Sol Hareket Dış İlişkiler Sekreteri Abdullah Korkmazhan, yaptığı yazılı açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden ile Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis’in Beyaz Saray’da gerçekleştirdikleri görüşmeyi değerlendirdi
Korkmazhan: “İki devletli” çözüm hamasetini dillerinden düşürmeyenler Biden-Hristodulidis görüşmesini ve sonuçlarını iyice analiz etmelidir
Abdullah Korkmazhan tarafından yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Kıbrıs sorununda yeni güven arttırıcı önlemler ve yeni toplumlararası müzakereler sürecinin hazırlıkları devam etmektedir. Garantör devletlerin de katılacağı yeni bir konferansın yakın zamanda toplanacağı da açıklanmış bulunmaktadır. Kıbrıs sorununda yeni bir sürecin şekillendiği böylesi bir dönemde, Biden ve Hristodulidis’in üst düzey bir görüşme gerçekleştirmeleri ve görüşme sonrası BM Güvenlik Konseyi kararlarında belirtildiği şekliyle siyasi eşitliğe dayalı, iki toplumlu, iki bölgeli federal çözüme vurgu yapılması oldukça önemlidir.
Özellikle “İki devletli” çözüm hamasetini dillerinden düşürmeyenler ve bu politika ile Kıbrıslıtürkleri yalnızlaştıranlar, Biden-Hristodulidis görüşmesini ve sonuçlarını iyice analiz etmelidirler.
“Tüm bu açıklamalar, Biden-Hristodulidis görüşmesinin öneminin Kıbrıs sorununu ötesinde olduğunu göstermektedir”
Görüşmenin içeriği konusunda detaylı ve doyurucu bir bilgi paylaşılmamıştır. ABD tarafının kısa resmi açıklamasından anlaşıldığı kadarıyla taraflar Kıbrıs sorunu yanı sıra, enerji çeşitliliği, bölgesel güvenlik ve Ukrayna’nın desteklenmesi gibi çeşitli dış politika konularını karşılıklı çıkar temelinde derinlemesine ele almışlardır.
Bunun yanında Biden, ABD’nin bölgedeki denizcilik faaliyetlerine desteğinden dolayı Kıbrıs Cumhuriyeti’ne minnettarlığını dile getirmiştir. Tüm bu açıklamalar, Biden-Hristodulidis görüşmesinin öneminin Kıbrıs sorununu ötesinde olduğunu göstermektedir.
ABD-İsrail ikilisi Filistin, Lübnan, Suriye ve İran’a yönelik askeri saldırıları ve bölgede yürüttükleri operasyonlarla yeni bir Orta Doğu düzeni hedeflemektedirler. Bunun yanında, Rusya ve Çin gibi büyük güçler ile küresel rekabet ve çelişkiler her alanda derinleşmiş durumdadır. ABD seçimleri sonrası, küresel rekabet ve çelişkilerin dozunun artması, savaşların Orta Doğu ve dünyada yayılması beklenmektedir.
“Hristodoulidis, Kıbrıs sorununda Amerikan desteğini alma uğruna, Kıbrıs’ın Amerikan savaş üssüne dönüştürülmesine izin vermemelidir”
Kıbrıs, ABD öncülüğündeki batı emperyalizminin savaş aracının ardına takılmak istenmektedir. Orta Doğu’da, Ukrayna’da ve bölgemizdeki farklı savaşlar için sıçrama tahtası olarak kullanılmak istenmektedir. Biden-Hristodulidis görüşmesinin esas gündemi, Kıbrıs’ın yalnızca İngiliz üsleri aracılığı ile değil, tüm limanları ve imkânları ile Amerikan emperyalizminin saldırganlığı için genel saldırı üssü olarak kullanılmasıdır.
Hristodoulidis, Kıbrıs sorununda Amerikan desteğini alma uğruna, Kıbrıs’ın Amerikan savaş üssüne dönüştürülmesine izin vermemelidir. Kıbrıslı tüm ilericiler ve savaş karşıtları geniş bir koalisyon oluşturmalı ve bu ihtimali bertaraf etmek için harekete geçmelidirler”
