Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, sermayenin kâr arzusu yüzünden ülkeye girişlerin kevgire çevrildiğini, inşaat şirketlerinin referans verdiği başta İran vatandaşı olmak üzere herkesin kolaylıkla ülkeye girdiğini, memlekete sahip çıkılmazsa Kıbrıslıtürklerin selam verecek ahbap, nefes alacak toprak bulamayacağını belirterek, ülkeye girişlerde getirilmesi gereken kriterleri paylaştı
Rahvancıoğlu: Üç talihsiz ülke; Ermenistan, Nijerya ve Suriye
Yazılı açıklama yapan Rahvancıoğlu, Ermenistan, Nijerya ve Suriye’nin “eşit-egemen” ‘KKTC’nin konsolosluk vizesi ile yolcu kabul ettiği üç “talihsiz” ülkeler olduğunu söyleyerek, bu üç ülkeden ‘KKTC’ye gelecek kişilerin önceden vize almak zorunda olduğunu ancak dünyanın geriye kalan ülkelerinden gelen “herkesin”, istediği zaman uçağa binip “kapımıza” kadar gelmekte serbest olduğunu kaydetti.
Rahvancıoğlu, “Giriş kapılarında görev yapan sivil hizmet görevlileri, kapımıza dayanan yüzlerce farklı ülkeden insanın hangi maksatla geldiğini, ülkesine geri dönüp dönmeyeceğini, nerede kalacağını, kaç parası olduğu gibi onlarca meseleyi, ayak üstü ve arkada sıra bekleyen kişileri de hesaba katarak tek başlarına çözmek zorunda. Bu ağır ve stresli işi yaparken ise amirleri tarafından ortaya koyulan bazı yönlendirmelere de uymak durumunda” dedi.
“İnşaat şirketleri referansı veriyor tüm İran vatandaşları ülkeye giriyor”
İnşaat şirketlerinden referansı olan tüm İran vatandaşlarının, ülkeye hızlıca ve zorluk çıkarılmadan alındığını belirten Rahvancıoğlu, çünkü onların potansiyel müşteri olduğunu, böylece girişlerde var olan tek eleme mekanizmasının da sermayenin hatırı için devre dışı bırakıldığını söyledi.
Gelinen noktada, muhaceret politikasının mantıklı temeller üzerine oturtulmasının acil bir gereklilik halini aldığını vurgulayan Rahvancıoğlu, Bağımsızlık Yolu’nun yıllardır dile getirdiği politikaları anlattı.
Girişlere getirilmesi gereken kriterler;
Rahvancıoğlu, kimlikle girişlerin derhal durdurulmasını, online vize uygulamasının hayata geçirilmesini, kapıda görevli personelin tam yetki ile donatılmasını; giriş sırasında kalacak yer, yolcu beraberinde nakit, dönüş bileti, kişinin ülkesinde banka hesabı, maaşlı iş vb. kriterlerin titizlikle kontrol edilmesini, işsizlik makul bir oranın altına inene kadar mevcut çalışma izinlerinin yenilenmesi dışında yeni çalışma izni verilmemesini, öğrenci adı altında giriş yapan kişilerin sorumluluğunun üniversitelere yüklenmesini, sonradan kayıt dışı çalışma, adi suç, okula devamsızlık ve benzeri faaliyetleri söz konusu olursa bunun üniversitelere de yaptırımları olmasını ve inşaat şirketlerinin referansı ile memlekete İran vatandaşı yığma politikasına derhal son verilmesini savunduklarını ifade etti.
“Sermayenin kâr arzusu için kevgire çevrilen memlekete sahip çıkmazsak selam verecek ahbap bulamayacağız”
Münür Rahvancıoğlu açıklamasının sonunda, “Sermayenin kâr arzusu için kevgire çevrilen memlekete sahip çıkmazsak, yaşayacak bir toprak, nefes alacak hava, selam verecek ahbap bulamayacağız. Bunun için kârı değil emeği öne alan bir siyaset gerek, emekçinin partisi, emeğin siyaseti gerek. Öyle bir parti var” ifadelerini kullandı.