Adanın kuzeyinde artık giderek normalleşen peşkeş, usulsüzlük, sahtecilik, rüşvet ve Anayasa’nın her türlü ayaklar altına alınması gibi süreçler devam ederken, adanın güneyi uluslararası tanınmışlığının avantajlarını doyasıya kullanmaya devam ediyor. Bu çerçevede, Kıbrıs Cumhuriyeti Avrupa Birliği (AB) içerisinde Akdeniz Bölge Komiserliği pozisyonuna aday oldu
Hristodulidis: Kıbrıslı bir aday bu rol için ideal olur
Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodoulides, Kıbrıs’ın Akdeniz için bir Avrupa Komiserliği rolüyle “ilgilendiğini” söyledi.
Perşembe günü Politico haber sitesinde yayınlanan bir rapora göre Hristodoulides, ülkenin “bölgeyi etkileyen nakliye ve diğer konularda sunabileceği çok şey olduğunu” ve bu nedenle Kıbrıslı bir adayın rol için “ideal” olacağını söyledi.
Yakın zamanda yeniden seçilen Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in bu rolü “kendi ısrarlarımızla” oluşturduğunu ekledi.
Hristodoulides, “Akdeniz portföyünün ne anlama geldiğini, yetkilerin neler olduğunu, sorumlulukların neler olduğunu, angajman kapsamının ne olduğunu pratikte görmemiz gerekecek” dedi ve von der Leyen ile “diğer portföyler” hakkında da konuştuğunu belirtti.
Von der Leyen, geçtiğimiz hafta Akdeniz Bölge Komiserliği fikrini ortaya atmıştı
Von der Leyen, geçen hafta ilk olarak Akdeniz için özel bir Avrupa Komiserliği fikrini ortaya atmış ve Avrupa Parlamentosu üyelerine Akdeniz’in “bölünmemiş bir ilgi görmesi gerektiğini” söylemişti.
“Bu yüzden bölge için bir komiser atayacağım ve [Dışişleri için Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi seçilen] Kaja Kallas ile birlikte Akdeniz için yeni bir gündem önereceğim – çünkü iki Akdeniz kıyısının geleceği bir ve aynı” dedi.
Von der Leyen’in Avrupa Komisyonu başkanlığı görevi beş yıl daha kilit altında olduğundan, AB üye devletleri şimdi bir sonraki komisyonda “kendi” komisyon üyelerinin yüksek profilli rollerini güvence altına almak için pozisyon kapmaya çalışıyor.
Başkan dahil komisyon üyelerinin sayısı, AB üye devletlerinin sayısına eşit ve her üye devletin hükümetinden bir komisyon üyesi ataması isteniyor.
Ancak komisyon üyeleri komisyonda ülkelerini temsil etmiyor, bunun yerine kabine üyelerine benzer şekilde hareket ediyor, AB genelindeki portföyleriyle ilgili konularda konuşuyor ve bu konularda kendi ülkeleri adına değil AB adına konuşuyor.