KıbrısManşet

Saygun: Onlar, 25 Kasım 1968’de faşist bir diktatörün emriyle tecavüze uğradılar ve katledildiler




Sol Hareket Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sekreteri Semen Saygun, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü“nün özgürlük mücadelesinin yükseltildiği bir gün olduğunu kaydetti

Saygun: Onlar, 25 Kasım 1968’de faşist bir diktatörün emriyle tecavüze uğradılar ve katledildiler

Örgüt adına “Biz kadınlar dünyayı değiştireceğiz. Bu güç bizde var. Direneceğiz” başlıklı bir açıklama yapan Saygun 25 Kasım’ın, Patria, Minevra ve Maria Mirabel kardeşlerden miras kalan bir özgürlük mücadelesinin yükseltildiği gün olduğunu belirtti.

Saygun, “Onlar, 25 Kasım 1968 de faşist bir diktatörün emriyle tecavüze uğradılar ve katledildiler. O günden bu güne dünyanın her yerinde kadınlar eril şiddete, tacize, tecavüze karşı aynı mücadeleyi vermeye devam ediyor.
Erkek egemen toplumlarda kadına yönelik şiddet, kadını denetim altında tutmak amacıyla kadının bedenine ve ruhuna yapılan sistematik saldırılar olarak tanımlanabilir. Kadına yönelik şiddet, kişisel bir mesele, kontrolsüz bir öfkenin sonucu değildir” dedi.

“Kadına yönelik şiddet bir kadın meselesi değildir”

Kadına yönelik şiddetin, cinsiyet eşitsizliğinin yol açtığı eşitsiz güç ilişkisinden doğan toplumsal bir sorun olduğuna dikkat çeken Saygun, ataerkil kültürün beslediği kadına yönelik şiddetin, bütün toplumsal adaletsizliklerden, eşitsizliklerden, kapitalizmden, sınıf sömürüsünden, homofobiden, ırkçılıktan, militarizmden beslendiğine ve onları beslediğine işaret etti.

Saygun, “Kadına yönelik şiddetle mücadele ederken aslında bütün bunlarla da mücadele ederiz. Kadına yönelik şiddet bunun için sadece bir kadın meselesi değildir. Bugün kadınlar tüm dünyada kendilerine dayatılan eşitsizliklere, adaletsizliklere, sömürüye, erkek egemen sisteme karşı direnirken erkek iktidarların sert müdahaleleriyle karşı karşıya kalıyorlar” dedi.

“İranlı kadınlar, iki yüzlü siyasete geçit veren eril politikalara karşı direniyor”

Saygun şöyle devam etti;

“Kadınlar, İran’da Mahsa Amini‘nin başlattığı özgürlük mücadelesini yükseltiyor, özgürlüklerini savunuyorlar. Kadınlar, tacize, tecavüze, şiddete karşı ses çıkarıyorlar.

Kadınlar, bedenleri üzerinden yapılan sınırlamalara, sömürüye karşı çıkıyorlar. Kadınlar, mücadelelerini görmeyen, önemsemeyen, günlük politikalarını gündemde tutup, iki yüzlü siyasete geçit veren eril politikalara karşı direniyorlar.

“Biz kadınlar dünyayı değiştireceğiz”

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, başta İranlı kadınların olmak üzere, dünyanın her yerinde özgürlük mücadelesi veren kız kardeşlerimizin, verdikleri mücadeleleri selamlıyoruz. Erkek egemen iktidarlar saldıracaklar, biz direneceğiz.

Susturmaya çalışacaklar, susmayacağız. Kirli politik oyunlarla, yalanla, baskıyla, tacizlerle, tecavüzlerle, şiddetle mücadele edeceğiz. Ülkemiz üzerine oynanan oyunlara, düşmanlığı besleyen ırkçı, milliyetçi söylemlere, yok edilmeye çalışan barış kültürüne, militarizme, kolonyalizme karşı barış içinde yaşayacak Birleşik Federal Kıbrıs’ı savunacağız.

Barış bizim vazgeçilmezimizdir. Biz kadınlar dünyayı değiştireceğiz. Bu güç bizde var. Direneceğiz”









Başa dön tuşu