Kıbrıs sorunu konusunda görüşlerini ifade etmek için bir araya gelen 33 örgüt bugün Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası’nda (KTÖS) düzenlenen toplantıda basın açıklaması yaptı, iki devlet politikasının ne görüşlerini ne de iradelerini yansıttığını ifade etti
Maviş: Kıbrıs sorunundan en fazla Kıbrıslıtürkler zarar görüyor
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, örgütlerin ortak basın açıklamasının okanmasından önce konuştu, müzakere sürecine işaret etti ve Kıbrıs sorunundan en fazla zarar görenin Kıbrıs Türk toplumu olduğunu hatırlattı.
Maviş örgütler olarak ortak müşterekte bir araya gelerek konu hakkındaki fikirlerini basınla paylaşma ihtiyacı duyduklarını belirtti.
Şu an New York’ta devam eden sürece işaret eden Maviş, Kıbrıs Türk toplumunun orada temsil edilmesinin kendileri için önemli olduğunu söyledi.
Maviş, atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a eleştirilerde bulundu ve ardından Barış Derneği adına Ahmet Derya ortak basın açıklamasını okudu.
“Görüşmeler 2017 Crans Montana’dan sonra kesintiye uğramış ve 2020’den sonra tamamen durmuştur”
Ağustos ayı ortalarında bir araya gelen örgütlerimiz, eylül ayının ilk haftasından başlayarak bir dizi barış etkinliğini düzenlemeye başlamıştır.
Bu etkinliklerin bir kısmı gerçekleşmiş bir kısmı da içinde bulunduğumuz hafta ve gelecek haftanın başında gerçekleşecektir.
Peki neydi bizi bir araya getiren ve neydi bizi bu etkinlikleri düzenlemeye iten neden?
Biliyorsunuz ki Kıbrıs sorununun federal bir çözüme kavuşturulması için sürdürülen görüşmeler 2017 Crans Montana başarısızlığından sonra kesintiye uğramış ve 2020’den sonra tamamen durmuştur.
“Tek gerçekçi çözüm federasyondur”
2024 yılı başlarında BM Genel Sekreteri, Kıbrıs sorunu ile ilgili bir şahsi temsilci atamış ve bu şahsi temsilci defalarca Kıbrıs’a gelip temaslarda bulunmuş ve bu temaslarının sonucunu Genel Sekretere bir rapor olarak sunmuştur.
Eylül ayı hem uluslararası Barış Günlerinin (1 Eylül ve 21 Eylül) bulunduğu hem de BM Genel Kurulunun toplandığı aydır. İçinde bulunduğumuz günlerde liderler BM Genel kurulu nedeniyle New York’ta bulunmaktadır.
BM Genel Sekreterinin tarafları bir araya getirmek ve federal çözüm görüşmelerini yeniden başlatmak için bir çaba içinde olduğu haberleri basında yer alıyor.
Kıbrıs’ta iki toplumun barış içinde birlikte yaşamasını sağlayacak tek gerçekçi çözümün federasyon olduğunu bilen bizler, hem Genel Sekreterin bu çabalarını desteklemek hem de Kıbrıslı Türklerin federal çözüm iradesini görünür kılmak için Eylül ayını Barış ayına dönüştürelim dedik.
Kıbrıs sorununun varlığından ötürü hem Kıbrıslı Rumlar hem Kıbrıslı Türkler hem de diğer toplumlar mağduriyet yaşamaktadır ama çözümsüzlükten en çok mağdur olan Kıbrıslıtürklerdir.
“Doğup büyüdüğümüz topraklarda irademiz ve varlığımız yok sayılıyor
Siyasetten ekonomiye, Çalışma yaşamından eğitime, çevreden sosyal yaşama, hayatın her alanında bizim dışımızda alınan kararlarla yönetiliyoruz. Doğup büyüdüğümüz topraklarda irademiz ve varlığımız yok sayılıyor.
Uluslararası toplumun ve uluslararası hukukun dışında bırakılmamız ülkemizin talan edilmesine ve belirli çevrelerin bundan semirmesine olanak sağlarken emekçilerin daha da yoksullaşmasına, üreticilerin yok olmasına yol açmaktadır.
Ülkemiz bizim için yaşanmaz hale getirildiği için yalnızca gençlerimiz değil orta yaş kuşağındaki insanlarımız da göç yollarına düşmektedir.
“Gidenimiz de kalanımız da yurtsuzlaşıyor”
Evet Kıbrıs sorununun çözümü Kıbrıs adasında yaşayan herkesin ve bölge ülkelerinin yararına olacaktır ama biz Kıbrıslıtürkler için olmazsa olmazdır.
Kıbrıs sorununa bulunacak çözüm ne Kıbrıslı Türklerin yok sayıldığı, tek toplumlu bir yapılanma ne de bölünmüşlüğü kalıcılaştıracak iki ayrı devlet olacaktır. Kıbrıs sorununa bulunacak çözüm Birleşmiş Milletler kararlarında ve bugüne kadar varılan mutabakatlarda belirtildiği gibi Federal Çözüm olacaktır.
Federal çözüm biz Kıbrıslıtürkler için romantik bir hayal değil tam tersine en gerçekçi en rasyonel çözümdür.
“Yüksek sesle şunu diyoruz; federal çözüm çabalarını sonuna kadar destekliyoruz”
Bugün burada bir araya gelen sendikalar, meslek odaları, siyasi partiler ve dernekler, yüksek sesle şunu diyoruz ;
Bizim adımıza ileri sürülmeye çalışılan iki ayrı devlet politikası bizim görüşümüz de irademiz de değildir.
Bizler BM Genel Sekreterinin federal çözüm yönündeki çabalarını sonuna kadar destekliyoruz ve bir kez daha altını çizerek haykırıyoruz”
33 örgüt ortak basın bildirisine imza attı
Barış Derneği, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kooperatif Görevlileri Sendikası (KOOP-SEN), Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN), Belediye Emekçileri Sendikası (BES), Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (TIP-İŞ), Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN), Hava Trafik Kontrolörleri Sendikası (HTKS), Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (GÜÇ-SEN), Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (TÜRK-SEN), Kıbrıs Türk Kamu İşçileri Sendikası (KES), Kıbrıs Türk Öğretmenler Yardımlaşma Kooperatifi (TES), Askeri Sivil Hizmetler Sendikası (AS-SEN), Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (DEV-İŞ), Emekçi İşçiler Sendikası (EMEK-İŞ), Genel İşçi Sendikası (GENEL-İŞ), Hak Çalışanları Sendikası (HAK-SEN), Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB), Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası (KTEZO), Bağımsızlık Yolu, Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP), Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Yeni Kıbrıs Partisi (YKP), Baraka Kültür Merkezi, Kıbrıs Türk Biyologlar Derneği, Girne Düşünce Derneği, Sol Hareket, Yeşil Barış Hareketi, İskele Yurttaş İnisiyatifi, Mağusa İnisiyatifi.