Bağımsızlık Yolu Milletvekili adayı Umut Ersoy, Bakanlar Kurulu‘nun istisnai vatandaşlık verme yetkisinin olmaması gerektiğine değinerek, yeni ve çağdaş vatandaşlık yasası yapılması ve yasada vatandaşlığın belirli kriterlere bağlanması gerektiğini söyledi
Ersoy: Patronların cirit atmaya kalktığı Meclis’te emekçi temsilci olmalı
TV20’de Kıbrıs Dosyası programına konuk olarak Ali Kişmir’in sorularını yanıtlayan Ersoy, deprem sonrası alınacağı söylenen güvenlik önlemlerinin hala daha alınmamasına dikkat çekerek, “Yaşayan insanlarımız için bina güvenliği konusunu sürekli gündemde tutmamız gerekiyor” dedi.
Deprem öncesi İmar Yasası ve Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği (KTMMOB) Yasası’nda değişiklik yapmak istendiğini hatırlatan Ersoy, deprem sonrası ilgili yasa değişiklikleri dondurulduğuna fakat geçtiğimiz günlerde tekrardan değişiklik planının meclisin gündemine geldiğine değindi. Yasa değişikliğindeki niyetin tamamen rant ve sermaye odaklı olduğunu, halkın, şehir plancılarının bir kenara bırakıldığını söyleyen Ersoy, “Bu durumda ya kamudan yanasın ya da sermayeden yanasın” dedi.
Ersoy, günlük gündemlerle değişen ve reaksiyonel muhalefet yapılan anlayışı reddediyoruz diyerek, şimdiki muhalefetin sermayeyi, Ankara egemenlerini karşısına almadığını, halkın somut haklarını proje olarak meclise getirmediğini söyledi.
“Toplu taşımada hafif raylı sisteme geçilmeli, minibüs ve otobüs hatlarıyla desteklenmeli”
Katıldığı programda toplu taşıma sistemi ile ilgili örnekler veren Ersoy, toplu taşıma yokluğunun yakıt, araba ve yedek parça ithalatçılarına yaradığını söyledi. Ersoy, Bağımsızlık Yolu’nun toplu taşımanın hafif raylı sistem, minibüs ve otobüs hatlarıyla desteklenmesi gerektiğini yıllardır dile getirdiklerini belirtti.
Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın Düzce Belediyesi ile toplu taşıma ana planı sözleşmesi imzaladığına değinen Ersoy, Düzce Belediyesi’nin usulsüzlüklerle dolu olduğuna ve trafik sistemlerinin farklılığına dikkat çekti. Ersoy, bu konunun mecliste gündeme gelmediğini söyledi.
“Muhalefet alternatif üretmiyor”
Kıb-Tek, kamusal enerji politikaları ve AKSA konularına da değinen Ersoy, muhalefetin alternatif üretmediğine vurgu yaparak, çözümün AKSA ile olan sözleşmenin feshedilip, AKSA’nın kamulaştırılmasından geçtiğini, Bağımsızlık Yolu’nun bu konudaki yasa tasarısının da hazır olduğunu söyledi.
“İşsizlik belirli bir oranın altına düşene kadar yeni çalışma izni çıkartılmamalı”
Bağımsızlık Yolu olarak üç ayaklı bir nüfus akışı olduğunu tespit ettiklerini söyleyen Ersoy, bunların öğrenci, çalışma izinli ve elini kolunu sallayarak gelen nüfus akışı olduklarını söyledi. ,Elini kolunu sallayarak gelenleri engelleyebilmek için kimlikle giriş çıkışların durdurulması ve sıkı muhaceret denetimlerinin olması gerektiğini belirtti.
İş gücü daha ucuz olsun diye yurt dışından çalışma izniyle işçi getirilmesinin sermaye gruplarının çıkarlarına uygun olduğunu söyleyen Ersoy, işsizlik belirli bir oranın altına düşene kadar, mevcut çalışma izinleri veya uzmanlık gerektiren işler dışında yeni çalışma izni çıkartılmaması gerektiğini belirtti. Öğrencilerin okula kayıt yaptırdıktan sonra kaçak işçi durumuna düştüğünü de ekledi.
“Bakanlar Kurulu’nun istisnai olarak vatandaşlık verme yetkisi olmamalı”
Ersoy, Bakanlar Kurulu’nun istisnai olarak vatandaşlık verme yetkisinin olmaması gerektiğine değinerek, yeni ve çağdaş vatandaşlık yasası yapılması ve yasada vatandaşlığın belirli kriterlere bağlanması gerektiğini söyledi. Bağımsızlık Yolu olarak önerdikleri kriterlerin de tüm dünyada olduğu gibi yıl, hukuk, kültür sınavı ve kota başlıkları altında olduğunu aktardı.
Siyasi patilere minnet duyacak şekilde yapı geliştirdiler diyen Ersoy, bu sistemin alternatiflerini topluma aktarmamız gerekiyor dedi. Patronların cirit atmaya kalktığı mecliste, emekçi temsilcisi olması gerektiğini vurgulayan Ersoy, “Bir kişi çorbadaki sinek olabilir, emeğin çıkarlarını suratlarına vura vura mide bulandırabilir” dedi.
