KıbrısManşet

Derya: Kadınları ölümle burun buruna yaşamak zorunda bırakan bu anlayış kaderimiz değildir

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Kadın Örgütü Başkanı ve CTP Milletvekili Doğuş Derya, cansız bedeni İskele Long Beach bölgesinde bir inşaatta bulunan 16 yaşındaki Zehie Helin Reessur‘un cinayetinin, ülkedeki şiddetin korkunç boyutlarını gösterdiğini vurguladı

Derya: Reessur cinayeti şiddetin korkunç boyutlara vardığının acı bir göstergesidir

Kadınları ölümle burun buruna yaşamak zorunda bırakan bu yönetim anlayışı kaderimiz değildir” başlıklı bir yazılı açıklama yapan Derya, atanmış Başbakan Ünal Üstel yönetimindeki Bakanlar Kurulu’nun, ülkedeki demokrasi, hukuk düzeni ve sosyal devlet anlayışını berhava etmek için her gün yeni bir adım atarken, yaşanmaya devam eden kadına yönelik şiddetin de artarak devam ettiğini vurguladı.

Derya, “Bu sabah İskele Long Beach bölgesinde 16 yaşındaki Zehie Helin Reessur‘un bir inşaatta bulunan cansız bedeni, ülkemizde kadınlara yönelik şiddetin korkunç boyutlara vardığının acı bir göstergesidir” dedi.

“Kadınlar, maruz kaldıkları şiddeti durduracak destekten mahrum bırakılıyor”

Derya şöyle devam etti;

“Ülkede yaşanan şiddet olaylarının her geçen gün arttığını, her gün 3 kadının şiddete maruz kaldığı gerekçesiyle polise başvurduğunu görmezden gelen atanmış hükümet, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için gerekli kurumsal düzenlemeleri yapmaktan kaçındığı için kadınlar, maruz kaldıkları şiddeti durduracak destekten mahrum yaşamak zorunda bırakılıyor.

Ülkemizin Anayasal düzenini bozan gerici faaliyetlere sessiz kalan, topraklarımızı bir ‘rant şebekesine’ devretmek için yasa değişiklikleri sunan, devletin tüm kurumlarının içini boşaltarak toplumsal irademizi devreden bu hükümetin ülkede yaşanan şiddet olaylarını durdurmak için tek bir adım bile atmaması kabul edilebilir değildir.

“Bu yönetim anlayışı kaderimiz değildir”

Dili, dini, etnik kökeni ya da sınıfsal durumu fark etmeksizin, bu ülkede yaşayan her bir bireyin güvenlik içinde yaşamasından sorumlu olan atanmış hükümet, ülkeyi peşkeş çekmek ve toplumsal irademizi devretmek için harcadığı zamanın yüzde birini bile şiddete maruz kalan kadınların yaşadığı vahameti durdurmak için harcamamaktadır.

2014 yılında geçen Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin aktif hale getirilmesi yanında, polis teşkilatında kurulan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Birimi‘nin güçlendirilmesi, ALO İmdat hatlarının açılması için gerekli düzenlemelerin yapılması ertelenemeyecek acil meselelerdir. Kadınları ölümle burun buruna yaşamak zorunda bırakan bu yönetim anlayışı kaderimiz değildir”











Başa dön tuşu