EkonomiGenelInstagramKıbrısManşet

Hamit: Tatar’ın sessizliği ihmalkârlıktan öte toplumsal risklere karşı hazırlıksızlık göstergesi






Ekonomist Mertkan Hamit, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Schengen Bölgesi’ne katılımı için sürecin ilerlediğine işaret etti, atanmış Cumhurbaşkanı Ersin Tatar‘ın konuyla ilgili sessizliğinin sadece bir ihmalkârlık değil aynı zamanda toplumsal risklere karşı bir hazırlıksızlık göstergesi olduğunu vurguladı

Hamit: Siyasal temsilciler bu konuda ya sessiz ya da hazırlıksız

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Hamit, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Schengen Bölgesi’ne katılımı için sürecin ilerlediğini hatırlattı, bu gelişmenin kamuoyunda çok sınırlı tartışılırken, Kıbrıslıtürk toplumu açısından ciddi sonuçlar doğurma potansiyeline sahip olduğunu belirtti.

Hamit, “Ancak toplumun siyasal temsilcileri bu konuda ya sessiz ya da yeterince hazırlıklı değil. Kıbrıslı gazeteci Kyriakos Pierides’in efsyn.gr‘de yayımlanan ‘Kıbrıs Schengen’de! Bu kadar basit mi?‘ başlıklı yazısında çok kritik bir soru soruluyor ve yanıtının ‘Hayır, değil‘ olduğunu anlıyoruz” dedi.

“Bu sürecin çok boyutlu etkileri olabilir”

Hamit şöyle devam etti;

“Pierides’e göre Schengen’e giriş sadece bir teknik düzenleme değil, aynı zamanda siyasi bir kırılma noktasıdır.

Çünkü:

– Yeşil Hat de facto bir dış sınır haline gelebilir.

– Kıbrıslıtürklerin serbest geçiş hakları sorgulanabilir hale gelir.

– Adadaki fiili bölünme, AB sınır politikalarıyla kurumsallaşabilir.

– Kıbrıslıtürkler, karar süreçlerinin dışında bırakıldığı bir düzenlemenin sonuçlarını tek taraflı olarak yaşamak zorunda kalabilir.

Bu sürecin hem siyasi temsil, hem insan hakları, hem de müzakere dinamikleri açısından çok boyutlu etkileri olabilir.

“Tatar’dan hala tek bir açıklama gelmedi”

Tüm bu gelişmeler yaşanırken, gözleri yaşlı Ersin Tatar’dan bu konuda hala daha tek bir açıklama bile gelmedi. Ne kamuoyuna bilgilendirici bir değerlendirme yaptı ne de Kıbrıslıtürklerin haklarını korumaya dair herhangi bir siyasi duruş sergiledi.

Onun yerine kendi propaganda videosunu savunmak için 50 senelik gazete arşivleri ile kusurlarını saklamaya vaktini ayırdı.

Şunu anlamakta yarar var Tatar’ın sessizliği, sadece bir ihmalkârlık değil aynı zamanda toplumsal risklere karşı bir hazırlıksızlık göstergesidir.

“Kıbrıslıtürkler bir kez daha dışlayıcı sonuçları olabilecek bir düzenlemenin pasif mağduru haline gelebilir”

Bir yandan Kıbrıs Türk halkının haklarına dair maksimalist taleplerden bahseden ‘liderlik‘, öte yandan mülkiyet meselesinin yanında artık en temel hareket ve geçiş haklarının geleceğini etkileyecek bir sürece dair hiçbir pozisyon almıyor, alamıyor.

Bu süreç şeffaf ve toplumu bilgilendirici şekilde ele alınmalıdır. Aksi halde, Kıbrıslıtürkler bir kez daha dışlayıcı sonuçları olabilecek bir düzenlemenin pasif mağduru haline gelebilir.

Kıbrıslıtürklerin anlaması gereken esas nokta sessizliğin bir strateji olmadığıdır. Sessizlik, geleceği başkalarının şekillendirmesine izin vermektir”











Başa dön tuşu