InstagramKıbrısManşetSağlık

EHHD: Akıl sağlığı yasasındaki ibareler insan haklarına aykırı ve onur kırıcıdır!




Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD), 10 Ekim Dünya Akıl Sağlığı Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, Kıbrıs’ın kuzeyindeki sağlık hizmetlerinde yaşanan, yıllardır çözülmeyen ve kronikleşen sorun ve aksaklıkları açıkladı

EHHD: Her bir birey en iyi düzeyde akıl sağlığı seviyesine sahip olma hakkına sahiptir

Yazılı açıklama yapan Dernek, toplumdaki her bir bireyin, kim olduğu ve nerede bulunduğundan bağımsız olarak, en iyi düzeyde bir akıl sağlığı seviyesine sahip olma hakkına sahip olduğunu belirterek, “Bu akıl hastalıkları geliştirme riskinden korunma hakkı, bulunabilir, erişilebilir, kabul edilebilir ve kaliteli bakıma ulaşabilme hakkı ve özgür, bağımsız ve topluma dahil olabilme haklarını içerir” dedi.

Dernek, Kıbrıs’ın kuzeyinde yıllardır çözülmeyen ve kronikleşen sağlık hizmetleri sunumunda yaşanan sorun ve aksaklıklardan, en fazla etkilenen ve sesini duyurmakta zorlanan marjinalize hasta gruplarından birisinin de psikiyatrik tedavi gören bireylerin oluşturduğunu söyledi.

“Akıl sağlığı yasasındaki ibareler insan haklarına aykırı ve onur kırıcıdır!”

Psikiyatrik tedavi gören bireylerin yasal haklarının 1930’lardan kalma, güncelliğini yitirmiş “Akıl Hastaları Yasası/ Fasıl 252” üzerinden korunmaya çalıştığını belirten Dernek, yürürlükte olan bu yasada psikiyatrik tedaviye ihtiyaç duyan bireylerin, ‘Akıl hastası’bir deliyi anlatır ve bir idiotu veya akıl sağlığından yoksun herhangi başka bir kişiyi de kapsar” şeklinde tanımlandığını vurguladı.

“Bu tanımlama tek başına dahi, psikiyatrik tedavi gören bireylerin halihazırda maruz kaldıkları damgalanma ve ayırımcılığın yazılı ifadesi gibidir” diyen Dernek, bu damgalamanın insan haklarına aykırı ve asla kabul edilemez olduğunu, söz konusu yasanın ivedilikle çağdaşlaştırılması ve günümüz ihtiyaçlarına cevap verir duruma getirilmesinin elzem olduğunu belirtti.

“Etkin bir sağlık sistemi geliştirilmesi ve nitelikli akıl sağlığı hizmetlerine ihtiyaç vardır”

Dernek, Kıbrısın Kuzeyinde, akıl sağlığı bozukluklarının ortaya çıkmasını önleyen, erken teşhis eden ve akıl sağlığı sorunu yaşayan bireylerin iyileştirilmesini ve bu kişilerin topluma kazandırılmasını sağlayan etkin ve kaliteli bir akıl sağlığı hizmetinin bulunmadığını belirterek, “Göçler, çatışmalar, doğal afetler ve ekonomik krizlerin yaşandığı dünyamızda bu ihtiyaç her yerde olduğu gibi Kıbrıs’ın Kuzeyinde de görünür olmanın ötesine geçmiştir. Bu hizmetlere duyulan ihtiyaç her geçen gün artarak çoğalmaktadır” dedi.

Dernek’ten yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde; 

“Ekim 2023 itibariyle , Kıbrıs’ın kuzeyinde mevcut ‘akıl sağlığı hizmetleri’ değerlendirildiğinde, koruyucu-önleyici hizmetlerden tutun da, tedavi ve rehabilite edici hizmetlere kadar her bacakta arzu edilen çağdaş düzeyin çok altında hizmetlerin sunulabildiği görülmektedir.

Akıl hastalığı ve zihinsel engeli bulunan bireylere yönelik bakım hizmeti veren kamuya ait veya özelleşmiş tesisler mevcut değildir. Bu tür bireyler kamuya ait bakımevi ya da özel bakımevlerine kabul edilseler dahi, ihtiyaçlarına yönelik özel bakım ve sağlık hizmetleri alamamaktadır. İhmal edilmektedir. Bu eksiklik hem tedaviye ihtiyaç duyanların, hem de yakınlarının ciddi anlamda sıkıntılı süreçler yaşamalarına neden olmaktadır.

“Kıbrıs’ın kuzeyindeki ilk ve tek akıl hastalıkları hastanesi Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi”

Akıl sağlığı hastaları için hizmet veren tek kamu kurumu, 1982 yılında kurulan ‘Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’dir. Akıl sağlığı tedavisine ihtiyaç duyan bireyler adanın kuzeyinde bu hastanede ayaktan ve/veya yatılı tedavi alabilmektedir. Bu hastanenin de birçok sorun ile boğuştuğu ve mevcut yüke yetişmekte zorlandığı bilinmektedir.

“İlaç, çağdaş ekipman ve acil hizmetler yok!”

EHHD tarafından 2020 yılında yayınlanan raporda, uzmanlarla yapılan görüşmeler sayesinde elde edilen veriler göstermiştir ki; Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi için kullanılan ilaçlarla ilgili de sorunlar bulunmaktadır. Pandemi koşulları ve ekonomik kriz bahanesi ile psikiyatrik ilaçların önemli bir kısmının hastane eczanesinde bulunmaması son günlerde psikiyatri hastaları ve yakınları için önemli bir gündem oluşturmaktadır.

TMS (Transkraniyal Manyetik Stimülasyon) gibi yeni tedavi yöntemlerinin yanı sıra, yeni nesil ilaçlar da hastalara sağlanmamaktadır. Bunun yanı sıra Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi içerisinde alkol ve madde bağımlılığı tedavisine yönelik tam donanımlı bir birim bulunmamaktadır. Birimin oluşturulması ve bu hizmetin uzun vadeli ve sürdürülebilir bir biçimde sağlanabilmesi için kamu kaynaklarının daha etkin kullanılması ve özelden hizmet/servis alımına harcanan miktarların asgari düzeyde tutulması kamu yararı ve kısıtlı sağlık bütçesi yönetimi için gereklilik arz etmektedir.

“Uzmanlar, mevcut sistemin hastaların tedavilerinde olumsuzluklara sebep olduğunu kabul etmektedir”

Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde mesai sonrası hizmetler için bir acil servis bulunmamaktadır. Hastalar genel hastanelerin acil servislerine başvurmaktadır. Psikiyatrik hastalıkların alevli dönemlerinde veya kriz durumlarında genel acil servise başvurmaları hem hasta ve hasta yakınlarını, hem de acil serviste görev yapan personeli zorlayıcı durumlarla karşı karşıya getirmektedir.

Adanın Kuzeyinin en büyük ikinci yatak kapasitesine sahip olan ve psikiyatri alanında tek olan bu hastanede kan tahlillerinin yapılacağı bir laboratuvar bulunmamaktadır. Bunun için hastalar Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne yönlendirilmektedir. Bu da ayaktan tedavi gören hastaların tetkiklerinin bazen 30 güne varabilen uzun süreler sonrasında yapılmasına neden olmaktadır. Bu tür gecikmeler, hastaların tedavisinde aksamalara ve olumsuzluklara neden olmaktadır. Uzmanlar, mevcut sistemin hastalar açısından birçok güçlük barındırdığını, tedavilerinde olumsuzluklara ve eksikliklere sebep olduğunu kabul etmektedir.

“Akıl sağlığı polotikaları üretilmeli ve uzun, orta ve kısa vadeli planlamalar yapılmalıdır”

Mevcut akıl sağlığı hizmetleri birçok birey için tam iyileşme sağlayamamaktadır. Önleyici hizmetler yetersizdir veya yoktur. Tarama çalışmaları yapılmamaktadır. Akıl hastaları için uygun bakım tesislerinin bulunmamaktadır. Damgalamayı azaltıcı ve akıl sağlığı ve hastalıklarına yönelik bilinçlendirme çalışmaları yapılmamaktadır. Akıl hastalığı bulunan bireylerin topluma karışması ve üretkenliklerinin desteklenmesi adına kolaylaştırıcı programlar bulunmamaktadır.

Akıl hastalıklarının ortaya çıkmasını önlemeye yönelik alınabilecek tedbirler arasında sayılan stresle başa çıkma yöntemleri ve problem çözme becerilerinin öğretilmesini, akıl hastalıkları ile ilgili bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmlarını kapsayan psikiyatrik sağlamlılık çalışmaları ve damgalanmanın önlenmesine yönelik çalışmalar ivedilikle hayata geçirilmelidir. Eğitim Bakanlığı ve Sosyal Hizmetler Dairesi gibi ilgili diğer paydaşların da dahil edildiği bir “Ulusal Akıl Sağlığı Polotikası” oluşturulmasına acilen ihtiyaç vardır. Unutulmamalıdır ki koruyucu hizmetler sağlık bütçesindeki harcamaların ciddi anlamda azalmasına ve tedavi hizmetlerinin yükünün azalmasına neden olan en önemli sağlık hizmeti ayağını oluşturmaktadır.

Evrensel Hasta Hakları Derneği, yukarıda belirtilen konularda iyileştirilmeler yapılabilmesi için gerekli yasal değişiklikler, ihtiyaç duyulan kadrolara ilgili personelin görevlendirilmesi, altyapı ve ilaç eksikliklerinin giderilmesi ve yeni nesil ilaçlar ve tedavi yöntemlerinin kullanılabilmesi için gerekli bütçenin ayrılması konusunda ısrarcı olacaktır. Derneğimiz, toplumun çağdaş bir akıl sağlığı hizmeti alabilmesi için gerekenlerin yapılıp yapılmadığını izlemeye, raporlamaya ve sorunları ve sonuçları kamuoyu ile paylaşmaya devam edecektir.









Başa dön tuşu