Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Ekonomik Kalkınma ve Yerel İş Gücü Politikalarından Sorumlu Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Erman Yaylalı, Asgari Ücret Tespit Komisyonu‘nda; işveren ve Çalışma Bakanlığı‘nın birlikte kurguladıkları “oyuna” dikkat çekerek, TDP’nin yönetime geldiğinde yapacağı icraatlarla ilk 6 ay içinde farkını hissettireceğini vurguladı
Yaylalı: Asgari Ücret senaryoları
TDP adına “Asgari Ücret Senaryoları” başlıklı yazılı açıklama yapan Yaylalı, tam 30 yıldır aynı kişiler ve grupların, aynı kara senaryoyu emekçilere karşı uygulamaya koyduğunu söyleyerek, Çalışma Bakanlığı’nın sosyal demokrat veya sol anlayışa sahip olan yönetimlerde -örneğin TDP, Zeki Çeler Bakanlığı dönemi- olduğu dönemlerde bu kişi veya kişilerin Bakanlığın kapısından dahi içeri giremediğini hatırlattı.
Yaylalı, “Ancak kendi çevresinden insanların yönetimde olduğu dönemlerde aynı kişi veya kişiler akıl almaz bir şekilde Bakanlıklar ve hükümet üzerinde etkili olmaktadırlar. Şimdi de o dönemlerden birisini yaşamaktayız” dedi.
“Senaryo uydurdular, hepsi yalan”
Uyduruk birtakım gerekçelerle asgari ücretin belirlenmesini ayın son gününe hem de 29 Eylül Pazar gününe bıraktıklarını hatırlatan Yaylalı, “Neymiş; veriler ellerinde değilmiş, eksik bilgi varmış dava açacaklarmış falan filan, aslında hep yalan” ifadelerini kullandı.
Bu yalanın Çalışma Bakanlığı ile birlikte kurgulandığını vurgulayan Yaylalı, şu anda “KKTC devletinin” İstatistik Kurumu’nun resmi olarak açıklamış olduğu 4 aylık hayat pahalılığı oranı olan yüzde 19.19 gibi bir verinin de herkesin gözünün önünde durduğuna dikkat çekti.
Yaylalı, “Zahmet edip, Asgari Ücretler Yasası’nı okusalar başka bir veriye gerek olmadığını görecekler. Bunun Türkçe meali, ‘KKTC’deki emekçilerin geçen 4 ay içerisine alım güçlerinin yüzde 19.19’unu kaybettikleri şeklindedir’. KKTC devleti bunu yasa ile güvence altına almıştır ve kamu çalışanlarına kaybettikleri yüzde 19.19 luk alım güçlerini hiçbir tartışmaya gerek kalmadan yasa ile geri vermektedir” dedi.
“Gidip sorun bakalım özel sektör emekçileri bu ay hangi ücret üzerinden ödendi?”
Bu durumdan net bir şekilde; ‘Devlet sektörü dışında kalan emekçiler mevcut yönetimin hiç umurunda değildir’ sonucunun çıkarılabileceğini vurgulayan Yaylalı, özel sektör çalışanlarının devleti yönetenlerin zerre kadar umrunda olmadığını, olsaydı hiçbir pazarlık ve tartışmaya gerek kalmadan Eylül ayı başında Asgari Ücrete, komisyondaki işçi sendikasının da kabul ve önerisi olan yüzde 19.19 artışı yapılarak bu tartışmanın sonlandırılacağını kaydetti.
Yaylalı, “Ancak mevcut yönetim maalesef kendinden başka kimseyi düşünmeyen birkaç kişinin etkisinden kurtulamayarak süreci uzatarak asgari ücret konusunu böyle akıl almaz bir noktaya getirmiştir. Özel sektör çalışanlarının çok büyük bir kısmı bugün Eylül ayı maaşlarını aldı. Gidip sorun bakalım özel sektör emekçileri hangi ücret üzerinden ödendi?” diye sordu.
“Aksini savunanla istediği platformda tartışırız”
Tabii ki işveren temsilcileri ile Çalışma Bakanlığı’nın kurguladıkları kara senaryo sonucu Eylül ayı ücretlerinin özel sektör çalışanlarının çok büyük bir kısmına halihazırda yürürlükteki asgari ücret olan brüt 33 bin 926TL, net 29 bin 520 TL miktarı üzerinden ödendiğini belirten Yaylalı, Eylül ayı boyunca izledikleri bütün bu şovların da bu amaçla yapıldığını vurguladı.
Yaylalı, “Bunun literatürdeki adı ‘halk düşmanlığıdır. Bu durum, işveren ve Çalışma Bakanlığı temsilcilerinin aylar önce vardıkları ortak mutabakatın bir sonucudur. Aksini savunan varsa istediği platformda tartışmaya hazırız” dedi.
“Halkımızın artık bu çağ dışı anlayıştan kurtulmasının zamanı çoktan gelmiştir”
Gelinen bu aşamada TDP olarak Asgari Ücretler Yasası’nın ivedi olarak değiştirilmesi ve Asgari Ücret’in tamamen hükümetin, devlet yönetiminin kontrol ve sorumluluğunda olması gerektiği düşüncesinde olduklarını anlatan Yaylalı, şu andaki Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun tüm halkın da gördüğü gibi insanlarla açık açık alay eden bir organizasyon haline dönüştüğünü söyledi.
Yaylalı, “Halkımızın artık bu çağ dışı anlayıştan kurtulmasının zamanı çoktan gelmiştir. Devleti yönetenlerin bu gibi durumlarda sorumluluk alarak ve ekonomik politikalar üreterek emekçi halkın da yanında olması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
“Halk düşmanlarına karşı omuz omuza mücadele edeceğiz”
TDP’nin yönetimde söz sahibi olacağı dönemlerde tüm ekonomik ve sosyal politikaların halk için yapılacağını, özellikle yoksul ve emekçi kesimin diğer tüm kesimlerle birlikte TDP’nin destek vereceği esas hedef kitlesi olacağını kaydeden Yaylalı, ortaya koyacakları ekonomik ve sosyal politikalarla bu farklılıklarını yönetime geldikleri ilk altı ay içerisinde tüm halkın da göreceğini söyledi.
Yaylalı, “Halk düşmanlarına karşı her zaman olduğu gibi önümüzdeki dönemlerde de halkımızla birlikte omuz omuza mücadele edeceğiz” dedi.