TC Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Azerbaycanlı kardeşlerimizin öz topraklarını savunmasında yanlarındayız. Ermenistan derhal saldırılarını durdurmalı, yurt dışından getirdikleri paralı askerleri, teröristleri geri göndermeli ve işgal ettikleri Azerbaycan topraklarını boşaltmalıdır. Böylece ateşkesin, barışın, istikrarın önü açılmalıdır” dedi.
Akar, Ermenistan’ın Azerbaycan sivil yerleşim birimlerine yönelik saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Barışçıl yollarla çözüm diyenler, “derhal ateşkes” isteyenler, şimdi diyaloğu hatırlayanlar; Dağlık Karabağ ile Azerbaycan’ın yüzde 20’si işgal altındayken, Hocalı’da barbarlıkla, hak-hukuk tanımadan çocuk, kadın, yaşlı demeden binlerce masum insan katledilirken, milyonlarca insan evinden, yurdundan edilmişken 30 sene, neredeydiler” diye soran Akar, şunları söyledi:
1 MİLYONDAN FAZLA KİŞİ YERİNDEN EDİLDİ
Ermenistan, Azerbaycan’ın topraklarının yüzde 20’sine denk gelen Dağlık Karabağ ve civarındaki 7 rayonu yaklaşık 30 yıl önce işgal etti.
İşgal ile birlikte 1 milyondan fazla Azerbaycan Türkü yerlerinden edildi, 22 binden fazla şehit verildi, yaklaşık 4 bin kişinin akıbeti ise hala tespit edilemedi. Dahası, Hocalı katliamı da hala hafızalardadır.
Uluslararası hukukta alınan tüm kararlara, Azerbaycan’ın tüm diplomatik ve barışçıl çabalarına rağmen sorun halen çözülemedi. Ermenistan, BM kararları dahil, uluslararası hukuku da ayaklar altına alarak işgaline devam etmektedir.
ERMENİSTAN’IN ARTAN PROVOKATİF EYLEMLERİ
BM, AGİT ve sorunu çözmek için oluşturulan AGİT Minsk Grubu gibi mekanizmalar, bugüne kadar Azerbaycan topraklarındaki Ermeni işgalinin sonlandırılmasına dair hiçbir somut adım atamamış, müzakereler mevcut durumun yani işgalin normalleştirilmesini, kabullenilmesini amaçlayan bir sürece evrilmiştir.
Uluslararası örgütlerin ve çabaların bu yetersizliğinden, etkisizliğinden şımaran ve küstahlaşan Ermenistan, Azerbaycan’a karşı çeşitli zamanlarda birçok kışkırtıcı eylemde bulundu.
Ermenistan’ın provokatif eylemlerinin sayısı son zamanlarda giderek artmıştır. 12 Temmuz ve 21 Eylül’de Tovuz’daki saldırıların ardından 27 Eylül’de sivil yerleşimlere ateş açması bardağı taşıran son damla oldu.