DünyaInstagramManşetSiyaset

İmamoğlu: Bu siyasi operasyon Türkiye’nin itibarını ve ekonomisini zedeliyor






Gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun ”Kent Uzlaşısı” soruşturm:ası kapsamında verdiği ifadeye ulaşıldı. İkinci ifadesini bugün veren İmamoğlu, tüm suçlamaları reddetti

İmamoğlu: Eğer bu kişiler terörle iltisaklıysa neden seçimden önce müdahale edilmedi?

İmamoğlu, savcılık tarafından yöneltilen “Kent Uzlaşısı”nın anlamı ve amacıyla ilgili soruya verdiği yanıtta, bu kavramın kendisiyle ilişkilendirilmesini reddederek, şu ifadeleri kullandı:

“Bu ifadeyi DEM Parti’nin söylemi olarak biliyorum. Ben 2019 seçimlerinden itibaren ‘İstanbul İttifakı’, sonrasında ise ‘Türkiye İttifakı’ söylemini kullandım. Türkiye’nin farklı kesimlerini kapsayan, demokratik bir temsili hedefleyen bu anlayışla seçim çalışmalarımızı yürüttük”

Seçim listelerine alınan kişilerin geçmişte farklı partilerde yer almış olabileceğini belirten İmamoğlu, listelerin CHP Genel Merkezi onayıyla hazırlandığını ve yasal yollarla ilçe seçim kurullarına teslim edildiğini söyledi. YSK’nın bu listeleri denetlemekle yükümlü olduğunu hatırlatan İBB Başkanı, “Eğer iddia edildiği gibi bu kişiler terörle iltisaklıysa neden seçimden önce müdahale edilmedi?” diye sordu.

İmamoğlu, seçimden aylar sonra başlatılan bu soruşturmayı “kasıtlı ve itibarsızlaştırma amacı taşıyan bir yargı operasyonu” olarak nitelendirdi.

Ehliyet yanıtı: Üst düzeyde ahlaksızlık ve kasıtlı

İfadesinde ”Ehliyetiniz var mı? Bugüne kadar hiç pasaport aldınız mı? Yurt dışına legal veya illegal yollardan çıktınız mı?” sorularına şu yanıtı verdi:

”B sınıfı ehliyetim vardır. Pasaportum vardır. Yurt dışına defalarca legal çıkışlarım vardır. ‘İllegal yollardan çıktınız mı sorusunu’ 16 milyon İstanbullunun belediye başkanına sorulmasını en üst seviyede ahlaksızlık ve kasıtlı olduğunu düşünüyorum.’

“Bu iddialar akıl dışı”

İmamoğlu’na yöneltilen bir diğer suçlama ise, adına kayıtlı iki cep telefonu üzerinden terör suçlarından kaydı bulunan toplam 390 kişiyle HTS verileri üzerinden iletişim kurduğu yönündeydi. Bu iddiaya sert tepki gösteren İmamoğlu, şu açıklamayı yaptı:

“Bu hatlardan biri 25 yıldır kullandığım şirketime ait. Bu telefonları ekibim de kullanıyor. Günde yüzlerce kişiyle görüşme yapılıyor. Bu listelerde yer alan kişilerin kim olduğunu bilmem mümkün değil. Eğer gerçekten böyle bir irtibat vardıysa devletin beni uyarması gerekirdi. Ama şimdi, seçimden sonra bu bilgileri önüme koyuyorsanız bu bir tuzaktır, pusudur”

İmamoğlu, devletin görevinin vatandaşını korumak olduğunu vurgularken, “Bu kadar kişi beni aramışsa, neden hiçbir güvenlik uyarısı yapılmadı? Bu ihmali yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağım” dedi.

“Azad Barış ile bire bir ilişkimiz olmadı”

İfadede adı geçen bir diğer kişi olan Azad Barış’a dair de açıklamalarda bulunan İmamoğlu, Barış’ı ilk kez 2021-2022 yıllarında Almanya’da Berghof Vakfı ve PODEM’in ortaklaşa düzenlediği bir düşünce toplantısında gördüğünü söyledi. İkinci karşılaşmalarının ise 2024 yerel seçimleri öncesi CHP Genel Merkezi’nin görevlendirmesiyle yapılan ve DEM Parti heyetinin de yer aldığı toplantılarda gerçekleştiğini ifade etti.

“Azad Barış ile birebir bir ilişkim olmadı. Kendisiyle sadece resmi heyet toplantılarında bir araya geldim. Rapor sunumları dışında kişisel ya da sosyal bir bağımız yoktur. Kendisinin bana rapor talebinde bulunup bulunmadığını da net hatırlamıyorum”

İmamoğlu, Azad Barış’la olan irtibatın büyük ölçüde CHP ile DEM Parti arasında kurulan resmi diyaloglar çerçevesinde gerçekleştiğini, bu görüşmelerin de yerel seçim stratejilerine yönelik araştırma paylaşımlarından ibaret olduğunu vurguladı.

“Bu siyasi operasyon Türkiye’nin itibarını zedeliyor”

İfadesinin sonunda, gözaltına alınış biçimini ve sürecin yürütülüşünü sert bir dille eleştiren İBB Başkanı, “Bu siyasi operasyon Türkiye’nin hukukuna, ekonomisine ve gençlerinin umuduna zarar vermektedir” dedi. Gizli tanık ifadeleri, MASAK raporları ve HTS verilerine dayandırılan suçlamaların “kurgulanmış ve temelsiz” olduğunu söyleyen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Beni ve arkadaşlarımı akla hayale gelmeyecek suçlamalarla hedef almak istiyorlar. Ancak ben Anadolu’nun bağrından çıkmış, devletine ve Cumhuriyet’e bağlı bir yurttaşım. Hak yemem, hakkımı da yedirmem. Bu süreci halkımızın vicdanına havale ediyorum”

Cumhuriyet













Başa dön tuşu