Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi Başkanı Avukat Aslı Murat, ülkede yaşanan insan hakları ihlalleriyle, yöneticilerin ortaya koyduğu politikaların birbirinden bağımsız olmadığını bir kez daha vurguladı
Murat: Bu paralarla ne yapılacaktı? Siyasilerle bağlantıları nedir?
Özgür Web TV‘de yayınlanan Özgür Yorum programında Damla Dabis‘in sorularını yanıtlayan Murat, son dönemde ülkeye sokulmak isterken polis tarafından tespit edilen milyonlarca euro kaynağı belirsiz paraya dikkat çekerek, kara para aklama dahil ülkede meydana gelen birçok olayın insan hakları mücadelesinden bağımsız olmadığını söyledi.
Murat, “Bu paralarla ne yapılacaktı? Bir kişi Kıbrıs’ın kuzeyine bu kadar para ile geldiğinde hesap vermek zorundadır. Tabi bu noktada, siyasilerin bağlantılarına yönelik soru işaretleri ortaya çıkıyor. Ama öncelikle şunu söylemek lazım; Kıbrıs’ın kuzeyi bakımından ben bir üçgen olarak değerlendiriyorum bu yaşanan karanlık sistemi, özellikle hukuk dışılık açısından. Bunların bir ayağı kara para aklama üzerineyken, bir ayağı uyuşturucu üzerine ve bir ayağı da insan ticareti mevzusuna birleşiyor” dedi.
“Bu, hukuk devleti temellerine oturan bir siyasi anlayışın ürünü olamaz”
Bunların hiçbir birbirinden bağımsız olmadığını, belki farklı mekanlarda yaşandığını ancak yine de birbiriyle bağlantılı ağlardan ibaret olduğunu vurgulayan Murat, son zamanlarda yaşanan siyasi krizlerin, hukuk dışılıkların da Kıbrıs’ın kuzeyini yıllardır karanlık bir delik haline getiren noktanın bir sonucu olduğunu belirtti.
Geçmişte de bu tür olayların yaşadığını ancak şu anda tamimiyle başka bir yönetime teslim olunarak ve tamamen hukuk yok sayılarak yapıldığına işaret eden Murat, “Çünkü siyasilerin icraatlarına baktığımızda, yaptıkları şeylerin sürekli mahkemelik olduğunu görüyoruz. Ya çevre örgütleri ya muhalefet ya da sendikalar, toplumu oluşturan ve örgütlü olan tüm kesimler tek tek mahkemeye taşımak durumda kalıyor yapılanları. Bu, hukuk devleti temellerine oturan bir siyasi anlayışın ürünü olamaz” dedi.
“Kara para aklanmasına ilişkin Yasa Gücünde Kararname geçirdiler”
Ülkeyi idare edenlerin, Cumhurbaşkanlığı’ndan Bakanlar Kurulu’na ve hükümet edenlere kadar, hukuk devleti ilkelerini tamamen hiçe saydığını, bunun en büyük örneğinin “kara para aklama kararnamesi” olduğunu söyleyen Murat, o dönemde de aynı kişilerin hükümette olduğuna dikkat çekti.
“Kara para aklanmasına ilişkin Yasa Gücünde Kararname geçirdiler ve hatırlarsanız belli bir süre yürürlükte kaldı” diyen Murat, aslında kara para olmadığını iddia edenlerin, kayıt dışı paraların kayıt altına alınmasını gerekçe gösterdiğini de anımsattı.
Murat, “Ama yüklü bir miktar o dönemde aklandı. Yani şu anki siyasi iktidarın, zaten geçmişte yaptığı icraatlarla da kara para aklanmasının önünü açtıklarını veya hesabı verilmeyen paralar nedeniyle tutuklan kişilerle bire bir ilişkide olduklarını göstermiş oldu. Şunu da çok net bir şekilde söyleyebiliriz, son tutuklanan baba-oğul ile ilgili meselede, gazeteciler bunun araştırmasını yapmış. Tüm siyasilerle, özellikle Ulusal Birlik Partisi ile ilişkileri olduğu ortaya çıkmış. İşyeri açıyorlar. Başbakan, Cumhurbaşkanı, Milletvekilleri onun açılışına gidiyor. Yani tüm bu ağlar, eğer düzgün, hukuk devleti ve demokrasinin egemen olduğu bir ülkede yaşasaydık, aslında bu
insanların istifa etmesini gerektiren şeylerdir” dedi.
“İktidar partileri tamamen hukuk dışılığın hüküm sürdüğü belli yerlerden emirler alıyor”
Sonuç olarak ülkede yaşanan insan hakları ihlalleriyle, yöneticilerin ortaya koyduğu politikaların birbirinden bağımsız olmadığını bir kez daha vurgulayan Murat, çünkü hükümetlerin ya da devleti idare eden siyasetin iki yol izleyebileceğini, bunlardan birisinin; hukuk devletine, demokrasiye ve insan haklarına dayalı bir politika ortaya koyup, ülkesinde yaşayan insanların, ki sadece vatandaşlarının değil vatandaşı olmayan ve ülkesinde
yaşayan insanların da insanca yaşayabilme ve çalışabilme koşullarını sağlamak olduğunu belirtti.
Murat, “İnsan hakkı ihlali yaşanmayan bir ülke yoktur dünyada ama bunu en aza indirmek için çaba sarf eder ve dediğim gibi hukuk kurallarıyla belli kaideleri ile devleti yönetirler. Ama bizim sistemimize baktığımızda, özellikle Ulusal Birlik Partisi ve beraberindeki iktidar partileri tamamen hukuk dışılığın hüküm sürdüğü belli yerlerden emirler alıyor” dedi.