Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu‘nun Eylül 2022’de Ankara Esenboğa Havalimanı’nda Türkiye’ye girişinin engellenmesi üzerine, hakkında tesis edilen N-82 tahdit kodunun kaldırılması talebi ile devam eden mahkeme süreci davanın reddi ile sonuçlandı
Kararın iptal edilmesi talep edilmişti!
kktc vatandaşı olan Rahvancıoğlu davasında, N-82 tahdit kodunun kaldırılması talebi ile yapılan başvurunun reddine ilişkin 30.12.2022 tarih ve E-135514 sayılı işlemin, hukuka aykırı olduğu, suç teşkil eden bir davranışının olmadığı, genel güvenlik açısından tehlike arz eden kişilerden olduğu iddiasının soyut bir iddia olduğu, hakkında herhangi bir soruşturma ve kovuşturmanın bulunmadığı gerekçeleri ile kararın iptal edilmesi istenmişti.
Yabancıların yurda girme hakkı yok!
Ankara 1. İdare Mahkemesi’nde görüşülen davada, seyahat hürriyetini düzenleyen 1982 Anayasası’nın 16. maddesinde yer alan “Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir” hükmü, “Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti” başlıklı 23. maddesi, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmenin 12. maddesi ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 9. maddesi gereğince, seyahat hürriyetinin vatandaşa tanınan bir hak olduğu başka ifade ile vatandaşın yurda girme ve yurttan çıkma hakkının istisnalar haricinde sınırlanamayacağı üzerinde durulduğuna dikkat çekildi.
İlgili maddelerde, yabancıların yurda girme hakkının bulunduğuna dair bir hüküm bulunmadığına karar veren mahkeme, davacı Münür Rahvancıoğlu hakkında tesis edilen N-82 tahdit koduna ilişkin işlemin Milli İstihbarat Teşkilatı’nın MİT Başkanlığı’nın 04.09.2020 tarih ve 120197232 sayılı yazısına istinaden tesis edildiğini belirtti.
Oyçokluğu ile hukuka aykırılık bulunmadığına karar verildi
Mahkeme, başkan ve bir üyenin oyçokluğu kararı ile terörist faaliyetlere iştiraklerin önlenmesi, çatışma bölgelerine seyahatlerin engellenmesi ve ülke güvenliğinin korunması bağlamında, Rahvancıoğlu hakkında devlet güvenlik birimlerinin raporlarının da dikkate alınmak suretiyle hükümranlık yetkisi dahilinde N-82 tahdit kodu tesis olunduğu anlaşıldığından, tahdit kodunun kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna vardı.
Giriş yasağı koyma yetkisi keyfi değildir!
Bir başkan ve iki üyeden oluşan mahkeme heyetinde yer alan diğer üye ise karara itiraz etti. Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmenin 12. maddesinde yer alan “Hiç kimse, kendi ülkesine girme hakkından keyfi olarak yoksun bırakılamaz”, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun “Türk Vatandaşlığından Çıkmanın Geçerliliği ve Sonuçları” başlıklı 27. maddesinde yer alan “…Türk vatandaşlığını kaybedenler ve üçüncü dereceye kadar olan altsoyları, bu maddede belirtilen istisnalar dışında Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler. Millî güvenliğe ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklıdır” hükmü, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 9. maddesinde yer alan “Genel Müdürlük, gerektiğinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerini alarak, Türkiye dışında olup da kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından Türkiye’ye girmesinde sakınca görülen yabancıların ülkeye girişini yasaklayabilir” hükmü gereğince idarenin giriş yasağı koyma yetkisi bulunduğunu ifade eden üye, söz konusu takdir yetkisinin kullanılmasında somut bilgi ve belgelerle kişinin ülkeye girişinin yasaklanabileceği ve bu yetkinin keyfi olarak kullanılamayacağına vurgu yaptı.
“Somut herhangi bir bilgi ve belge yok”
Mahkeme kararına azlık oyu veren üye, “Mahkememizin ara kararı ile Emniyet Genel Müdürlüğü ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı’ndan, davacı hakkında konulan yurda giriş yasağı işlemlerinin somut dayanaklarının ve davacının uluslararası güvenlik bakımından sakıncalı olduğuna dair somut bilgi ve belgelerin dava dosyasına sunulmasının istenilmesine rağmen, bahsi geçen karar gereklerinin yerine getirilmediği görülmekle, davacının ülkemizde faaliyet gösteren yasa dışı terör örgütlerine müzahir şahıslarla irtibatlarının olduğuna, ülkemizi çatışma bölgelerine geçiş için güzergah olarak kullandığına, uluslararası savaşçı olduğuna veya başka herhangi bir şekilde ülkemiz için güvenlik tehdidi oluşturduğuna dair somut herhangi bir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı, dolayısıyla tahdit kodunun dayanağının davalı idarece ispatlanamadığı, ayrıca davacının KKTC vatandaşı olduğu, bir başka ifadeyle Türk vatandaşı olduğu görüldüğünden, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı kanaatiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği kanaatiyle sayın çoğunluk kararına katılmıyorum” şeklinde görüş bildirdi.
Rahvancıoğlu, reddedilen davanın tekrar değerlendirilmesi istemiyle Ankara Bölge İdare Mahkemesine istinafa başvuracak.
Dava sürecinde neler yaşandı?
Bağımsızlık Yolu heyeti ile 27 Eylül 2022’de Ankara’ya bir dizi temaslarda bulunmak üzere seyahat eden dönemin Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu’nun, Esenboğa Havalimanı’ndan girişinde N-82 kodu ile Türkiye’ye girişi engellenmişti.
Bağımsızlık Yolu ve Rahvancıoğlu, uygulanan giriş yasağının insan hakları ihlali olduğu gerekçesi ile Türkiye’ye girişi yasaklanan Kıbrıslı Türkler için Türkiye içerisinde bir hukuk süreci başlatacaklarını duyurmuş ve Türkiye’de bulunan avukatları aracılığı ile harekete geçilmişti.
Rahvancıoğlu, Ankara’ya girişinin N-82 koduyla engellenmesi üzerine bu kodun ne olduğu, kimin tarafından konduğu ve giriş yasağının kaldırılması için avukatı aracılığıyla karara itirazda bulunmuştu. TC İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı’nın, Münür Rahvancıoğlu’nun Türkiye’ye girişte ön izne tabi olması kararını kendilerinin aldığını kabul etmesi ve kararın kaldırılması için yapılan başvuruyu reddetmesi üzerine, alınan kararın kaldırılması için Rahvancıoğlu adına Halkevleri Hukuk Sekreteri Avukat Sercan Aran, 17 Şubat 2023’te TC Göç İdare Başkanlığı’na idari dava dosyalamıştı.
Rahvancıoğlu’nun Türkiye’ye giriş yasağıyla ilgili N-82 tahdit koduna ilişkin işlemin iptali istemiyle Türkiye Göç İdaresi Başkanlığı’na karşı açtığı davada ilk incelemeye karşı esas ara kararı Mart 2023’te açıklamıştı. Yapılan açıklamada, T.C. Ankara 1. İdare Mahkemesi’nde Göç İdaresi Başkanlığı aleyhine açılan davada ilk incelemeye esas olmak üzere, Davacı Vekili Avukat Sercan Aran’dan, Davacı Münür Rahvancıoğlu’nun KKTC vatandaşı olduğuna dair kimlik vb. bilgi ve belgelerin birer örneğinin sunulmasının istenmesine karar verildiği kaydedilmişti. Ankara’ya girişinin N-82 koduyla engellenmesi üzerine bu kodun ne olduğu, kimin tarafından konduğu ve giriş yasağının kaldırılması için avukatı aracılığıyla karara itirazda bulunmuştu.
Ankara 1. İdare Mahkemesi Başkanlığı, 09/01/2024 tarihli ara kararı gereğince Göç İdaresi Başkanlığı’ndan giriş yasağının nedenini izah eden belge talebinde bulunmuş, ancak ara karara yazılı cevap Milli İstihbarat Teşkilat Başkanlığı’ndan gelmişti. Milli İstihbarat Teşkilat Başkanlığı, gizlilik, bilgilerin muhafaza zorunluluğu ve kaynak güvenliğinin sağlanması gerekçeleri ile mahkemeye yazılı dosya veremeyeceklerini ancak, ara karara konu hususların incelenebilmesi için heyetin bilgisine sunulacağını bildirmişti.