Oksijen karanlıkta metal yumrular tarafından üretilebiliyorsa…
Karanlık deniz tabanındaki metal yumruların oksijen ürettiğini keşfeden bilim insanları, şimdi okyanusların en derin bölgelerini araştırmayı planlıyor
Oksijen karanlıkta metal yumrular tarafından üretilebiliyorsa bu sürecin diğer gezegenlerde de yapılabileceği düşünülüyor
Daha önce oksijenin yalnızca fotosentez adı verilen bir süreçle bitkiler tarafından güneş ışığı altında üretilebileceği düşünülüyordu.
Eğer yaşam için hayati öneme sahip olan oksijen karanlıkta metal yumrular tarafından üretilebiliyorsa bu sürecin diğer gezegenlerde de yapılabileceği düşünülüyor.
Yani oksijen zengini ortamlar oluşturarak yaşam da gelişebilir.
Euronews‘ün haberine göre araştırma ekibinin başkanı Prof. Andrew Sweetman ‘amaçlarının sahaya inip ne olduğunu çözmek olduğunu’ söyledi:
“ABD Havacılık ve Uzay Dairesi’ndeki (NASA) uzmanlarla zaten görüşüyor. Onlar karanlıkta oksijen üretiminin diğer gezegenlerde güneş ışığı olmadan yaşamın nasıl sürdürülebileceğine dair anlayışımızı yeniden şekillendirebileceğine inanıyor.”
‘Karanlık oksijen’in keşfi
Kafa karıştırıcı bulgular ilk kez geçen yıl Nature Geoscience dergisinde yayınlandı.
Prof. Sweetman ve ekibi, Hawaii ile Meksika arasında, yaklaşık beş kilometre derinlikteki deniz tabanına sensörler gönderdi. Sensörler, oksijen seviyelerinin tekrar tekrar arttığını gösterdi.
Sweetman “İlk başta bunu görmezden geldim çünkü bana sadece fotosentez yoluyla oksijen üretilebileceği öğretilmişti” dedi.
Alan deniz suyundaki çözünmüş metallerin kabuk parçaları veya diğer kalıntılar üzerinde birikmesiyle oluşan metal yumrularla kaplıydı.
Laboratuvarda yapılan deneyler metal yumruların elektrik akımları üreterek deniz suyunu hidrojen ve oksijene ayırdığını ortaya koydu.
‘Oksijen varsa bunu kullanan mikrobiyal yaşam da olabilir‘
Bulgulara karşı çıkan madencilik şirketleri ve bilim insanları, deneylerin bilimsel tasarımının yetersiz olduğunu ve oksijen üretiminin bir yanılgı olduğunu öne sürdü.
Sweetman buna karşın “Bu yeni deneyler, kesin kanıtları sağlayacak” diyor.
Araştırma ekibi 10 kilometreden daha derin bölgelerde, uzaktan kumandalı dalgıç ekipmanları kullanarak çalışmayı planlıyor. Deneylerin bazıları NASA işbirliğiyle yapılacak.
Sweetman şöyle dedi: “Okyanusların en derin noktalarına ulaşabilen cihazlarımız var. Bunun başka yerlerde de olduğunu bulacağımızdan oldukça eminiz. Bu sürecin neye yol açtığını araştırmaya başlayacağız. Eğer oksijen varsa bunu kullanan mikrobiyal yaşam da olabilir.”
‘Derin deniz madenciliği durdurulmalı’
Çevre örgütleri ve bilim insanlarına göre bulgular deniz tabanı madenciliği planlarının durdurulması gerektiğini gösteriyor.
Derin deniz madenciliği, çevresel etkileri nedeniyle 44 ülkeden 900’den fazla deniz bilimci tarafından durdurulması çağrısıyla karşı karşıya.
Prof. Sweetman da “Derin deniz ekosistemini mümkün olan en iyi şekilde anlamadan önce herhangi bir şey yapmamalıyız” diyerek, madencilik faaliyetlerinin durdurulması gerektiğini savundu.