EkonomiGüncelInstagramKıbrısManşetSiyasetYaşam

Yeşiller Partisi: Kıbrıslı Rum mallarının gasp edilmesinin Kıbrıs sorununun çözümünün özünü etkiliyor!






Kıbrıs Yeşiller Partisi, adanın kuzeyinde kalan Kıbrıslı Rumlara ait mülklerin gasp edilmesi ve adanın güneyinde konuyla ilgili devam eden tutuklamalarla ilgili yaptığı açıklamada, Kıbrıslı Rum mallarının gasp edilmesinin Kıbrıs sorununun çözümünün özünü etkilediğini ve etnik kökeni ne olursa olsun Kıbrıslılara fayda sağlamadığını belirtti

Yeşiller Partisi: Adanın kuzeyindeki gaspçıların ittifakı inşaat firmaları, emlakçılar, avukatlar ve satıcıları kapsıyor

Yeşiller Partisi bugün yaptığı yazılı açıklamada, bir süredir adanın kuzeyinde kalan Kıbrıslı Rumlara ait mülklerin yasadışı kullanımı ve satışı konusunda inisiyatif alıp konunun gündeme gelmesi konusunda mücadeleyi yoğunlaştırdıkları belirtti.

Konunun daha fazla görünür olmasının sonrasında New York’ta gerçekleşen gayrı resmi toplantıda atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar‘ın bu konuyu gündeme getirip baskı yapmaya çalışacağını tahmin ettiklerini ifade eden Yeşiller Partisi, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tam 18 yıl boyunca yürürlükte olan fakat uygulamadığı yasa ile ilgili adanın kuzeyinde yaşanan sarsıntıların ciddi olmasının şaşırtıcı olmadığını vurguladı.

Atanmış Tatar’ın, New York’taki gayrı resmi toplantıda konuyu gündeme getirmesinin ardından Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hristoudoulides’in kendisine “bağımsız” Kıbrıs yargısına müdahale etme şansı olmadığını belirtmesini selamlayan Kıbrıs Yeşiller Partisi, bu cevabın aslında tamamen olumsuz olmasının daha yerinde olacağına dair görüş belirtti.

Kıbrıslı Rumlara ait mülklerin gaspının Kıbrıs sorununun özünü etkilediğini aktaran Kıbrıs Yeşiller Partisi, bu girişimlerin etnik kökeni ne olursa olsun Kıbrıslılara herhangi bir fayda sağlamadığını belirtti. Konuyla ilgili olarak Hristodoulides ve Dışişleri Bakanı Kombos ile özel birer görüşme gerçekleştirdiklerini açıklayan Yeşiller Partisi, sürecin gündemde kalması için mücadeleyi yükselttiklerini ifade etti.

“Gaspçılar, devam eden suçun azalttığı satışlar nedeniyle protesto yaptı”

Kıbrıs Yeşiller Partisi, geçtiğimiz haftalarda konuyla ilgili adanın kuzeyinde gerçekleşen ve büyük tepki toplayan eyleme de atıfta bulunarak, gaspçıların devam eden suçun azalttığı satışlar nedeniyle işbirliğine giderek eylem yapmasına neden olduğunu söyledi.

“Bu çokuluslu oburlukta “inşaat firmaları”, emlakçılar, avukatlar, satıcılar, “kullanıcılar” ve işgal altındaki topraklardan, Türkiye’den ve diğer ülkelerden (İsrail, İran, Rusya ve bazı Avrupa ülkeleri) siyasi ve ekonomik aktörler gibi pek çok suç ortağı bulunuyor” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada adanın güneyinde tutuklu bulunan Simon Aykut’dan da bahsedildi.

“Gasp ittifakının, gaspı sözde bir insan hakkı olarak tanıtarak harekete geçmesi dikkat çekicidir”

Yeşiller Partisi tutuklu Simon Aykut konusunda “Suçlu inşaat şirketlerinden biri (sanık Şimon Aykut’a ait), muhtemelen işgal altındaki Suriye’nin Golan Tepeleri’ndeki ilk yerleşimci yerleşimlerinden birinin anısına ve onunla doğrudan sembolize edilen Afik adını taşıyor.

Belki de bu durum, ülkesinin bölgemizde yürüttüğü iki savaşın ortasında, Aykut’u desteklemek üzere Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na müdahale etmek için, görünüşe göre başarısız bir şekilde, zaman bulan İsrail Cumhurbaşkanı’nın yoğun ilgisini açıklamaktadır. Gasp ittifakının, gaspı sözde bir insan hakkı olarak tanıtarak harekete geçmesi dikkat çekicidir” ifadelerini kullandı.

“Kıbrıs hukukunun hükümlerinin ötesinde, kolonizasyon ve demografik değişim, Cenevre Sözleşmesi’ne (1949) göre bir savaş suçu teşkil etmektedir ve bu nedenle sonuna kadar ele alınmalıdır” diyen Yeşiller Partisi, olumlu bir ivme kazanması beklenen siyasi ortamda bu tür suçların yasallaştırılmasına dayandırılamayacağını vurguladı.

Yeşiller Partisi açıklamasını “Bu zorlu yolculukta vatandaşların, özellikle de mültecilerin ve onların örgütlerinin rolü belirleyici olacaktır!” sözleriyle noktaladı.









Başa dön tuşu