İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ifadesi sonrası Çağlayan Adliyesi’nde konuştu: “Kurtulmanın yolu sandık, sandık, sandık… Sandık gelecek bu iktidar gidecek”
İmamoğlu’ndan Erdoğan’a: Bu davanın da savcılığına soyunuyorsun
İBB başkanı soruşturmalardan birinde İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesini hedef gösterip tehdit etmekle, diğerindeyse ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ ve ‘yargı görevleri yapanları etkilemeye teşebbüs‘le suçlanıyor.
İmamoğlu, 09.50’den itibaren, avukatları Kemal Polat, Mehmet Pehlivan ve Nusret Yılmaz eşliğinde ifade vermeye başladı. İfade işlemi yaklaşık 1,5 saat sürdü.
İBB başkanı ardından otobüs üzerinde bir konuşma yaptı ve özetle şunları söyledi:
“Yılmayacağız’”
* Bugün burada iktidar partisi hariç bütün siyasi partiler, adaletin tesisi için bize destek olmaya geldiler. 16 milyonun temsilcisi böyle bir ifade vermemeliydi, bugünkü mesele yargının siyasallaşması ve İstanbul’da kurulmaya çalışılan bir kumpasın geldiği sonuçtur. Hedefin ne olduğu belli. İstanbul’da dört aydır yargı tacizinin en üst seviyesini yaşıyoruz ama yılmayacağız.
* Esenyurt’ta başlayan ve Ahmet Özer hocamızın sabahın köründe derdest edilerek hapse atılması, Beşiktaş’ta Rıza Akpolat kardeşimizin haksızca tutuklanması süreciyle beraber bu yargı eliyle süreci dizayn etme çabası devam etmektedir.
* Bugün büyük bir dayanışma ruhu içindeyiz. Siyasi partilerimizin tamamı burada. Genel başkanların da bize katkı sunduğunu biliyorum. Her birine Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için, milletimizin birliği için yürekten minnet duygularımı iletiyorum.
“Nasıl kötü muamele gösterildiğini yaşadık, yaşıyoruz”
* Özellikle 31 Mart’tan sonra gösterilen seçim başarısıyla Türkiye’nin birinci partisi olan CHP’ye, sayın Özel olmak üzere her birimize en fazla da belediye başkanlarına nasıl kötü muamele gösterildiğini yaşadık, yaşıyoruz.
* Elbette bizi farklı konumlandırmaya ve farklı biçimde bizleri yorumlamaya çalışanlar var. İnsanlarımızın bir araya toplanma çabasına bile engel olunmasını anlayamıyorum, korkunun neden kaynaklandığını biliyoruz. Ayağına taş değmesin diye dua ettiğimiz polisimizle halkımızı karşı karşıya getiren aklı kınıyorum!
Yavaş’a teşekkür
* Gelemeyen başkanlarımız var, İzmir, Muğla, Tekirdağ belediye başkanlarımıza teşekkür ettim. Özellikle nasıl kol kola omuz omuza olduğumuzu, “Mesele vatansa gerisi teferruattır” diyerek bir arada olduğumuzu gösteren değerli dostum, ağabeyim, belediye başkanımız Mansur Yavaş’a teşekkür ediyorum.
Gürlek tepkisi
* “Sayın başsavcı biz öyle adil bir dönem kazandırmak istiyoruz ki, senin çocukların dahi, kim hukuksuzluk yapıyorsa bu milletin hiçbir evladının sabahın köründe evinden alınmayacağı günleri herkese eşit bir adalet sistemini, yargının bağımsızlığını biz getireceğiz” dedim. Bunu söylüyoruz, bizi ailesini tehdit etmekle suçluyorlar. Savcılığa ifadeye getiriyorlar. Ben “Bu memlekette bir çocuğumuzun bile eşit olmadığında başımızı yastığa koyamayız” diyen bir ahlakın temsilcisiyim.
‘Bir bilirkişi istatistik kurallarını alt üst ediyor’
* İkincisi, bir bilirkişi istatistik kurallarını alt üst ediyor. İmamoğlu ve yakın çevresinde hangi konu varsa soruşturmanın başladığı anda bilirkişi olarak çağrılıyor. O raporlarla dava açılıyor. Her bilirkişi raporu da başka uzman bilirkişi raporuyla yanlış olduğu tescil ediliyor. Esenyurt ve Beşiktaş operasyonunda üç bilirkişinin ismi yazıyor iken diğer ikisinin haberi olmadan, bilgisi olmadan bir rapor yazıyor, imzalıyor. İkisinin imzası olmadan o üç kişinin imzası olmadan o bilirkişi raporu çıkamaz. Evrakta sahteciliğe giden uydurma bir rapor düzenliyor. Bu millete kötülük düşüneni ben ifşa etmeyeceğim de kim edecek?
Erdoğan’a: Bu davanın da savcılığına soyunuyorsun
* Cumhurbaşkanı “Turpun büyüğü heybede” dedi. Bu “Ben soruşturma seviyesinde olan bu dosyaların her sayfasını biliyorum” demek değil midir? Cumhurbaşkanının böyle bir dosyaya bakabilme, inceleyebilme hakkı var mı? Ona rağmen “Ben davayı takip ediyorum, endişeli bunlar” diyorsun. Geçmişte soyunduğun gibi bu davanın da savcılığına soyunuyorsun. Biz “Aldatıldık” diyenlerden usandık. Aldatıldık diyenlerle işimiz yok, biz aldatılmayız. Yanlışı yap, sonra “Aldatıldık” de. Buna müsaade etmeyeceğiz. Milletin yoksulluk içine gömülmesine vesile oldunuz. Adil bir sistem, yargı bağımsızlığı için mücadele edeceğiz.
“Önümü iliklerim”
* Biz bu ülkenin asil, gururlu, adaletli, yargı mensuplarına sırtımızı yaslayacağız. Bugün kötülük yapanların da o adil yargı düzeninde hesap vermelerini sağlayacağız. Savcının odasına girdim; avukatlarımla ifade verdim. Beni nezaketle karşılayan, ifade vermemi sağlayan savcı beyin önünde önümü iliklerim. Ama yargının önünü iliklemesi için talimat veren zihni bu ülkeden söküp atacağız. Sebepsiz yere buralara gelmeyelim.
“Kurtulmanın yolu sandık, sandık, sandık’”
* İstanbul’daki toplantılarımız gelecekte iktidar yolculuğu toplantıları olacak. Kurtulmanın yolu sandık, sandık, sandık… Sandık gelecek bu iktidar gidecek. Bu işin başka yolu yok! Allah yolumuzu açık etsin, bizi engelleyemezler.