Türkiye‘de faaliyet gösteren Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD), Türkiye’nin dört bir yanındaki LGBTİ+’ların artan nefret söylemlerine ve ayrımcılığa karşı sesini yükseltmeleri ve hikâyelerini anlatmaları için #BenHepBuradaydım adlı bir iletişim kampanyası başlattı
“LGBTİ+’ların hikâyeleri, toplumun herhangi bir kesiminden farklı değil”
Bu kampanya ile SPoD, LGBTİ+’ların varoluşlarını, hikâyelerini ve anılarını ön plana çıkararak LGBTİ+’ların bu toprakların ayrılmaz bir parçası olduğunu hatırlatmayı amaçlıyor.
LGBTİ+’ların hikâyeleri, toplumun herhangi bir kesiminden farklı değil; bu yüzden bu kampanya, herkesin ortak paydada buluşabileceği bir çağrı yapıyor: “Biz Hep Buradaydık.
“ Karşımızda kurulan ittifakın büyüklüğünü ve hakkımızda söylenen yalanların etkisini biliyoruz. Yalanlarıyla tekleştiremeyecekleri kadar çeşitli, korkutarak sindiremeyecekleri kadar güçlü ve reddederek yok edemeyecekleri kadar gerçek ve sonsuzuz.”
Kampanya kapsamında yayımlanan tam metin ise şöyle:
“Evimiz neresi? Doğduğumuz yer mi? Eşyalarını kendimizin seçtiği yer mi? Kirasını ödediğimiz, mutfağını doldurduğumuz, ilk yemeğimizi yaptığımız yer mi? Yoksa en büyük kavgaları ettiğimiz, en az bir kere kovulduğumuz, kendimizi tanıdığımız, tanıdığımız kendimizden vazgeçmek zorunda bırakıldığımız yer mi? Ya da ilk kez koltuktan kedi tüyü temizlediğimiz, mum yakmayı alışkanlık haline getirdiğimiz, ilk bahar temizliğini yaptığımız yer mi?
Aslında hepsi biziz. Hepsi bizim.
Bir süredir birileri, bizim doğduğumuz topraklara ait olmadığımıza dair laflar ediyor. İthal olduğumuzu, yabancı olduğumuzu, hasta ve sapkın olduğumuzu söylüyorlar. Bu lafları bazen bağır çağır bazen de çok yakınımıza girerek, kulağımıza fısıldayarak söylüyorlar. İçimiz çok rahat. İthal olsak söyleyeceğiz, bununla da bir derdimiz yok ama olmadığımızı biliyoruz. İlk kez âşık olduğumuz sokakları, ilk sevdiğimiz insanları, büyüdüğümüz evleri, okuduğumuz okulları hatırlıyoruz. Anılarımız bize onlardan çok daha yakın. Aklımızın bulanıklaşmasına, kendimizden şüphe etmemize izin vermeyecek kadar berrak.
Anılarımızdan, aşklarımızdan, kavgamızdan güç alıyoruz. Tek bildikleri nefret olanlara inat, güç bela kurduğumuz hayallerimiz sayesinde umutlanıyoruz.
Türkiye’deki LGBTİ+’lar olarak bir süredir karşı karşıya kaldığımız nefret saldırıları bizi elbette endişelendiriyor. Karşımızda kurulan ittifakın büyüklüğünü ve hakkımızda söylenen yalanların etkisini biliyoruz, hayatlarımızın her anında bunların sonuçları ile karşı karşıya kalıyoruz. Ancak yalanlarıyla tekleştiremeyecekleri kadar çeşitli, korkutarak sindiremeyecekleri kadar güçlü ve reddederek yok edemeyecekleri kadar gerçek ve sonsuzuz.
Bu sıralar evlerimizden sokaklara bir ses duyurmaya çalışıyoruz: #BenHepBuradaydım diyoruz. Sizi de bizi izlemeye, dinlemeye, sesimize ses vermeye ve yarınlarımız için anılarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz”