Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Genel Sekreteri Murat Kanatlı, Kıbrıs Türk Devlet Çalışanları Sendikası’nın (Çağ-Sen) Lefkoşa İktisat Kooperatifi’nde (Li-Koop) hem işten çıkarma hem de mobbing olduğunu belirttiği açıklamasına işaret ederek, dayanışma belirtti
Kanatlı: Hademeleri Toplu İş Sözleşmesi talepleri destek bulmadı, birçok çalışan işini kaybetti, kötü bir süreç yaşandı
YKP adına yazılı açıklama yapan Kanatlı, Kıbrıs’ın kuzeyinde sistematik sürdürülen çalışma hayatındaki emek düşmanı uygulamaları kınadıklarını, sendikalaşma, grev, Toplu İş Sözleşmesi hakları için de tüm kesimleri daha fazla mücadeleye çağırdıklarını söyledi.
Li-Koop’ta yaşananları değerlendiren Kanatlı, Kıbrıs’ın kuzeyinde bir süredir çalışma yaşamında zaten kötü olan olan koşulların daha da kötüleşmesine tanıklık ettiklerini söyleyerek, taşeron olarak çalıştırılan okul hademelerinin Toplu İş Sözleşmesi taleplerinin ve grevlerinin de maalesef yeterli desteği bulmadığını, o alandaki mücadelenin de kaybedildiğini kaydetti.
Kanatlı, “Devlette çalışan taşeron işçilerin Toplu İş Sözleşmesi imzalaması ciddi bir emsal olacaktı. Mümkün olmadı. Birçok çalışan da işlerini kaybetti. Kötü bir süreç yaşanmış oldu” dedi.
“İşten çıkarılmaları kabul edilebilir bir durum değildir”
Kanalı şöyle devam etti;
“Dün de Çağ-sen’den gelen bildiri başka bir alandaki soruna dikkat çekmekteydi. Lefkoşa İktisat Kooperatifi’nde (Li-Koop) hem işten çıkarma hem de mobbing olduğunu Çağ-sen açıklamaktaydı.
Çağ-sen açıklamasında ‘Li-Koop işyerinde yürürlükte olan bir Toplu İş Sözleşmesi (TİS) vardır. O TİS hükümlerine göre işten çıkarma yetkisi disiplin kurulundadır’ denmektedir. Buna rağmen Kooperatif Yönetim Kurulu 5 üyeden 3’nün kararı ile bir çalışanı işten çıkardığını belirtilmektedir.
Çağ-sen’in açıklamasında ayrıca ‘Li-Koop yönetimi çalışanların TİS ile kazanılmış haklarını vermediği nedeniyle Çalışma Dairesi tarafından para cezasına çarptırılmış durumdadır‘ bilgisi de verilmektedir.
Sürecin 2021’deki grevler ile başladığı bilinmektedir. Çağ-sen açıklamasında grevler sonrası mobbing uygulanmaya da başlandığı belirtilmekte ve ‘Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) iş yerlerinde çalışana yönelik baskı, taciz, bıktırma, kötü davranış, kötü muamele, yıldırma amaçlı davranışları mobbing olarak tanımlamıştır. mobbing , cezayı gerektiren suç saymıştır. Son 4 yıldan beridir, özellikle de son bir yılda Li-Koop işyerinde Çağ-Sen üyesi çalışanlara her türlü mobbing uygulanmaktadır. Bu durumu belgeleyerek Çalışma Bakanalığı’nı bilgilendirdik. Çalışma Bakanlığı dönemin müsteşarı imzasıyla Li-Koop Yönetimi’ne yaptıklarının suç teşkil ettiğini belirten bir yazılı uyarı gönderdi. Buna karşın, Li-Koop’ta mobbing artarak devam etti. Bir iç Murakıp diğeri Muhasebe Sorumlusu olmak üzere iki çalışan peş peşe isten ayrılmak zorunda bırakıldı” bilgisi verilmektedir.
Usulünde imzalanmış Toplu İş Sözleşmesi bulunun bir işyerinde grev hakkını kullanan çalışanlara önce mobbing uygulanması, bazılarının zorla istifaya zorlanması, bazı çalışanların ise hakkında herhangi bir Disiplin Kurulu soruşturması olmadan Yönetim Kurulu kararı ile işten çıkarılması kabul edilebilir bir durum değildir.
“YKP Çağ-sen ile dayanışmasını ortaya koyar”
Kıbrıs’ın kuzeyinde zaten özel sektörde çok az iş yerinde Toplu İş Sözleşmesi imkanı varken, mevcut yerlerde yaşanan böylesi ihlaller de herkesi kaygılandırması gerekir. Grev, Toplu İş Sözleşmesi, sendikalaşma haktır ve var olan yerlerde bunun korunması tüm emek örgütlerinin görevi olması gerekir.
YKP, direnen mücadele eden Li-Koop çalışanları ve onların sendikası Çağ-sen ile dayanışmasını ortaya koyar.
YKP, Kıbrıs’ın kuzeyinde sistematik sürdürülen çalışma hayatındaki emek düşmanı uygulamaları kınar, sendikalaşma, grev, toplu iş sözleşmesi hakları için tüm kesimleri daha fazla mücadeleye çağırır.
Biliyoruz ki toplu sözleşmeli, iş güvenceli, sosyal güvenlikli, sendikalı, insanca, eşit ve adil ücretli, haftalık 40 saat olan iş, herkesin hakkıdır, mücadele ile kazanacağız”
