GenelKıbrısManşet

KTEZO: İğneden ipliğe, gübreden akaryakıta, elektriğe her ürün her eşya zamlandıkça zamlanıyor






Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO), devletin giderlerini karşılamak için sürekli zam yapıldığını belirterek, bunun çaresizlik olduğunu vurguladı

KTEZO: İğneden ipliğe, gübreden akaryakıta, elektriğe her ürün her eşya zamlandıkça zamlanıyor

Yazılı açıklama yapan KTEZO, iğneden ipliğe, gübreden akaryakıta, elektriğe kadar her ürün her eşyanın zamlandıkça zamlandığını, temel tüketim maddesiymiş, stratejik ürünmüş bakanın olmadığını vurguladı.

Açıklamada, “Zamların bir kısmı TL’deki değer kaybına bağlı olarak yaşanırken, bir kısmının da üretim yetersizliğinden kaynaklandığı görülüyor. Bir kısmı ise kurumların veya devletin borçlarından kaynaklanan faizlerin fiyatlara yansımasından başka bir şey değil. Bu kadarla kalsa neyse. Bütün bu zamlar yetmediği için şimdi de fiyat istikrar fonuna yapılan zamlar sıraya girdi” denildi.

“İnsanlarda ödeme gücü var mı yok mu umursamadan zam yöntemine sarılıyor”

Bazı ürünlere yapılan fon artışlarının, yüzde ellinin üzerine çıktığı, bunun sebebinin de bütçede para kalmaması olduğunu herkesin bildiği belirtilen açıklamada, borçların devlet ve kurumlarının paçalarından aktığı belirtildi.

Açıklamada, “Bu büyüklükteki zamların pek çoğu, devlet iki yakasını bir araya getiremediği için oluyor. Gizleyen de kalmadı zaten. Maliye devlet giderlerini karşılamak için zam yöntemini kullanıyor. İki yıldır da bu böyle gidiyor. O kadar ki tahsil edip edemeyeceğini düşünmeden, insanlarda ödeme gücü var mı yok mu umursamadan zam yöntemine sarılıyor. Tam bir çaresizlik” ifadeleri kullanıldı.

“Giderlerde kısma, harcamalarda tasarruf, dayanışma devlete ait kitabın sayfasında yok”

Belediyeler değişiklik yasa tasarısı adı altında getirilmek istenenin de zamdan başka bir şey olmadığının savunulduğu açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Borçlu belediyelerin borç yükü olduğu gibi halkın ve işletmelerin sırtın yükleniyor. Kısacası devler bütün bunları bir hak, bir lütufmuş gibi yapmayı kendisine ayrıcalık sayıyor. Giderlerde kısma, harcamalarda tasarruf, dayanışma devlete ait kitabın hiçbir sayfasında yazılı değil.

“Devlet yoksulların çorbasını geçti, ekmeğine de göz dikmeye başladı”

Bu böyle gider mi? Gitmediği çoktan belli oldu. Devlet yoksulların çorbasını geçti, ekmeğine de göz dikmeye başladı.

Bir araya gelmek, hedefleri birlikte ortaya koymak, dünden bugüne yanlışı, eksiği saptayarak yeniden yola çıkmaktan başka çare kalmadı. Dünün tükendiği, devraldığımız kötü mirasın devam edemeyeceği, eski alışkanlıklarla yürüyemeyeceğimiz artık açığı çıktı. Belki de daha önemlisi bütün bunları bu ülkeye reva görenlerin sorumsuzluğu, yanlarına kar olarak kalmış olmasıdır. Bu yolu, hayatı can çekişerek mi yürüyeceğiz yoksa onurumuzla mı? Tercih bizim!”









Başa dön tuşu