Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Erkut Şahali, geçtiğimiz gün gerçekleştirilen “Cumhurbaşkanlığı ve Meclis binası” açılış törenleriyle ilgili konuştu ve iki farklı törenin yapıldığına dikkat çekti. Kapı önünde başka, içeride başka tören gerçekleştirildiğinin altını çizen Şahali, törenin de ikiye ayrıldığını belirtti
Şahali: Sapla saman, iradesizlik nedeniyle iç içe geçti
Açılıştan önceki günlerde tepkilerini ortaya koyduklarını dile getiren Erkut Şahali, “Dışarıda başka tören, içeride başka tören gerçekleştirildi. Bu, bir tavır karşısında bir sonucun ortaya çıkması olarak görülebilir” diye konuştu. Kanal T’de Nazar Erişkin’in sorularını yanıtlayan CTP Genel Sekreteri Erkut Şahali, “İçerideki tören, ev sahibi olarak yapılan ve alışık olduğumuz bir törendi. Protokol hiyerarşisinde bir sorun yoktu. Konuk konuktur, ev sahibi ev sahibidir. Maalesef bizde sapla saman, iradesizlik nedeniyle iç içe geçti” dedi.
Cumhurbaşkanlığı ve Meclis binasının açılışında gerçekleştirilen törenlere işaret eden Şahali, tören bağlamında enteresan bir durumun yaşandığını vurguladı. Yüksek Mahkeme Binasının açılışının ardından, bir sonraki törenlerle ilgili beklentilerini dile getirdiklerini hatırlatan Şahali, önerdikleri formatın dışındaki törene davet edilmediklerini belirtti.
Törenin ikiye ayrıldığını kaydeden Şahali, davetlilerin de farklı olduğunu ifade etti. “Davet edildiğimiz törende yadırgayacağımız bir şey yoktu” diyen Şahali, kapı önündeki törende ise Cumhurbaşkanları ve bakanların yer aldığını söyledi. KKTC’nin protokol mevzuatının “kapı önünde” işlemediğini dile getiren Şahali, “İçerideki tören, ev sahibi olarak yapılan ve alışık olduğumuz bir törendi. Protokol hiyerarşisinde bir sorun yoktu. Konuk konuktur, ev sahibi ev sahibidir. Maalesef bizde sapla saman, iradesizlik nedeniyle iç içe geçti” dedi.
Yönetim ve anlayışın değişmesi gerektiğine dikkat çeken Şahali, işlerin bu şekilde rayına oturabileceğini belirtti. Cumhurbaşkanlığı ve Meclis binası açılışından önce demokratik olarak tavırlarını ortaya koyduklarını anlatan Şahali, “Tepkimizi ortaya koyduk. Türkiye’nin töreni, KKTC’nin töreni gibi bir noktaya geldi iş. Dışarıda başka tören, içeride başka tören gerçekleştirildi. Bu, bir tavır karşısında bir sonucun ortaya çıkması olarak görülebilir” dedi.
“Polis kötü emellere alet edilmiştir”
Erkut Şahali, “Şu anda ne söylüyorsak, ne yapıyorsak; ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz gün de aynı şeyi yapıyor olacağız” diye konuştu ve Disiplin Tüzüğüne de işaret ederek pedagogların görüşlerinin, geleneklerin ve teamüller göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekti.
“Ortaöğretim kurumlarında dini temellere dayanan uygulamaları sıradanlaştıracak adımlar atarsanız, önce Milli Eğitim Yasası’nı ardından da Anayasa’yı ihlal etmiş olursunuz” diyen Şahali, söz konusu durumun müzakeresinin bile olamayacağının altını çizdi.
Şahali, “Bu, Türkiye’nin söz söyleyebileceği bir konu değildir. Türkiye Cumhuriyeti başka bir devlettir. Burada, söylenen o sözlerin bir geçerliliği yoktur. Sayın Erdoğan bir konuk cumhurbaşkanı olarak ülkemize geldi; biz de ev sahipliğimizi yaptık. Ancak evimizin düzenini bozacak bir tavır karşısında tepkisiz kalmayız” diye konuştu.
Gerçekleştirilen tören bağlamında tavırlarını ortaya koyduklarını yineleyen Şahali, bu bağlamda hareket ettiklerini vurguladı. “Bu konularda Türkiye’nin ikna edilemez olduğunu zannetmek hatadır ve teslimiyet de bu düşüncenin ardından gelir” diyen Şahali, “İrade bizdedir” demeye devam edeceklerinin altını çizdi.
Geçtiğimiz gün yurttaşlık hakkını kullanırken göz altına alınan kişilerle ilgili de konuşan Şahali, “Yurttaşlık hakkını kullanırken, polis yasaları ihlal eden bir emri uyguladı. Devlet, yurttaş inisiyatifine saygı göstermek zorundadır. Polis kötü emellere alet edilmiştir” dedi.
“Yasama faaliyeti nereden devam edecekse bunun dışında kalmayız”
Ülkenin yönetimini, şu anki yöneticilere karşı duruşu olanlar devralamadığı takdirde, ülkenin yurt kimliğinden uzaklaşmasının kaçınılmaz olacağına dikkat çeken Şahali, “Hükümet, bize makam sevdasıyla her şeyi yapabileceğini kanıtladı. Bu ülkenin acil ihtiyaçları varken, gösterişli bir Cumhurbaşkanlığı veya Meclis binası yapılmasına gerek yoktu. O günden bugüne birçok kaybımız oldu. Okullarımızda 250 adet baraka sınıf var. Böyle bir ortamda hasta yataklarımız yetersizken, çok gösterişli bir Cumhurbaşkanlığı binasının olmasını hazmedemedik” dedi ve yasama faaliyetinin nerede devam edecekse bunun dışında kalmayacaklarının altını çizdi.
Aynı tören için Meclis’in, milletvekillerini saat 14.30’da davet ettiğini, Cumhurbaşkanlığı’nın ise tören saatini 13.00 olarak belirttiğine vurgu yapan Şahali, aynı maksatla yapılan davetlerin saatlerinin dahi farklı olduğunu belirtti. “Biz, Cumhurbaşkanlığı’nın yaptığı daveti daha muteber saydık ve 13.00’teki törene katıldık. Hiçbir detaya hâkim olmadan, CTP olarak önceden belirttiğimiz görüşlere uygun bir durumu hayata geçirdik” diyen Şahali, önümüzdeki süreçle ilgili de konuştu.
2 Mayıs eylemini bir “ara durak” olarak niteleyen Şahali, gelecek süreçte nelerin yapılacağını örgütlerin hep birlikte karar vereceğini belirtti. Cumhurbaşkanlığı seçimine de işaret eden Şahali, “Bizim hedefimiz Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kıbrıs Türk toplum liderini seçmektir. Olası en geniş ittifakın sağlanabileceği bir çaba içerisindeyiz” diye ekledi.