Başbakanlık Denetleme Kurulu Başkanı Halil Talaykurt, cevaplaması gereken soruların hiçbirine cevap vermeyerek, kendisi üzerinden atanmış Başbakan Ünal Üstel‘e saldırıldığını iddia etti ve “Dinimizi bilmiyoruz, dinimizi öğrenmeliyiz” dedi
Talaykurt: Benim üzerimden Başbakan’a saldırılıyor
Kanal T‘de yayınlanan Haber+ programında Ferda Ekinci‘nin sorularını yanıtlayan Talaykurt, gazetemizin haberiyle ilgili konuştu, bu konunun gereğinden fazla uzatıldığını söyleyerek, kendisi üzerinden Başbakana sistemli bir saldırı yapıldığını iddia etti.
Talaykurt’un konuyla ilgili açıklamaları şöyle;
“Ben 2009 yılından beri devlette üst kademe yöneticiliği yapıyorum. İçinde bulunmadığım Bakanlık ve yönetim kadrosu neredeyse yoktur. Benim yönetim tarzımda memurla üst düzey diyalog, memurun çalışmasını ve motivasyonunu artırmak, kendine güvenmesini sağlamak, onlarla makam kullanarak değil, insani diyaloglar içinde çalışarak iletişim kurmak vardır.
“Personelim extra çalışıyor ben de hak ve adalet anlayışıma göre onlara katkı koyuyorum”
İnsanların kendini geliştirmesi adına katılmak istedikleri organizasyonlara, panellere, yasal içeriğe sahip olan her şeye onları göndermeye çalışıyorum.
Hizmet içi veya hizmet dışı.
Kişinin kendisini geliştirebileceği herhangi bir alanda 1 buçuk saati aşmayacak şekilde idari izin kullandırdım. Ben bu tür inisiyatifleri kullanan bir yöneticiyim. Çünkü bu personeller normal mesainin dışında da mesaiye kalıyorlar gece yarılarına kadar.
Ben de bunun karşılığında katkı koyarım, koymaya çalışırım. Hak adalet anlayışımda bu vardır. Mobing yapmak benim yaşam tarzıma ve inançlarıma uygun değildir.
“Bizim dinimizi bilmediğimiz açıktır. Dinimizi öğrenmek lazımdır”
Dinden korkuluyor çünkü dini bilgilerimiz çok zayıf. Bu eğitimi verecek insanlar da yeterli değildi ama şu anda profesör bir Din İşleri Başkanımız var. Kendisi duayenlerden birisidir. Ondan istifade etmeye çalışıyorum ben.
Daha da önemlisi dinin öğretilmesi çok önemli. Eskiden okullarda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi vardı. Tarım Bilgisi dersi vardı, bir ağaç nasıl ekilecek, nasıl can suyu verilecek öğretilirdi. Tüm bunlar müfredat dışında kaldı.
İnsanlar bilmedikleri şeylerden korkarlar, bizim dinimizi bilmediğimiz açıktır, cenazelerimizin arkasından bir Fatiha okuyamayacak durumdayız.
Ben tabi ki şeriatçı kültüre sahip olan ve devrim yapacak bir adam değilim. Dinimizi öğrenmek lazımdır. Din yalnız din değildir, içinde ahlak, kültür, gelenek, görenek vardır. Bütün bunlar kaliteli bir sosyalleşmeyi de anlatır”
Cevaplaması gereken soruları cevaplamadı
Talaykurt, gazetemizin tespit ettiği ve ispatladığı şekilde; kendisinin ve çalışanların her hafta aynı günde en az 3 saat mesaiden çıkarak din eğitimi alması ve bazı günler de mesai geri dönmemesi konusunda nasıl bir yetkisi olduğunu açıklamadı.
Talaykurt hakkında henüz açılan bir soruşturma ve görevden alma gerçekleşmedi.
