DünyaInstagramManşetTeknoloji&Bilim

İlk Türk uzay yolcusu Alper Gezeravcı’nın da içinde olduğu Ax-3 misyonu yolculuğuna başladı




Türkiye‘nin uzaya ilk defa insan gönderme projesi kapsamında pilot Alper Gezeravcı‘nın içinde yer aldığı Dragon uzay aracı Florida‘daki uzay merkezinden başarıyla fırlatıldı

Gezeravcı 13 farklı bilimsel deneye imza atacak

Türkiye Uzay Ajansı’nın verdiği bilgiye göre Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 14 gün kalacak olan Gezeravcı, orada 13 farklı bilimsel deneye imza atacak.

Ax-3 uzay misyonu mürettebatının yer aldığı Dragon, NASA‘nın Florida‘daki Kennedy Uzay Merkezi‘nden SpaceX Falcon 9 roketiyle bugün Türkiye saatiyle (TSİ)  00.49’da fırlatıldı.

İlk Türk uzay yolcusu Alper Gezeravcı, Ax-3 misyonunda İspanyol, İtalyan ve İsveçli astronotlarla birlikte görev alıyor.

Gezeravcı ilk mesajını Atatürk’ün sözüyle verdi: “İstikbal göklerdedir”

Dragon’un yaklaşık 36 saatlik bir yolculuğun ardından TSİ TSİ 13.15’de Uluslararası Uzay İstasyonu’na varması hedefleniyor.

Gezeravcı, yolculuğunun başlamasının ardından uzay aracında ilk mesajını “İstikbal göklerdedir” sözüyle verdi.

AA‘nın haberine göre; Gezeravcı’nın uzaydaki ilk sözleri, “Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonu için ilk Türk’ün uzaya adım attığı şu anda Yüce Ata’mızın sözüyle bu anı başlatmak istiyorum: Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün dahiyane sözü; İstikbal göklerdedir” şeklinde oldu.

Gezeravcı, “Uzun zamandır bunun hayalini kuruyordum. Bu harika bir duygu. Başından itibaren şu ana kadar her şey çok iyiydi” şeklinde konuştu.

Gezeravcı yanında Türk bayrağı, aile fotoğrafları ve Yörük kültürüne ait bazı objeler götürüyor.

Ax-3 misyonunda ABD ve İspanya’yı temsilen misyon lideri Michael Lopez-Alegria, İtalyan Hava Kuvvetleri‘nden Pilot Walter Villadei ve Avrupa Uzay Ajansı adına da İsveçli Marcus Wandt bulunuyor.

Daha önce 17 Ocak’ta başlatılması planlanan uzay misyonu, son kontrollerin tamamlanması amacıyla bir gün ertelenmişti.

Alper Gezeravci (solda) ve Tuva Cihangir Atasever

Gezeravcı kimdir?

Gezeravcı, 1979’da Mersin’in Silifke ilçesinde doğdu. Babasının mesleği nedeniyle büyürken Türkiye’nin farklı illerinde yaşadı.

Axiom Space’in internet sitesinde yer alan bilgiye göre Gezeravcı, İstanbul Hava Harp Okulu‘nda Elektronik Mühendisliği alanında lisans eğitimini tamamladı.

Ayrıca Wright-Patterson Hava Kuvvetleri Üssü’ndeki Hava Kuvvetleri Teknoloji Enstitüsü‘nde yüksek lisans yaptı.

Türk Hava Kuvvetleri’nde savaş pilotu olarak görev yapan Gezeravcı, aralarında F-16′nın da bulunduğu birçok uçakta 15 yıllık uçuş tecrübesine sahip. Ayrıca Türk Hava Yolları‘nda yedi yıl kaptan pilotluk yaptı.

Uzay yolculuğunun başlaması İzmir’de bir kahvede takip edildi

Gezeravcı, son olarak Standardizasyon Filosu Akademik Kanat Komutanı olarak Adana‘daki 10’uncu Üs Komuta Birimi‘ne atandı. Filonun standardizasyonu ve değerlendirilmesi, tüm eğitim dokümanlarının Hava Kuvvetleri standartlarına göre düzenlenmesi, tüm F-16 ve KC-135R pilotlarının kontrol uçuşları öncesinde sınavlarının yapılması ve filo dokümantasyon standartlarının denetlenmesinden sorumluydu.

Bir doğa sporları tutkunu olan Gezeravcı, askeri eğitimi sayesinde çok sayıda hayatta kalma kursuna katıldı, çeşitli görevlere gönderildi.

TRT’de katıldığı programda “Uzayla ilgili benim bir hayalim yoktu. Hayalim gökyüzü ile limitliydi” diyen Gezeravcı, Türkiye’nin insanlı ilk uzay projesi için başvuru çağrısı haberlerini gördükten sonra gerekli kriterleri gözden geçirdiğini, daha sonra astronotların biyografilerini incelediğini ve kendinin de yapabileceğine kanaat getirdikten sonra başvurmaya karar verdiğini anlattı.

Axiom Mission 3 mürettabatı

AA’nın haberine göre, 36 bin aday başvuru yaptı. Adayların 30’u Ankara’ya çağrıldı.

Adayların seçilmesinde mühendislik, fizik, tıp ve astronomi alanlarında gösterdikleri faaliyetlerin yanı sıra yaptıkları sporlar da belirleyici oldu.

Gerekli şartları sağlayan adaylar Ankara‘da tıbbi ve psikolojik testlerden geçirildi.

Gezeravcı uzayda hangi deneyleri yapacak?

Gezeravcı, uzayda bulunduğu süre boyunca çeşitli bilimsel deneyler gerçekleştirecek.

BBC Türkçe‘ye konuşan ODTÜ Fizik Bölümü Öğretim Üyesi ve Türk Astronomi Derneği Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Sinan Kaan Yerli, Türkiye’nin bu deneylerle kendi verilerini elde edeceğini ve bu verilerin “paha biçilemez” olduğunu söylüyor:

“Bir deneyin çıktısı, ‘Bu malzeme uzayda böyle davranıyor’ olacak. Bunu başka hiçbir şekilde ölçemezsiniz. Uzaya çıkmak çok pahalı bile olsa, verisi çok daha değerli oluyor.”

Doç. Dr. Yerli şu örneği veriyor:

“Deneylerden bir tanesi olan Vokalkord’da, başka hiçbir sesin olmadığı ortamda solunum, konuşma ve öksürme seslerini yapay zeka ile uzayda deneyerek, bununla ilgili bir algoritma geliştirilecek. Böylece aşağıda solunumla ilgili bir çok hastalık ve enfeksiyon için yapay zeka ile tanı koymaya çalışacaklar.

“Dünya’ya geri döndüğünüzde bu deneyin ve sonuçlarının sahibi siz oluyorsunuz. Bu veri için size gelecekler. O zaman algoritmanın değeri bir anda artıyor. Türkiye bu yarışa sonundan da olsa bir yerinden katılmış oluyor.”

Alper Gezeravcı’nın yürüteceği deneyler üniversite ve araştırma kurumlarınca hazırlandıktan sonra Türkiye Uzay Ajansı ve TÜBİTAK uzay uzmanlarından oluşan bir komisyonca kararlaştırıldı.

‘MİYELOİD’ deneyi ile uzay ortamında radyasyona maruz kalmanın kanser hücreleri üzerindeki etkisi incelenecek.

‘MESSAGE’ deneyi ile yerçekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genlerin tespit edilmesi ve uzay görevlerinde, bağışıklık hücrelerinden hangilerinin yer çekimi tarafından direkt olarak etkileneceğinin, CRISPR gen mühendisliği yöntemleri ile belirlenmesi hedefleniyor.

‘PRANET’ deneyi ile propolis maddesinin mikro yerçekimi ortamındaki bakteriler üzerindeki etkisi araştırılacak. Kontrol ve deney grupları oluşturularak propolisin anti-bakteriyel etkisi test edilecek, sonuçların yer çekimli ortam ile benzer sonuçlar verip vermeyeceği karşılaştırılacak.

Propolis, çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir madde.

Türkiye’nin uzay programı hangi aşamada?

Türkiye Uzay Ajansı 2018’de Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kuruldu.

Bir yıl sonra da TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından başkanı ve yönetim kurulu üyeleri atandı.

Türkiye Uzay Ajansı’nın paylaştığı bilgilere göre, Milli Uzay Programı ile başta Türkiye’de uzay teknolojileri alanındaki ihtiyaçlar ve yetenekler çerçevesinde öne çıkacak teknolojilerin ve gerekli altyapıların geliştirilmesi ve dışa bağımlığının azaltılması hedefleniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Milli Uzay Programı’nı üç yıl önce “2023’te Ay’a gidiyoruz” sözleriyle duyurmuştu.

TÜBİTAK Başkanı Prof. Hasan Mandal, Ekim 2023’te yaptığı açıklamada sert inişin 2026’da gerçekleşeceğini açıkladı.

Doç. Dr. Sinan Kaan Yerli, Türkiye’deki uzay çalışmalarının uzaya uydu fırlatılmasıyla görünür olduğunu, ancak aslında Türkiye’nin bilim insanları ve mühendisleriyle 1970’lerden beri dünyadaki uzay çalışmalarına destek verdiğini söylüyor.

“Uzayı sadece uzaya çıkan şeyler olarak düşünürsek yanlış yaparız. Türk bayrağı uzayda göründüğü zaman Türkiye uzay yarışında anlamına gelmiyor. Tüm dünyadaki uzay çalışmalarına yok sayılmayacak bir katkımız var. Birçok bilim insanımız uzaya fırlatılan uydularda yer almıştır, alet tasarlamıştır, yazılım yazmıştır” diyor ve şu örneği veriyor:

“İlk kadın astrofizikçilerden Dilhan Eryurt teorik astrofizik çalışarak, Apollo 11’in güneş enerjisinden etkilenip etkilenmeyeceğini görevden önce kuramsal olarak hesaplayarak, Apollo 11’in başarısına katkıda bulunmuştur.”

1969 yılında NASA, Ay’a iniş projesine katkıları nedeniyle Dilhan Eryurt’a Apollo Başarı Ödülü vermişti.

Türkiye, uzay faaliyetlerine ilk olarak 1994 yılında fırlattığı haberleşme uydusu ile adım attı.

Türkiye, uzayda uydu sahibi 30 ülkeden biri.

Derleyen: BBCTürk









Başa dön tuşu