Kıbrıs Barış Kültürü Merkezi (CPDC), Disiplinlerarası Hukuk, Alternatif ve Yenilikçi Yöntemler Merkezi (ICLAIM) ile işbirliği içinde, devam etmekte olan “EMBRACE: Haklar İçin Uzlaşı Projesi” kapsamında kapsamlı bir rapor yayımladı
‘Ayrımcı Uygulamaların İzlenmesi’ başlıklı raporda Kasım 2023-Ağustos 2024 arasında toplam 86 şikayet kaydedildi
Kıbrıs Türk toplumuna yönelik AB Yardım Programı kapsamında Avrupa Birliği tarafından finanse edilen proje, uzlaşma ve diyaloğu teşvik etmeye odaklanarak, çözüme kavuşturulmamış Kıbrıs sorunundan kaynaklanan ayrımcı insan hakları ihlallerini ele almayı hedefliyor.
“EMBRACE: Haklar İçin Uzlaşı Projesi” kapsamında hazırlanan “Ayrımcı Uygulamaların İzlenmesi” başlıklı rapor ise, Kıbrıs Genelinde İnsan Hakları İhlalleri çerçevesinde, hem Kıbrıslı Türk hem de Kıbrıslı Rum toplumlarını etkileyen insan hakları ihlallerinin kapsamını, niteliğini ve etkisini belgelemektedir. Bulgular, adanın bölünmüşlüğünün şiddetlendirdiği köklü ve sistematik ayrımcılığa ışık tutmayı amaçlıyor.
Yapılan açıklamada, rapor kapsamında ortaya çıkan bulgulara yer verildi. 14 Kasım 2023 ile 1 Ağustos 2024 tarihleri arasında yaşanan ihlal ve şikayetleri inceleyen raporda bahsi geçen tarihler arasında toplam 86 şikayetin kaydedildiğini ortay koydu.
Kaydedilen 86 yazılı şikayetin 75’i Türkçe
Kaydedilen 86 yazılı şikayetin 75’inin Türkçe, 6 şikayetin Yunanca ve 5 şikayetin ise İngilizce dilinde iletildiği, şikayetlerin niteliğinin ise vatandaşlık hakları, mülkiyet hakları, hareket özgürlüğü ve adalete erişim gibi temek konuları kapsadığını açıklandı.
CPDC’nin açıklamasında, araştırmanın, toplumlar arasında insan hakları ihlallerine ilişkin deneyimlerdeki keskin farklılıkları ortaya koyduğunu ifade etti.
Ortaya çıkan bulgular kapsamında, Kıbrıslı Türklerin şikayetlerinin öncelikli olarak Kıbrıs Cumhuriyeti (KC) vatandaşlığı ve ilgili hakların elde edilmesinin önündeki engellerin yanı sıra geçiş noktalarındaki ayrımcılık ve kamu hizmetlerine erişimdeki engellere odaklandığı kaydedildi. Buna karşılık, Kıbrıslı Rumların şikayetlerinin ise, adanın kuzey kesiminde mülke erişimin kaybedilmesi ve mülk kullanımına getirilen kısıtlamalar etrafında yoğunlaştığı aktarıldı.
“İhlallerin ele alınmasında İki toplumlu bir yaklaşım”
CPDC’nin açıklamasında önceki girişimlerden farklı olarak, bu projenin iki toplumlu bir yaklaşım benimseyerek her iki toplumu da insan hakları ihlallerinin belgelenmesi ve ele alınması sürecine dahil ettiği ve projenin, sivil toplum ortaklıkları yoluyla güven inşa etmeyi, anlayışı geliştirmeyi ve uzlaşmayı teşvik etmeyi amaçladığı ifade ediliyor.
Rapor, ortaya çıkardığı bulguların dışında bu sorunlara çözüm önerileri ve tavsiyeler de sundu. Bu tavsiye ve öneriler ise; Etnik kökene dayalı ayrımcılığı ortadan kaldırmak için vatandaşlık yasalarında reform yapılması,
Yasal taleplere zamanında ve şeffaf yanıtlar verilmesi yoluyla adalete erişimin güçlendirilmesi,
Toplumlar arasındaki uçurumu kapatmak için toplumlar arası diyaloğun genişletilmesi gibi maddeler içerdi.