GüncelInstagramKıbrısManşetÖzgür Doğa Özgür ÇevreSiyaset

İlseven: Mevcut yeraltı su birikimlerini güçlendirmek için köklü önlemler almalıyız




Kıbrıs Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (KEMA) Başkanı İlkay İlseven, Türkiye’den temin edilen su projesinin tamamlanmasına sadece 16 yıl kaldığına dikkat çekerek, bu dönemde su kuyusu açılmaması hatta var olan su kuyularından su çekiminden mümkün olduğunca kaçınılması gerektiğini söyledi

İlseven: Mevcut yeraltı su birikimlerini güçlendirmek için köklü önlemler almalıyız

KEMA Vakfı Başkanı İlkay İlseven yaptığı açıklamada, Türkiye’den temin edilen su projesinin ömrünün tamamlanmasına sadece 16 yıl kaldığına dikkat çekerek, gelecek nesilleri düşünerek proje tamamlanana kadar mevcut yeraltı su birikimlerini güçlendirmek için köklü önlemler alınması gerektiğini belirtti.

Bu çerçevede, yeni su kuyusu açılmaması hatta açık olanlardan mümkün olduğunca su çekimi yapılmaması gerektiğini belirten İlseven, mevcut kuyulara sayaç konulması ve yağışlarla beslenmesinin üzerine su çekilmemesinin sağlanması gerektiğine işaret etti.

“Beşparmaklarda kalan az miktardaki yer altı suyunu da kullanıp tüketmek yapılabilecek hataların en büyüğüdür”

“Yeni kuyular açarak Beşparmaklarda kalan az miktardaki yer altı suyunu da kullanıp tüketmek yapılabilecek hataların en büyüğüdür” ifadelerini kullanan İlseven, bu hatada ısrar edilmesi durumunda gelecek nesillere su kaynakları kurumuş çölleşmiş bir ülke bırakılması sonucu doğuracağını söyledi.

Kıbrıs adasındaki akiferlerin varlığı ve yerlerinin İngiliz döneminden beri bilinmekte olduğunu anımsatan İlseven, adanın kuzeyinde 15 dolayında akifer olduğunu ve bunlar arasında en önemlilerinin Güzelyurt ve Beşparmak dağları ile Girne sahil şeridi akiferleri olduğunu belirtti.

“Sorumsuzca yapılan sondaj ve çekimler sonucu Değirmenlik ve Lapta baş pınarları kurutuldu”

KEMA Başkanı İlseven, geçmişte sorumsuzca yapılan sondaj ve çekimler sonucu debisi 160 lt/sn olan Değirmenlik baş pınarı ve debisi 60 lt/sn olan Lapta baş pınarları kurutulduğunun altını çizerek, bilinen akiferlerin yataklarında açılan yeni kuyuların geriye kalan kaynakların tüketilmesinin doğru bir kararla alınmış isabetli bir uygulama olmadığını söyledi.

Geçtiğimiz haftalarda Çatalköy eteklerinde açılan kuyuya atıfta bulunan İlseven, bu kuyunun işletilmeye devam etmesi durumunda buradaki akiferin de diğerleri gibi tuzlanıp kurumasına sebep olacağını ve sonuç olarak Çatalköy dolayında özel kişilere ait tüm kuyuların suları tuzlanıp kuruyacağı uyarısında bulundu.

“Lapta ve Değirmenlik akiferlerine de artezyen vurulması planlanmaktadır”

İlseven, Çatalköy eteklerinde açılan yeni su kuyusu kararına paralel olarak Lapta ve Değirmenlik akiferlerine de artezyen vurulması (Yeni kuyu açılması) planlandığını açıklayarak, bu yanlışların yapılması durumunda  başpınarların akiferlerine deniz suyu nüfuz edeceğini ve buraların ilelebet kullanılamamasına sebep olacağını söyledi.

“Yeni kuyu açarak başarı reklamı yapmak yerine, gelen suyu en verimli bir şekilde değerlendirmeye odaklanılmalıdır “

Toplumun, Türkiye’den temin edilen su projesi kapsamında su gereksinimini karşıladığını belirten İlseven, bu yatırımın toplumun kullanma ve hatta sulama ihtiyacına cevap verir seviyeye getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

İlseven, bu çerçevede “yeni kuyu açarak başarı reklamı yapmak yerine, gelen suya önem vermek ve en verimli bir şekilde değerlendirerek yer altı su kaynaklarımız güçlendirmeye odaklanılmalıdır” sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.









Başa dön tuşu