DünyaGüncelInstagramSiyasetSürmanşetYaşam

Rektörlük sildi, ODTÜ’lü öğrenciler yeniden yazdı




ODTÜ Rektörlüğü tarafından silinen ‘Biz kadınlar barışta ısrarcıyız ancak yasaklarla savaşacağız’ yazısı ODTÜ’lü öğrenciler tarafından yeniden yazıldı

ODTÜ’nün ‘Kadın Duvarı’ dimdik ayakta!

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Matematik Bölüm binası duvarı, yazan yazı ve el izleri dolayısıyla yıllardır ODTÜ’lü öğrenciler tarafından ‘Kadın Duvarı’ olarak anılıyor.

Ancak duvar, yaz döneminde Rektörlük tarafından beyaza boyandı. Öğrenciler ise hem yazıyı yeniden yazmak hem de katledilen kadın ve LGBTİ+’ları anmak için ‘Kadın Duvarı’ önünde toplandı.

Duvar, ‘Bir kişi daha eksilmeyeceğiz’ ve ‘Jin, Jiyan, azadi’ sloganları eşliğinde boyandı. El izleriyle birlikte duvar eski haline getirildi.

Eski haline ek olarak, dünya genelinde kadın mücadelelerinin sahiplendiği ‘Kadın, yaşam, özgürlük’ sloganı Türkçe, Kürtçe ve Arapça olmak üzere üç dilde yazıldı.

Duvar önünde yapılan ve birçok topluluğun imzacı olduğu ortak basın açıklaması özetle şöyle:

“Bizi değil katilleri koruyan, kadın mezarı haline gelmiş ülkeye hapseden AKP iktidarı bu cinayetlerin sorumlusudur”

“Bizi her gün öldüren, bizleri değil katilleri koruyan, bizi güvensiz kampüslere, ıssız yollara, kadın mezarı haline gelmiş ülkeye hapseden AKP iktidarı bu cinayetlerin sorumlusudur. Failin iktidardan aldığı cesaret bu suç makinelerine de cesaret vermektedir. İstanbul Sözleşmesi’nden imza çeken, çocuk istismarını aklayan, kadınların bağımsız bir yaşam kurmasının önüne politik-ekonomik her türlü engeli çeken AKP bu iklimin ve suçların sorumlusudur.

6284’ü uygulamayarak, failleri aklayarak bu cinayetlere yol açıyor, tüm bunlar yaşanırken de kirli politikalarını kadınlar üzerinden sürdürüyor, kadınları baskı altında tutarak bir araya gelebileceği alanları kısıtlıyor, ”kutsal aile” şiarı ile kadınları aile içine hapsediyor ve sömürüyor, kadına şiddeti ve nefreti daha da körüklüyor.”

“Bizi bu karanlıktan dayanışmamız kurtaracak”

Öfkeliyiz! Kadınların, çocukların, emekçilerin gençlerin, LGBTİ’lerin katledilmediği, şiddete uğramadığı; insanca eşit, özgür bir yaşam kuracağı günler için mücadele edeceğimizi haykırıyoruz. Üniversitelerimizde de bu politikaların yansımalarını görüyor ve hissediyoruz. CİTOP’ün rektörlük tarafından işlevsizleştirilmesi, ÖTK’ların iptal edilmesi, kadın yurtlarında ve akademide cinsiyete dayalı ayrımcılıklar da bu iktidarın politikalarının eseridir.

Biz bu düzene karşı kadınlar en öne diyoruz. Bugün burada hem kaybettiğimiz kadın arkadaşlarımızı anmak için hem de artan savaşlara karşı barış talebimizi de haykırmak için bulunuyoruz.

“Polisin, bakanlığın korumadığı kadınlar için buradayız”

8 yaşındaki Narin’in ölüm haberi tam 19 günün ardından geldi. Meclisteyse şüpheli ölümünün araştırılması AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Bir sene boyunca takip edildikleri cani tarafından arka arkaya saatler içerisinde İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil katledildi. Daha geçtiğimiz gün darp ve cinsel istismara uğrayarak 2 yaşındaki Sıla bebekte öldürüldü. Geçtiğimiz sene ihmalsizliklerden kaynaklı kaybettiğimiz sıra arkadaşımız Zeren Ertaş, Kürtçe tercüman olmadığı için ifadesi alınmayan ve sonrasında öldürülen Fatma Altınmakas ve ismini sayamadığımız binlerce kadın için şu an burada bulunuyoruz.

Katledilen kadınlar mumlarla anıldı

Boyama sonrası, 4 Ekim ‘de İstanbul’da Semih Çelik tarafından vahşice katledilen Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner, 2022’de İran rejim güçleri tarafından öldürülen Mahsa Amini ve İsrail askeri tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi’nin fotoğrafları duvar önüne konuldu ve mumlarla anıldı.

BİANET









Başa dön tuşu