
Avukat Cemre İpçiler, Türkiye‘den atama Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal’ın kadınlara yönelik sözlerinin bir ceza davası konusu olduğunu söyleyerek, görevden alınmakla yetinilmemesi gerektiğini kaydetti
İpçiler: Ünsal’ın görevden alınması yetmez, ceza davası da okunmalıdır
Sosyal medya hesabındna açıklama yapan İpçiler, Ünsal’ın görevden alınmasının yeterli olmadığını, tecavüzü yani kadına yönelik şiddeti savunduğu için ve toplumda bir gruba karşı cinsiyet temelli ayrımcılığı, küçük düşürülmeyi ve şiddeti teşvik ettiği için ceza davası da okunması gerektiğini belirtti.
İpçileri, “Şiddeti ve nefreti teşvik eden söylemlerin ifade özgürlüğü kapsamına girmediği literatürde kabul görmüştür. Bu konuda, aynı çerçevede ve hemfikir olduğum birçok söz söylendiği için daha da derinleştirmeye lüzum yok” dedi.
“İngiltere’de yasa 2003 yılında geçebildi…”
Öte yandan tarihte hangi ülkelerin evlilik içi rıza olmadan cinsel birlikteliği suç saydığı konusunda da bilgi veren İpçiler şunları kaydetti;
“İngiltere’de 1991’e kadar evlilik içinde tecavüz mümkün değildi. Bunun temelindeki fikir, evlenerek kadının kocasına karşı genel bir rıza göstermiş olması ve bu rızanın geri alınamaz olmasıydı. İlk kez 1991’de, bir House of Lords kararıyla, evlilik içinde tecavüzün yasal olarak mümkün olduğu kabul edildi. Yazılı yasalara geçirilmesi 2003 yılını buldu…
ABD ve Fransa…
ABD’de evlilik içi tecavüzden ilk kez 1978’de bir kişi hüküm giydi, ülke geneli suç olması 1993’ü buldu.
Fransa’da evlilik içi tecavüzün 2006’da suç haline getirilmesine rağmen 2019’da bir aile mahkemesi kocasıyla cinsel ilişkiye girme ödevini yerine getirmeyen kadını kusurlu buldu, 2020’de Yüksek Mahkeme bu kararı onayladı. Konu AİHM’de.
AİHM demişken, ‘evlilik görevi’ (cinsel ilişkinin evlilikte görev olduğu) kavramı AİHM tarafından 1995’te yasaklandı.
Farkındaysanız bahsedilen tarihler daha son 20-30 sene içerisinde. Bu adımlar ise kendi kendine olmadı, feministlerin mücadeleleri sonucu zorla gerçekleşti.
“Bağnazlığa, gericiliğe geçit yok, ufkumuzu daraltmayalım”
Çin, Hindistan, Ghana gibi ülkelerde ise din fark etmeksizin, evlilik içi tecavüzlerin cezalandırılması hala sorun.
Bu örnekten bile görebilmeliyiz ki kadına yönelik şiddetin kökeni ne Ahmet, ne Müslümanlık, ne de tek tanrılı dinlerdir…
Ne zaman birileri bir toprak parçasının tapusunu çıkardı, burası benim şurası da senin dedi, mülkiyetin soyu da erkekten yürüdü, bizim için kıyamet o zaman başladı…
Gerisi hep mülkiyetin üzerine kat çıktı.
Bağnazlığa, gericiliğe geçit yok. Mücadelelerle kazanılan haklarımızı sessiz kalarak yobazlara yedirtmeyiz.
Yine de, ufkumuzu daraltmayalım…”
Ünsal neler söylemişti?