Kalkınma Bankası eski Başkanı olan ve gazetemizin oğluna aldığı Ferrari ile daha önce gündeme getirdiği Demokrat Parti (DP) Milletvekili Hasan Tosunoğlu, partinin eski Genel Başkan Yardımcısı iş insanı Redif Nurel‘in “rüşvet” açıklamaları karşısında polise şikayette bulunduğunu söyledi
Tosunoğlu: Nurel’den şikayetçi oldum, dava da açacağım
Yazılı açıklama yapan Tosunoğlu Nurel’in, “Fikri Ataoğlu ve Hasan Tosunoğlu benden 2.5 milyon TL rüşvet istedi” iddiaları sonrası Polis Genel Müdürlüğü’ne gittiğini, hakkında “tamamıyla yalan” beyanlarda bulunan Nurel’den şikayetçi olduğunu duyurdu.
Tosunoğlu, “Ayrıca avukatımla görüşerek iftiralarla ilgili dava dosyalamasını istedim. Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanı olduğum dönemde bankanın ve kamunun kaynaklarının doğru kullanılması için azami özeni gösterdim. Söz konusu şahsın kredi talebi de bu çerçevede reddedildi. Çünkü başvurusu ne hukuki ne de mali yönden kriterleri karşılıyordu” dedi.
“Bütünüyle yalandır; deli saçmasıdır. Elbette yanına kalmayacaktır”
Tosunoğlu şöyle devam etti;
“Ret kararı, başkanlığım dönemindeki diğer tüm kararlar gibi oy birliği ile alınmıştı. Eğer o gün partizanlık yapıp bu kişiye, benim de mensubu olduğum partiye üye oldu diye kredi çıkmasını sağlasaydım, asıl o zaman görevime ihanet etmiş olacaktım.
Şimdi benimle ilgili olarak sarf ettiği cümleler, devletin parasını kendisine yedirmemiş olmamın yarattığı hezeyanın eseridir. Hakkımda söyledikleri bütünüyle yalandır; deli saçmasıdır. Elbette yanına kalmayacaktır.
Hukuk çerçevesinde kendisiyle hesaplaşacağız. Rüşvet istemek de teklif etmek de korkunç bir namussuzluktur. ‘Rüşvet istedi’ diyerek ismimi kirletmeye ve bu şekilde kendince intikam almaya çalışanlara karşı mücadele etmek benim için haysiyet ve onur meselesidir.
Bugün telefonlarıma yanıt vermediği için iddialarıyla ilgili yüzleşme fırsatımız olmadı ama mahkemede mutlaka yüzleşeceğiz. Bu arada böylesine çirkin bir saldırıdan medet uman kimi politikacıların aceleci tutumunu da hayretle izlediğimi belirtmeliyim.
Bilmiyorum, iftiradan siyaset üretilemeyeceğini ve müfterilere alet olmamanın sağ duyunun gereği olduğunu hatırlatmama gerek var mı?”