim belki.
Savcı: Dört sanık suçu iştirak halinde işledi, Narin boğularak öldürüldü
Ardından bir buçuk saatlik mola verildi.
Aranın ardından savcı 14 sayfalık mütalaasını okudu.
Mütalaada tutuklu dört sanığın suçu iştirak halinde işlediği, Narin’in boğularak öldürüldüğü ifade edildi.
Savcı esas hakkındaki mütalaasını tekrarladı ve amca Salim, anne Yüksel, ağabey Enes Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında ‘iştiraken öldürme’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis talep etti.
Gerginlik çıktı, mahkeme salonu boşaltıldı
Mütalaanın ardından Narin Güran’ın babası Arif Güran savcının mütalaasına tepki gösterdi: “Narin için kimse bir şey yapmadı, sadece yapan devlettir. Sayın Başkan, karakolda Enes’e ‘Sen öldürdün’ dediler. Enes de başını duvara vurarak ‘Ben nasıl yaparım’ diye ağlamaya başladı.”
ANKA‘nın haberine göre bunun üzerine salonda gerginlik yaşandı ve duruşmaya 45 dakika ara verildi.
Mahkeme başkanı salonu boşalttı.