DünyaGüncelInstagramManşetSiyasetYaşam

Tunç: Hukukun Üstünlüğü Endeksi objektif kriterlere dayanmıyor!!




Türkiye Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Dünya Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde Türkiye’nin 117’nci sırada olmasına tepki gösterdi: “Hukuk devleti olmayan, demokrasi olmayan ülkeleri Türkiye’nin üstünde göstermek haksızlık” ifadelerini kullandı

Tunç: Hukukun Üstünlüğü Endeksi objektif kriterlere dayanmıyor!

Bakan Tunç, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Adalet Bakanlığı’nın 2025 bütçesine ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Tunç, Dünya Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde Türkiye’nin 117’nci sırada olmasının ‘haksızlık’ olduğunu savunarak şunları söyledi:

“Hukukun Üstünlüğü Endeksi Dünya Adalet Projesi olarak bilinen kar amacı gütmeyen bir kuruluş ve bunun kurucusu da ABD eski barolar birliği başkanı. Ülkelerde değişik araştırmalar yaparak bir endeks hazırlıyor.

Endekse baktığımız zaman Türkiye’nin gerçekleştirmiş olduğu reformların, uygulamaların maalesef oraya yansıtılmadığını görüyoruz. Ben burada ‘masa başında yapılan endeksler’ demek istemiyorum ama objektif kriterlere dayanmıyor.

Listeye baktığımız zaman Türkiye’nin üstünde gösterilen birçok ülkede demokrasi bile olmadığını göreceksiniz. Hukuk devleti olmayan, demokrasi olmayan ülkeleri Türkiye’nin üstünde göstermek haksızlık. Kar amacı gütmeyen bu kuruluşun bu çalışmaları yapması için bağışa ihtiyacı var. Adalet Bakanlığı bütçesinde geçen yıl bunla ilgili bir ödenek konulmamıştı.

Hala 117’nci sırada göstermeye bizi devam ediyorlar. 2025 bütçesinde de böyle bir ödenek yok. Bağış yapan ülkelerin daha önde çıktığını görüyoruz. Birinci bağışçı ABD Dışişleri Bakanlığı.”

‘Caydırıcılığı sağlayacak taslak çalışmamız var’

Tunç ayrıca, temel kanunların yenilendiğini, yeni ihtiyaçlar doğrultusunda kanunlarda düzenlemelere devam edileceğini söyledi.

Toplumdaki ‘cezasızlık algısını’ kırmak için bazı kanunlarda yeniden değerlendirme yapılması gerektiğini vurgulayan Tunç şöyle devam etti:

“Bu konuda bizim bir çalışmamız söz konusu. Özellikle cezaların alt sınırı bakımından bir cezasızlık algısına yol açtığını görüyoruz. Buradaki caydırıcılığı sağlayacak taslak çalışmamız var. Bunu milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz. Ceza Muhakemesi Kanunumuzda tutuklama sebepleri var. Katalog suçlar var, tutuklama sebebi varsayılan suçlar belli. Katalog suçlar aynı kalmak kaydıyla, iki yılın altındaki suçlarda tutuklama yasağı var. Vücut bütünlüğüne aykırı davranışlarda tutuklama yasağı yok ama diğer suçlarda iki yılın altındaysa tutuklama yasağı var.

Burada özellikle iki yılı da koruyarak, AİHM kriterlerini de karşılayan, suçun işleniş şekli, kişinin suç işleme eğilimi ve kamu düzeni bozma tehlikesi gibi kriterler getirilebilir. Burada takdir milletvekillerimizin. Yine iki yılın altındaki suçlar bakımından da denetimli serbestliğin maktu (kesinleşmiş) bir yıl uygulanması nedeniyle cezasızlığa yol açtığını hepimiz biliyoruz. Denetimli serbestlik tedbirinin bir yıllık maktu süreden yararlanabilmesi için Meclisimizin takdir edeceği bir süre cezaevinde kalma durumu halinde cezasızlık algısıyla ilgili birtakım sorunları da ortadan kaldırabiliriz.

‘Hakim savcı sayısını daha da arttırmamız gerekiyor’

‘Saraylar yapıyorsunuz, içerisinde adalet yok’ denilmesine Tunç şöyle cevap verdi:

“Fiziki mekanlardaki insan unsuru çok önemli. O konuda da uygulamaya koyduğumuz önemli çalışmalarımız var. Bugün 25 bine yakın hakim ve savcımız var. 2002’de dokuz bin bin hakim ve savcımız vardı. Artan iş yüküne oranla bu sayıyı daha da arttırmamız gerekiyor. Avrupa Konseyi ülkeleri arasında biz hakim savcı sayısı ortalamasını henüz yakalayamadık”

‘AİHM uyum oranı Avrupa ortalamasının üstünde’

Tunç, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uyma konusunda Türkiye’ye yapılan eleştirilerin de yersiz olduğunu söyledi.

Önemli olanın AİHM’in verdiği ihlal kararlarına uyum olduğunu belirten Tunç şöyle konuştu:

“Avrupa Konseyi ihlal sayıları yüzde 1,52, Türkiye’nin ise yüzde 1,17. Ülkemiz aleyhine verilen ihlal sayısı 2018’den bu yana her yıl azalıyor.

Avrupa Konseyi ülkelerinin uyum oranı yüzde 78,97, Türkiye’nin uyum oranıysa yüzde 89,66. Dolayısıyla Avrupa ülkelerinin ortalamasının üstünde bir pozitif durum söz konusu”









Başa dön tuşu