Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers, tedavi altında olan HIV pozitif vakaların kamu sağlığını tehdit unsuru olmadığını belirterek, toplumun bilinçlendirilmesi açısından ilk ve orta öğrenim müfredatına “cinsel sağlık” derslerinin eklenmesi gerektiğini vurguladı
Rogers: DSÖ’nün bu yılkı Dünya AIDS Günü teması ‘Eşitleştir’
Sosyal medya hesabından “1 Aralık Dünya AIDS günü” dolayısıyla açıklama yapan Rogers AIDS’in uzun yıllardır ülkede ve dünyada HIV ile ilgili farkındalık çalışmaları devam etse de en çok önyargının ve yanlış bilinenin olduğu bulaşıcı hastalıkların başında geldiğini ve belki biraz da bundan dolayı dünya genelinde en büyük halk sağlığı sorunlarından birisi olmaya da devam ettiğini söyledi.
Rogers, “Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) bu yılkı Dünya AIDS Günü teması ‘Eşitleştir‘ olarak belirlendi. Bireylere ve küresel liderlere dünyada AIDS’i sonlandırmada ilerlemeyi engelleyen eşitsizlikleri ele alma çağrısı yapıldı” dedi.
“HIV enfeksiyonu ancak tedavi edilmezse, AIDS’e dönüşür”
Rogers şöyle devam etti;
“Doksanlı yıllardan beridir geliştirilen ve HIV virüsünü baskılayan ilaç tedavileri ile HIV, DSÖ’nün kronik hastalıklar listesine girmiştir. HIV enfeksiyonu ancak tedavi edilmezse, zaman içerisinde AIDS (Edinilmiş İmmün Yetmezlik Sendromu)’e dönüşür.
En büyük yanlış bilinenlerden biri HIV ile AIDS’i karıştırmaktır. HIV pozitif bireyler ilaç tedavisi ile sağlıklı, uzun ve kaliteli bir yaşam sürebilirler. Ülkemizde devlet hastanesinde kimlik bilgilerini gizleyen uluslararası kodlama sistemi ile HIV+ veya şüphesi olan bireyler test ve tedavilerini yaptırabilirler.
“Cinsel eğitimin ilköğretim ve ortaöğretim müfredatına alınması elzemdir”
Bir Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Uzmanına başvurmaktan çekinmeyiniz. Toplumda bulaşıcı hastalıklarla ilgili farkındalığı artırmak, bilinçli bir toplum yetiştirmek ve HIV pozitif bireylere karşı ayırımcılık ve damgalanmanın önüne geçmek için okullarımızda cinsel eğitimin ilköğretim ve ortaöğretim müfredatına alınması elzemdir.
Çocuklara, yaşına uygun şekilde, küçük yaşlardan başlayarak cinsel eğitim verilmesi, çocukların kendi bedenini tanıması, kendini koruması, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan nasıl korunabileceği ile ilgili küçük yaşlardan bilinçlendirilmesi çok önemlidir.
“Tedavi altında olduğu sürece HIV pozitif vakalar tehdit edici bir unsur değildir”
Diğer önemli bir konu, Sağlık Bakanlığı’nın ülkemize gelen HIV pozitif kişilerle ilgili yürürlükte olan deport kararının kaldırılmasıdır. Tedavi altında olduğu sürece HIV pozitif vakalar toplum sağlığını tehdit eden bir unsur değildir.
Deport korkusu aslında ülkemizde HIV pozitif bireyleri kaçak şekilde yaşamaya teşvik etmekte ve daha büyük halk sağlığı sorunlarına yol açabilmektedir. Bir süre önce Hepatit taşıyıcılarının çalışma yaşamına katılması ile ilgili enfeksiyon komitesinin görüşü doğrultusunda bazı değişikliklere gidilmişti.
Benzer şekilde HIV pozitif kişilerle ilgili bir tedavi takip sistemi oluşturularak, deport kararının yeniden değerlendirilmesi göz önünde bulundurulmalıdır. İnsan haklarına aykırı olan bu durumun örneği başka hiçbir ülkede yoktur. Atılacak bir adım hem insan hakları açısından hem de halk sağlığını korumak açısından önemlidir”