GüncelInstagramKıbrısManşetSiyasetYaşam

Nazlı: Ölümlü trafik çarpışmalarında yetki karmaşası olsun veya olmasın en üst amir pozisyonundaki bakanlık muhatap alınır






Bağımsızlık Yolu Parti Meclis Üyesi Cansu N. Nazlı, Bağımsızlık Yolu olarak en temel önermelerinden birinin kamusal toplu taşımanın geliştirilmesi olduğunu kaydetti. Nazlı, raylı sistemli toplu taşımanın hem ekolojik hem de ekonomik olacağını fakat, yapmak için bir irade gerektiğini, bunun da siyasi tercihten geçtiğini ifade etti. Trafiğin olağan durumundan menfaat sağlayan bir sektör olduğuna dikkat çeken Nazlı, siyasilerin kamusal toplu taşımayı gündeme almamasının bir tercih olduğunu söyledi

Nazlı: Ölümlü trafik çarpışmalarında yetki karmaşası olsun veya olmasın en üst amir pozisyonundaki bakanlık muhatap alınır

Nazlı, Genç TV’de Meltem Sonay ile Gündem programına konuk olarak gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Nazlı, programda ölümlü trafik kazalarıyla ilgili açıklamalarda bulunarak, yetki karmaşası olsun veya olmasın en üst amir pozisyonundaki bakanlığın muhatap olduğunu söyledi. Yasalarda çakışan bir karmaşa varsa en temelde çözmesi gerekenin de meclis olduğunu ekledi.

Nazlı, yetki karmaşasından dolayı kimsenin sorumluluğu üstüne almak istemediği için üstünden attığını ve bu durumdan faydalandığını kaydetti. Trafik sorununu gidermeye yönelik açıklamalarda bulunan Nazlı, trafiğin en temelde, en dikkatsiz sürücü bile hata yaptığında, can ve mal kaybına yol açmayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini aktardı. Nazlı, sistemin, insanların kusurlarını öngörerek kurulmasının esas olduğunun altını çizdi.

Nüfus ile birlikte trafiğin de ciddi anlamda yoğunlaştığını söyleyen Nazlı, ulaşımdaki yetersizliklerden dolayı ülke trafiğine aşina olmayanların araç sahibi olarak trafiğe çıktığına dikkat çekti. Nazlı, Bağımsızlık Yolu olarak en temel önermelerinden birinin kamusal toplu taşımanın geliştirilmesi olduğunu kaydetti.

Nazlı, raylı sistemli toplu taşımanın hem ekolojik hem de ekonomik olacağını fakat, yapmak için bir irade gerektiğini, bunun da siyasi tercihten geçtiğini ifade etti. Trafiğin olağan durumundan menfaat sağlayan bir sektör olduğuna dikkat çeken Nazlı, siyasilerin kamusal toplu taşımayı gündeme almamasının bir tercih olduğunu söyledi.

“Meclis halkın gündelik sorunlarını çözecek şekilde çalışmıyor”

Meclis’in çalışmasına dair açıklamalarda bulunan Nazlı, meclisin güncel sorunlarımızı çözmek için toplanan bir yer değil, belli siyasi ajandaları yürürlüğe koymak için yapılan bir yer olduğunu söyledi.

Meclisin verimli çalışmadığını, çalışıyor olsa bile halkın gündelik sorunlarını çözecek şekilde çalışmadıklarını ekledi. Nazlı, Türkiye tarafından dayatılan, meclisten geçirilmeye çalışılan yasalar olduğunu belirterek hükümet partilerinin meclis içinde bu tarz gündemlere daha çok mesai harcayacağını söyledi.

“Gazetecilere getirilen davalar diğer gazetecilerin kendilerine oto sansür uygulamasına yol açıyor”

Nazlı, Ali Kişmir davasından bahsederek, davada iki tarafın anayasaya aykırılıkla ilgili iddiaları mahkemenin huzuruna getireceğini ve mahkemenin Ali Kişmir’in itham edildiği suçu düzenleyen yasa maddesinin Anayasa aykırı olup olmadığıyla ilgili bir karar üreteceğini aktardı.

Aykırılık bulunmazsa davanın Ağır Ceza Mahkemesi’nde yürütüleceğini, bulunursa dava konusunun ortadan kalkabileceğinden bahsetti. Nazlı, yasaya göre trafik kazasında birinin ölümüne yol açan, cinsel tacizde bulunan birinin Ali’den daha düşük bir cezayla yargılandığına değinerek bir ifadenin, yazının suç olmaması gerektiğini söyledi.

Bunun meclisin de bir ayıbı olarak değerlendiren Nazlı, mahkemeden önce Meclis’in çözmesi gereken bir konu olduğunu söyledi. O yasa maddesinin basın ve ifade özgürlüğünü ihlal edici bir mahiyeti olduğunu ekledi.

Nazlı, gazetecilere getirilen davaların diğer gazetecilerin kendilerine otosansür uygulamasına yol açtığına dikkat çekerek, durumun boyutunun Ali Kişmir gibi gazetecilere getirilen davaların basın ve ifade özgürlüğünü ihlalinden çok daha büyük olduğunu kaydetti.

Nazlı, sorunlarımız için sözümüzden, eleştirmekten başka aracımız olmadığını belirterek söz ve ifadenin en temelde elimizde olan tek araç olduğunu ekledi. Nazlı “Bunun elimizden alınmaya çalışılması hem ifade özgürlüğü hem de daha otoriter bir durum yaratması açısından endişe vericidir” dedi.

Nazlı, Ali Kişmir davasının bir fikrin ifade edilişinin suç olmaması, cezai yargılamaya konu olmaması gerektiğiyle ilgili olduğunu ifade ederek hukuk mahkemelerine başvurularak hakaret, tazminat davalarının da açılabileceğini söyledi. Basın ve ifade özgürlüğüne taraf olan herkesin bu sürecin takipçisi olması gerektiğini ekledi.

“Asgari ücrete uygulanan artış, kamuda yapmaya çalıştıkları tüfe oranı”

Asgari ücret toplantısına katılan Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu’nun, parti adına değil, çalışmasından dolayı Hür-İş’in davetiyle katıldığını aktaran Nazlı, Rahvancıoğlu’nun çalışmasının asgari ücretin yıllara göre hayat pahalılığı karşısında erimesi sonucu asgari ücretlinin kaybettiği maaşı gösterdiğini söyledi.

Nazlı, aralık ayında kamu çalışanları için konsolidasyonun ortadan kaldırılması, tüfe oranına göre artış yapılması yasa tasarısını hatırlatarak, sendikaların örgütlü mücadelesi sonucu yasanın askıya alındığına değindi. Asgari ücrete uygulanan artışın tam olarak kamuda yapmaya çalıştıkları tüfe oranı olduğuna dikkat çekti.

Nazlı, bu durumu kamuya yapılmak istenen, örgütlü mücadelelerinden dolayı yapılamayan ve özel sektöre yapıldı şeklinde değerlendirilerek, tekrardan kamuya yapılmaya çalışılacağını kaydetti. Bu yüzden kamuda örgütlü sendikaların, asgari ücretlinin yanında olması sadece asgari ücretliler için değil ileride önlerinde bulacakları bu konu için de önemli olduğunu ekledi.

Nazlı, özel sektörde sendikalaşma oranı çok düşük olduğundan ve güvencesiz çalıştıklarından dolayı kendi haklarını savunmak için konuşmanın neredeyse imkansız hale geldiği bir durumla karşı karşıya olduğumuzu ifade etti.

Asgari Ücreti Yabancılar İçin Azaltırsanız Yerli İstihdamın Köküne Dinamit Koymuş Olursunuz

Nazlı, asgari ücret masasında söylenen “asgari ücreti kktc vatandaşı yoktur” ve “asgari ücretli kktc vatandaşlarına ek ödeme yapalım” ifadelerinin çelişkili olduğunu vurguladı. Nazlı, yabancı uyruklulara farklı asgari ücret uygulamasının etik ve ahlak dışı olduğuna dikkat çekti.

Yabancı uyruklulara daha düşük ücrete çalıştırılmasının, yerli istihdamı da sonlandıracak bir şey olduğundan bahseden Nazlı, Bağımsızlık Yolu olarak işsizlik oranı belli bir seviyeye gelene kadar var olan çalışma izinlerinin yanı sıra yeni çalışma izini verilmemesi gerektiğini söyledi. Nazlı, “asgari ücreti yabancılar için azaltırsanız yerli istihdamın köküne dinamit koymuş olursunuz” dedi.

Nazlı konuşmasının devamında, Bağımsızlık Yolu’nun asgari ücret en düşük kamu maaşına eşitlenmesi ve hayat pahalılığı oranında artırılması talebini yineledi.

“Sendikalaşmanın önünü açacak her türlü adımı atacak iş birliğine dayalı çözüme açığız”

Bağımsızlık Yolu’nun, CTP’ye “özel sektörde sendikalaşma yasasını meclise taşı” açık çağrısına henüz bir yanıt gelmediğini ifade eden Nazlı, yasanın 10 ve üzeri işçi çalıştıran iş yerlerinde sendikasız çalışmanın yasaklanmasını öngördüğünü aktardı. Özelde sendikalaşma oranının yok denecek kadar az olduğunu ekledi.

Nazlı, programda yaptığı açıklamada yasa tasarısını konuşmaya açık olduklarını belirtti. Önemli olanın sendikalaşmayı mümkün kılacak bir adım atılması olduğunu söyleyen Nazlı, sendikalaşmayla ilgili başka bir öneri olmadığını ifade ederek Bağımsızlık Yolu’nun 2018’den beri bu talebi yükselttiğinden bahsetti. Sendikalaşmanın önünü açacak her türlü adımı atacak iş birliğine dayalı çözüme açığız dedi.

“Ultra zenginlerden servet vergisi alınmalı”

Nazlı, anayasada kamusal hak olarak öngörülen ulaşım, eğitim, sağlık haklarının ücretsiz olarak karşılanması gerektiğini ifade ederek, günümüzde bu haklara erişmekte ciddi sıkıntılar olduğuna dikkat çekti. Her şeyin paralı hale geldiğini vurgulayan Nazlı, bağış adı altında gayri yasal para ödendiğini ekledi.

Toplumun en kırılgan kesimlerine hizmet vermesi gereken devlet kurumu olan sosyal hizmetlerin, olması gerekenden daha az personel ile çalıştığından da bahseden Nazlı, programda yaptığı açıklamada çözüm olarak Bağımsızlık Yolu’nun önerisini ortaya koydu.

“Kaynak yok” söylemine karşılık ultra zenginlerin ekonomiye katkısı olmayan hazinelerinden bir defaya mahsus alınacak servet vergisinin, temel hizmetlere finansman yaratacağını kaydetti. Nazlı, “aslında bir kaynak var onu nereden alacağınız siyasi bir tercihtir.” dedi.

Nazlı, özel sektör emekçisi fakirleşirken, Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre ekonominin daha da büyüdüğüne dikkat çekerek, bunu zenginler zenginleşirken yoksullar yoksullaşıyor şeklinde değerlendirdi.













Başa dön tuşu