Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul’da depreme ilişkin, “Türkiye, asla değişmemesi gereken gündemini tekrar hatırladı. Büyük deprem geliyorum diyor” dedi. Prof. Dr. Celal Şengör ise, “6,2’lik bir depremin kendisinden küçük artçıları olması beklenen bir durumdur” yorumunu yaptı
Uzmanlar yaşanan deprem sonrası uyarılarına devam etti
İstanbul’da saat 12.49’da 6,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, merkez üssü Marmara Denizi, İstanbul’un Silivri ilçesi olan 6,2 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.
İstanbul’un yanı sıra çevre illerde de hissedilen depremin yerin 6,92 kilometre derinliğinde meydana geldiği belirlendi.
Uzmanlar, İstanbul’daki 6.2 büyüklüğünde meydana gelen depreme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Gazeteci Candaş Tolga Işık’a konuşan Prof. Dr. Naci Görür, “Bu deprem öyle oldu, bitti, geçti denecek bir deprem değil. Türkiye, asla değişmemesi gereken gündemini tekrar hatırladı. Büyük deprem geliyorum diyor. Yetkilileri İstanbulla iligli bir kez daha uyarıyorum. Kaybedecek zamanımız yok, kalmadı” ifadelerini kullandı.
Işık’a konuşan Prof. Dr. Celal Şengör, “6,2’lik bir depremin kendisinden küçük artçıları olması beklenen bir durumdur. Ancak devamında 6,2’den büyük bir deprem ya da depremler olursa bunun İstanbul’da beklenen büyük depremin öncüleri olabileceği ihtimali daha güçlenir” dedi.
Şengör, “Öncüyse de 10 sene sonra olacak depremin mi öncüsü 10 dakika sonra olacak depremin mi bunu bilemeyiz” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Naci Görür: Bunlar Marmara’da beklediğimiz büyük deprem değil
Prof. Dr. Naci Görür, 14:14’te sosyal medyada yaptığı açıklamada, “İstanbul’da Marmara Denizinde, Kumburgaz fayı üzerinde çok deprem oluyor. Değişik büyüklükte. Bunlar Marmara’da beklediğimiz büyük deprem değil. Bunlar bu fayın biriktirdiği stresi artırıyor. Yani kırılmaya zorluyor. Burada asıl deprem daha büyük ve 7’nin üzerinde olacak Deprem deprem olduğu zaman konuşulmayacak kadar önemli bir konudur.
Depremin olmadığı zaman konuşup önlem almak lazım. Bunu başta hükümet, sonra belediye ve halk el ele vererek kenti depreme hazırlaması lazım. Kentsel dönüşüm, bina yapmak kenti depreme hazırlamak değildir. Deprem dirençli kent apayrı şeydir. Artık gerekeni halk yapmalıdır. Yapacağı şey gözetim ve denetimdir” dedi.
