GenelKıbrısManşetYaşam

Paralik: Açıklamak farz oldu; Plastik poşetler neden yasaklanamadı?






Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Başkanı Sibel Paralik, hiçbir altyapısı olmayan akşamdan sabaha verilmiş yasaklama kararının, içinde bulunulan süreçte olduğu gibi ancak öteleneceğini ve hiçbir zaman etkinlik kazanamayacağını kaydetti

Paralik: Açıklamak farz oldu; Plastik poşetler neden yasaklanamadı?

Oda adına, “Açıklamak farz oldu; Plastik poşetler neden yasaklanamadı?” başlıklı yazılı açıklama yapan Paralik, plastik kirliliğin tüm dünyada her geçen yıl daha da büyük bir sorun haline geldiğine ve gelişmiş ülkelerin bu sorunla mücadele edebilmek için öncelikle plastik kullanımının azaltılması gerektiğini vurguladığına dikkat çekerek, bu sebeple Avrupa Birliği’nin (AB) yasal düzenlemelerle genel olarak ambalaj atıkları ve yaşam süresi kısa olan tek kullanımlık plastik ürünlerin yasaklanması konusunda ciddi adımlar attığını ve atmaya devam ettiğini belirtti.

Paralik, “Plastikler, AB’nde ambalaj atıkları kapsamında değerlendirilmektedir. 1994 yılından beridir ambalaj ve ambalaj atıkları bir bütün olarak ele alınarak; ambalajın tasarımından, atık yönetimi kapsamında imhasına kadar her adımın düzenlenmesi için yasal çalışmalar yapılmaktadır” dedi.

“15-50 mikron arası kalınlıktaki poşetler AB’de yasaklanmıştır”

Paralik şöyle devam etti;

“Bu yasal düzenlemeler, üye ülkelerine ambalaj atıklarının azaltılmasına ilişkin hedefler koyarak, bu hedeflere ulaşmak için pazar koşullarını iyileştirme ve daha çevreci koşullarda, daha çevreci hammaddeden üretilen ambalaj malzemelerinin üretimini ve tüketimini teşviklendiren sistemler geliştirmektedir.

Genişletilmiş üretici sorumluluğu olgusunu da getiren bu yasal düzenlemeler, üretici ve tüketicilere, bilinçlendirme, atığın toplanması ve bertarafı ve veri toplama, raporlama konusunda oluşacak maliyetleri karşılama yükümlülüğü getirmektedir.

1994 ten 2015 senesine kadar geçen tam 21 senelik süre sonunda 2015 senesinde 15-50 mikron arası kalınlıktaki poşetler AB’de yasaklanmıştır.

AB’de atık yönetim hiyerarşişi kapsamında kaynağında ayrı toplama, geri dönüşüm ve depozito geri ödeme planı ile birlikte geri dönüşüm hedefleri konulan ambalaj tipleri belirlenmiştir. Bu hedeflere ulaşma noktasında gerekli önemlerin alınmasını zorunlu kılan kıstaslar getirilmiştir.

“Bazı yasaklamaların ve yaptırımların uygulanması gerekiyor”

Sorumlu tüketici davranışlarını teşvik etmek için bilinçlendirme önlemleri getirilmekte, atıkların atılması ile deniz yaşamı üzerinde oluşacak negatif etkiler konusunda bilinçlendirme yapılmaktadır.

Alternatif yaratan, tekrar kullanımı ve geri dönüşümü mümkün olan ürünlerin de pazarda bulundurulması ön görülmektedir. Bu öngörüye istinaden de üreticisini hem yasal, hem finansal, hem teknik bilgi ve akademik açıdan tüketicisinden akademisyenine, iş insanından bürokratına desteklemektedir.

Çevre Mühendisleri Odası olarak daha sürdürülebilir bir çevrede ve uluslararası standartlarda yaşamak için atıkların doğru yönetilmesini, gerekli yasal düzenlemelerle atıkların azaltılması için bilinçlendirme yanında bazı yasaklamaların/yaptırımların da uygulanmasının gerektiğini sonuna kadar savunuyoruz.

Ancak içeriği, kapsamı ve zamanlaması doğru olmayan yasaklamaların atık problemine çözüm olmayacağı gibi farklı sorunlar yarattığı/yaratacağı da aşikârdır.

“Ülkemizde sadece vahşi depolama örnekleri var”

Ülkemizde, ülkemize özel hazırlanan atık yönetim planları benimsenmeli, atık hiyerarşisi tanıtılarak, tek kullanımlık plastik gibi yasaklanacak ürünlerin yerine hem eşdeğer maliyette hem de yerel piyasadan temin edilebilmesi mümkün alternatif ürünlerin de geliştirilmesi sağlanmalıdır.

Bu ürünlerin üretilmesi ve temini ise teknolojik bir değişiklik gerektiriyorsa, üreticiler, sağlayıcılar ve tüketiciler için bu süreç iyi yönetilmelidir. Geçişi sağlayacak altyapı iyi planlanmalı, araştırma ve geliştirme çalışmaları ile teşviklendirilerek gerçekleştirilmelidir.

Sadece vahşi depolama örneklerinin bulunduğu ülkemizde sağlığımız ciddi boyutta etkilenmektedir. Farklı tipteki atıkların ayrı toplanarak ele alınması ile ilgili bir uygulamamız yok.

“Meclis’te gündeme alınmıyor, yeterli bütçe ayrılmıyor”

Bunlarla birlikte, hiçbir çevresel konunun Meclis’te gündeme alınmadığı gibi bu konulara ayrılan yeterli bir bütçe de yok. Plastik poşet kullanımının azaltılmasını teşviklendiren, 2018 de yürürlüğe giren ambalaj atıkları ile ilgili tüzük bir çoğumuzun aklında plastik poşetlerin satışı olarak kalmıştır.

İlgili tüzüğün uygulanması ile ilgili yeterli denetim yapıldı mı ve yapılıyor mu?

Tüzüğün ön gördüğü, plastik poşet satışından toplanan para ile fon oluşturulup çevresel gelişim için kullanıldı mı?

Aynı tüzüğün ön gördüğü genişletilmiş üretici sorumluluğu yaratıldı mı?

Evsel atıklarda durum belli fakat, aynı tüzüğün ön gördüğü plastik atıkların toplanması ve bertarafı ile ilgili araştırma, geliştirme faaliyetleri ve teknolojik yatırımlar desteklenip uygulandı mı?

Çevre mühendisleri odası olarak duruşumuz nettir ve kişilere göre değişmez. Özellikle yasak getiren yasal düzenlemelerin uygulanabilirliğini mümkün kılmak ancak ilgili paydaşlar ile iş birliği ve istişare içerisinde çalışma ile mümkün olabilir.

AB de yasaklamanın önünü açan ve mümkün kılan genişletilmiş üretici sorumluluğu benimsenmeli, iş birliği kapsamında sadece üreticiye değil ilgili tüm paydaşlara (üretici, dağıtımcı, kullanıcı ve son kullanıcı) da sorumluluklar verilmelidir.

Belli ürünlerin kullanımını yasaklayacak herhangi bir yasal düzenlemenin uygulama sürecinin adaptasyonu ancak iş birliği ile yaratılabilir. Ancak böylelikle yasal düzenlenmelerin benimsenerek maksimum düzeyde katılımla gerçekleşmesi sağlanabilir.

Hiçbir altyapısı olmayan akşamdan sabaha verilmiş yasaklama kararı ise içinde bulunduğumuz süreçte olduğu gibi ancak ötelenir, ötelenir ve hiçbir zaman etkinlik kazanamaz”









Başa dön tuşu