Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay “Meclis’in halk nezdinde incir çekirdeğini dahi doldurmayacak tartışmalara çakılıp kalmış durumda olduğunu söyledi
Özersay: Bu ülkede bebekler öldü ama Meclis Başkanlığı sandalyesi kadar konuşulmadı
HP Genel Başkanı Kudret Özersay katıldığı bir televizyon programında gündemi ve Meclis Başkanlığı Krizi’ni değerlendirdi.
Özersay, Meclis başkanlığı konusunda bir aya yakın bir süredir devam eden kilitlemeye atıfta bulunarak, “Meclis Halk nezdinde incir çekirdeğini dahi doldurmayacak tartışmalara çakılıp kalmış durumda. Sorun çözen değil sorun üreten sorunun kaynağı olan yer haline gelmiş durumda. Meclis Halkın gündeminden, halkın sorunlarından kopuk bir kısır tartışma ile sürükleniyor” dedi.
Özersay sözlerinin devamında, “Ülke olarak böyle devam edemeyiz. Meclis iç tüzüğündeki anlamsız, sistemi tıkayan kuralları ve Anayasa’da yer alan Meclisin üç ay tatil yapması, milletvekilliği dokunulmazlığı, geçici 10. Madde ile sivilleşmeyi engelleyen maddeler de dahil demode olmuş ülkeyi yavaşlatan maddeleri acilen değiştirmeliyiz.
Siyasetin gündemi bu olması gerekirken, uğraştığımız şeye bakın. Bu ülkede bebekler inanılmaz bir ihmal sonucunda öldü ama siyaset Meclis Başkanlığı sandalyesini konuştuğu kadar bu sağlık skandalını konuşmadı, o skandalın sorumluları üzerine Meclis’teki koltuk konusu üzerine gittiği kadar gitmedi. Dünya ABD Başkanı konusunu ve olası etkilerini, politikasını tartışırken bizde siyaset Meclis Başkanı noktasında çakılıp kaldı” ifadelerini kullandı.
“Meclis iç tüzüğü için değişiklik taslağı hazırlamıştık, Meclis’te o taslak halen mevcuttur”
Özersay açıklamasında hükümette oldukları dönemde Meclis iç tüzüğünde kapsamlı bir çalışma yaparak Meclis çalışmalarının hızlanmasını sağlayacak şekilde ve yoruma açık olan hususları düzeltecek şekilde değişiklik taslağını hazırladıklarını, Meclis’te o taslağın bulunduğunu ve istenirse bu düzenlemenin yapılabileceğini de anımsattı.
Özersay açıklamasında “Vatandaş ekonomik sorunlarla boğuşuyor, sağlık sistemi ciddi sıkıntılara boğulmuş, devlet okullarında konteynerde eğitim veriliyor, ülkede kaçak yaşam nedeniyle ciddi güvenlik ve asayiş sorunları yaşanıyor oysa Meclis Halk nezdinde incir çekirdeğini dahi doldurmayacak tartışmalara çakılıp kalmış durumda.
Meclis Halkın gündeminden, halkın sorunlarından kopuk bir kısır tartışma ile sürükleniyor. Üstelik Meclisteki muhalefet hukuksuzluğa karşı duracağım derken kendisi hukuka aykırı hareketlerde bulunuyor. Asıl hukuksuzluk ve gayri meşruluk Ünal beyin makamıdır, karşı çıkılacaksa buna çıkılmalıdır. Sonuç olarak olan memlekete, vatandaşa oluyor” vurgusu yaptı.
“Halkın gündemi Meclis’teki boş tartışmalar değil”
Mecliste yaşananların tamamen boş tartışmalardan oluştuğunu, vatandaşın gündeminin bu olmadığını belirten Özersay “Halkın gündemi ekonomik olarak yaşadığı sorunlardır, kamu sağlık hizmetlerinin çökmüş olması, hizmet alamıyor olması, ilaç bulamıyor olmasıdır. Reçetelerin artık çok az eczane tarafından kabul edilmesidir. Bebeklerin öldürülüyor olmasıdır. Eğitimdeki sahte diplomalardır, çocuklarının konteynırlarda eğitim görüyor olmasıdır. Vatandaş meclisteki bu tartışmayı anlamsız bulmaktadır. Maalesef ülkeyi anlamsız bir tartışmaya boğdular, anaokul seviyesinde, ciddiyetten uzak bir görüntü vardır. Gerçek bu” dedi.
“Gayrı meşru hükümetin de Meclis’teki muhalefetin de tutarsızlıkları var”
Hem meclisteki muhalefetin hem de gayri meşru hükümetin tutarsızlıklar zinciri içerisinde olduğunu söyleyen Özersay “Bir taraftan yıllardır bu ülkede binlerce vatandaşın oyu çifte mühür var diye çöpe atılmıştır. Bu ülkede demokrasi ve seçim kültürü, teamülü dikkate alınacak olursa vatandaşın oyu çifte mühür var diye çöpe giderken nasıl oluyor da milletvekilininki geçerli sayılıyor. Burada gayri meşru hükümetin tutarsızlığı var.
Muhalefetin de beraber yaptığı tutarsızlık ise bir önceki seçimde, Zorlu Töre seçiminde Başsavcılıktan görüş istenirken, bu tartışmada neden başsavcılıktan görüş istenmedi? Bu kez ne gayri meşru hükümet ne de meclisteki muhalefet bunu talep etmedi. Üstelik muhalefetten bir vekil mecliste başkanlığa vekalet ettiği halde” dedi.
“Hukuksuzluğa karşı yaptıkları eylem de hukuksuz”
Fazilet Özdenefe’nin de Meclis’i açmaya teşebbüs etmesinin hukuka aykırı olduğunu belirten Özersay “En önemli nokta hukuksuzluğa karşı yapılan eylem, gösterilen tepkinin kendisi de hukuksuz. Meclisin Fazilet hanım tarafından açılmaya çalışılması hukuka aykırı bir davranış.
Ziya beyin başkan seçilmesi ne kadar hukuksuzsa meclisteki muhalefetin ilk gün Meclis Başkanının onayı olmadan Fazilet hanımla meclisi açması da o kadar hukuksuzdur. Bu yasal bir oturum değildir. Meclisteki muhalefet ne diyor; meclis başkanı seçilmemiştir diyor. Peki anayasa ne diyor? Yenisi seçilene kadar eski başkan göreve devam ediyor.
Bu durumda CTP’ye göre Zorlu Töre meclis başkanıdır. Meclis İç Tüzüğü’ne göre Zorlu beyin karar vermesi gerekiyor Fazilet hanımın toplantıyı açıp açmayacağını. Aldılar mı rızasını? Almadılar. Yani baktığınızda hukuksuzluğu önlemek için ana muhalefet bir başka hukuksuzluk yaptı” şeklinde konuştu.
“Olan memlekete, vatandaşa oluyor”
Halkın Partisi olarak yaşananları en başından beri doğru bulmadıklarını ve bu yüzden meclisten çekilme kararı aldıklarına vurgu yapan Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay sözlerini “Eğer buna karşı çıkılacaktı madem, bundan iki buçuk yıl önce sayın Üstel’in atanmasına karşı çıkacaktınız. Biz Halkın Partisi olarak bunu en başından beri doğru bulmadık.
Buradaki çelişki şudur ana muhalefet sayın Üstel’e gayri meşru demiştir ama Başbakan muamelesi yapmıştır. Esas hukuksuzluk ve gayri meşruluk Ünal beyin makamı ile ilgilidir. Meclis başkanlığı da bunun doğal sonuçlarından bir tanesidir. Geçen bu sürede anayasa ihlal edilmemiş miydi? .u sürede ne yapıldı? Hiç bir şey. Eğer bir şeye karşı çıkılacaksa Meclis başkanlığına değil, Ünal beyin koltuğuna yönelik olarak bu tavrın ortaya koyulmuş olması gerekmektedir.
Sonuç olarak olan vatandaşa olmuştur. Meclis 3 ay Tatil yaptı, bir ay da tartışmayla oldu dört ay. Hala halk yararına hiç bir şey yapmadan bal yapmayan arı gibi tartışma devam ediyor. Olan memlekete, vatandaşa oluyor” diyerek sonlardırdı.
