DünyaGüncelInstagramSiyasetSürmanşet

Kıbrıslılarla birlikte büyüyen David Lammy, Dışişleri Bakanı olarak atandı




Britanya genel seçimlerinde İşçi Partisi ezici bir zafer kazanarak 14 yıllık Muhafazakâr iktidara son verdi. Parti lideri Keir Starmer, Kral Charles‘ın kendisinden resmen yeni bir hükümet kurmasını istemesinin ardından cuma günü başbakanlık görevini devraldı ve halka ülkeyi “daha sakin sulara” yönlendireceği sözünü verdi

En önemli üç pozisyona kadınlar atandı

Başbakan Starmer, cuma günü hükûmetini kurmaya başladı ve halka hemen çalışmaya başlayacağı sözünü verdi.

Britanya’nın yönetim kademesinin en önemli üç pozisyonu kadınlara verildi ayrıca atanan isimlerin yarısının kadın olması da önemli bir değişime işaret ediyor.

Starmer, Rachel Reeves‘i Britanya’nın ilk kadın Maliye Bakanı olarak atadı. Britanya’da bu pozisyon, tartışmasız olarak Başbakan’dan sonraki en güçlü ikinci pozisyon. 45 yaşındaki Reeves, “Bunu okuyan her genç kıza ve kadına, bugün hırslarınızın sınırı olmaması gerektiğini gösterin” paylaşımında bulundu.

55 yaşındaki Yvette Cooper, iç güvenlik ve politikayı denetlemek üzere İçişleri Bakanı olarak atandı. Cooper, iki farklı zamanda İşçi Partisi’nin içişleri konusunda kilit kişisi olarak görev yapmıştı; şimdi göçmenlik etrafındaki sorunlar işinin büyük bir parçası olacak. İşçi Partisi, Muhafazakâr Parti’nin sığınmacıları Ruanda’ya sınır dışı etme planlarını iptal edeceğini ve bunun yerine yeni bir sınır güvenlik birimi kuracağını daha önce açıklamıştı.

44 yaşındaki Angela Rayner, başbakan yardımcısı olarak atandı. Manchester’daki bir kasabada büyüyen Rayner, 16 yaşında hamileyken okulu bıraktı ve daha sonra bir bakım işçisi oldu. Sendikalarda yıllarca çalıştıktan sonra dokuz yıl önce Parlamento’ya girdi.

Kıbrıslılarla birlikte büyüyen David Lammy, Dışişleri Bakanı olarak atandı

Daha önce Kıbrıslılarla birlikte büyüdüğünü açıklayan Guyanalı bir göçmenin oğlu olan ve avukatlık eğitimi alan 51 yaşındaki David Lammy, Dışişleri Bakanlığı görevine atandı. İşçi Partili başbakanlar Tony Blair ve Gordon Brown’ın kabinelerinde de bakan olarak görev yaptı.

Muhalefetteyken gölge dışişleri bakanı olarak İngiltere’nin dış politikasında “ilerici gerçekçiliği” benimsemesini savundu.

Starmer en büyük parlamento çoğunluklarından biriyle göreve başlıyor

61 yaşındaki Starmer, İngiliz tarihindeki en büyük parlamento çoğunluklarından biriyle görevine başlıyor ve geniş kapsamlı bir reform programı sunması bekleniyor. Başbakan olarak ilk kez Downing Street 10 numaranın dışından ulusa seslenen Starmer’ın da tek mesajı “değişim” oldu ve “Ülkemizin daha büyük bir sıfırlanmaya, kim olduğumuzu yeniden keşfetmeye ihtiyacı olduğu herkes için kesinlikle açıktır” dedi.

2019’dan bu yana 650 sandalyeli Parlamento’da sahip olduğu 250’den fazla sandalyeyi kaybeden Muhafazakâr Parti lideri Rishi Sunak da veda konuşmasında seçmenlerden özür dileyerek seçim kaybının sorumluluğunu üstlendi.

Liberal Demokratlar 2019 genel seçimlerinde sadece 11 sandalye kazanırken 70’ten fazla sandalye elde etti. Geleneksel olarak Birleşik Krallık’ın üçüncü büyük partisi olan Liberal Demokratlar, Birleşik Krallık’ın en büyük partileri kayıran seçim sistemi nedeniyle geçmişte nispeten yüksek oy oranlarını parlamentoda sandalyeye dönüştürmekte zorlanmıştı.

Aşırı sağcı Reform UK oyların yaklaşık yüzde 14’ünü almasına rağmen parlamentoda sadece 5 sandalye kazanarak sağ oyları birçok yerde böldü ve Muhafazakârlara daha fazla zarar verdi.

Zafer, Starmer’ın başarısı olarak görülüyor

Yeni başbakan görevine güçlü bir kişisel yetkiyle başlıyor. İşçi Partisi’nin büyük zaferi pek çok kişi tarafından onun kişisel başarısı olarak görülüyor.

Jeremy Corbyn’in başbakanlık koltuğuna oturması, İşçi Partisi’nin 2019’daki son genel seçimlerden bu yana geçirdiği dikkat çekici ve hızlı dönüşümün de habercisi oldu. 2019’daki son genel seçimlerde, İşçi Partisi’nden ihraç edildikten sonra bağımsız olarak yeniden seçilen eski sert solcu lider Jeremy Corbyn, bir neslin en büyük yenilgisini almıştı.

Starmer, sürdürülebilir kamu maliyesi, gelir vergilerinde artış olmaması ve yeşil bir gündem vaat ederek partiyi tekrar merkeze taşıdı.

İşçi Partisi’nin elde ettiği sonuç, 1997 yılında Tony Blair tarafından elde edilen rekor çoğunluğun biraz gerisinde kaldı. Partinin Gazze’deki savaşa ilişkin tutumu bir etken olabileceği gibi haftalarca süren kamuoyu yoklamalarının İşçi Partisi’nin büyük bir zafer kazanacağını öngörmesi de katılımı etkilemiş olabilir.

Filistin yanlısı birçok bağımsız aday İşçi Partisi’nin eline geçmesi beklenen koltukları aldı. Eski bir insan hakları avukatı olan Starmer, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırılarından kısa bir süre sonra İsrail’in Gazze’deki Filistinli sivillerden elektrik ve suyu kesmeye “hakkı olduğunu” söylemişti.









Başa dön tuşu