GüncelInstagramKıbrısManşetSiyaset

Hristodolidis: Erdoğan ne derse desin, AB üyesi devletin yüzde 37’sini işgal eden ülke!






Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın Kıbrıs meselesiyle ilgili son açıklamalarının, Türkiye’nin uluslararası arenada kabul edilemez pozisyonlarının kabul görmemesinden kaynaklanan bir zayıflığı yansıttığını belirtti

Hristodulidis: Erdoğan’ın açıklamalarına şaşırmadım

Hristodoulidis, pazartesi günü Kıbrıs Müzesi’nde düzenlenen, Münih’ten iade edilen çalıntı arkeolojik ve dinî eserlerin teslim törenine katıldıktan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın açıklamalarına “şaşırmadığını” belirtti.

Erdoğan’ın iki devletli çözümün tek seçenek olduğu yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine Hristodoulidis, “Erdoğan’ın açıklamalarına yorum yapmayacağım. Farklı bir şey beklemiyordum; sizinle tamamen açık sözlü olmak istiyorum. Açıklamaları, Türkiye’nin uluslararası arenada ve sadece orada değil, kabul edilemez pozisyonlarını geçirememesinden kaynaklanan bir zayıflığı yansıtıyor” dedi.

Hristodoulidis, “Erdoğan ne derse desin, Türkiye, 50 yıl sonra, uluslararası toplumun görüşüne göre – bizim değerlendirmemize göre değil – bir Avrupa Birliği üyesi devletin topraklarının %37’sini yasa dışı olarak işgal eden ülke olmaya devam ediyor” diye konuştu.

Hristodoulidis, Erdoğan’ın açıklamalarının iç siyaset dikkate alınarak yapıldığını belirterek, “İşgal altındaki bizim vatanımızdır ve biz, üzerinde anlaşmaya varılan çerçeve temelinde vatanımızı yeniden birleştirmek için koşulların yaratılması için elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi.

“Ne bizim için, ne de uluslararası toplum için başka bir çözüm temeli yoktur”

Hristodoulidis, “Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin ne bizim için ne de uluslararası toplum için başka bir çözüm temeli yoktur. Bunun dışında, bu tür açıklamalarla kendi sorumluluklarını bizimkilerle eşitlemeye çalışan Erdoğan’a veya herhangi bir Erdoğan’a bu zevki tattırmayacağım” dedi.

Hristodoulides, Türkiye’nin pozisyonlarını ve yaklaşımlarını bildiğini, ancak aynı zamanda “2024 yılında bu tür kamuoyu önünde yapılan tehditlerin zayıflık göstergesi olduğunu” bildiğini söyledi.

Yunanistan Başbakanı’nı kabulünde “cesur kararlardan” bahsettiğinde neyi kastettiği sorulan Hristodoulides, cesur kararların, ülkeyi yeniden birleştirmek için elinden gelen her şeyi yapmaya hazır olduğunu gösterdiğini söyledi.

Hristodoulides, “50 yıllık işgalin kınanması bağlamında, bugün burada olmamızı sağlamak için kendilerini feda edenlerin hepsine saygı göstermek istiyorsak, ülkeyi yeniden birleştirmek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Ne Erdoğan’a ne de başka birine bir karış toprak vermeyiz” dedi.

“Bu tür açıklamalar bir zayıflık göstergesi”

Ankara’nın Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias’a yönelik eleştiriler ile Kıbrıs meselesinin Atina-Ankara arasındaki yumuşama sürecini baltalamak için araçsallaştırıldığı görüşünü yorumlayan Hristodoulidis, “Erdoğan’ın niyetlerini bilemem ama bu tür açıklamalarda bulunmak kesinlikle bir zayıflık göstergesidir. Ayrıca, örneğin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Gazze’ye yönelik insanî koridoru- bilinen adıyla Amalthea girişimi – sunduğu ve daha sonra hayata geçirdiği ve uluslararası toplumun tamamı tarafından memnuniyetle karşılandığı zaman, Erdoğan’ın bunu engellemek için gösterdiği çaresiz çabaları pratikte gördük. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin diğer birçok girişiminde olduğu üzere bunu da başaramadı” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı’nın yaklaşımı göz önüne alındığında üçlü veya dörtlü bir toplantının sonucunun ne olacağı sorulan Hristodoulidis, dörtlü bir toplantı seçeneğinin olmadığını belirterek, “Bizim için her şeyden daha önemli olan mesele şudur: İşgal altındaki bizim vatanımızdır ve biz elimizden gelen her şeyi yapacağız. Elbette Türkiye’nin de iş birliği gerekiyor. Hem Kıbrıslı Türklere hem de Türkiye’ye çok sayıda olumlu mesaj gönderdik. Bu mesajların sahada uygulanması, somut gelişmelere dönüştürülmesi tamamen onlara bağlı” dedi.

“Güven Artırıcı Önlemler konusunda birçok fikrim var. Gelişmelere göre hareket edeceğim”

Yeni Güven Artırıcı Önlemler (GAÖ) düşünüp düşünmediği sorulan Hristodoulidis, “Hem müzakerelerin özüne hem de güven artırıcı önlemlere ilişkin birçok düşüncem var. Üzerinde çalıştığım birçok fikir var. Gelişmelere göre hareket edeceğim. Tekrar ediyorum, pozisyonlarımıza tamamen güveniyoruz. Nereye gitmek istediğimizi biliyoruz. Şikâyet etmiyoruz. Hazırız. Ve diğer taraftan, Türkiye tarafından bir karşılık gelirse, olumlu gelişmeler olabileceğinden eminim” dedi.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndan sonra Kıbrıs sorununda bir gelişme beklenip beklenmediği sorulan Hristodoulidis, “Zamanlama konusunda hiçbir olasılığı dışlayamam. Bu, Genel Sekreter’in kendisine kalmış” dedi ve “Genel Sekreter’in bir sonraki adımlar konusundaki niyetlerini bize bildirmesini bekliyoruz” diye ekledi.









Başa dön tuşu