“KKTC İmamlar İnisiyatifi” adıyla açıklama yapan bir grup imam, Ahmet Ünsal‘ın Din İşleri Başkanlığı’na atanmasından bu yana kurumun itibar kaybettiğini, Ünsal’ın kadınlara yönelik sözleri nedeniyle eşleri dahil kadınların yüzüne bakamaz hale geldiklerini söyleyerek, Ünsal’ın görevden ayrılmasını istedi
“Ünsal yüzünden dayatmalara maruz kaldık, görev motivasyonumuzu kaybettik”
Ahmet Ünsal’ın Din İşleri Başkanı olarak atandığı günden bu zamana kadar kurumda görevli olanlar olarak bir çok sorun ile yüz yüze kaldıklarını, bunun bir bir geçiş ve tanıma süreci olduğunu düşünerek sabrettiklerini söyleyen İnisiyatif, Ünsal ve çevresindekilerden dolayı bir çok yanlış uygulama ve dayatmalara maruz kaldıklarını ve görev motivasyonlarını kaybettiklerini belirtti.
Açıklama şöyle devam etti;
“Maalesef yaşanan bu sorunlar kendi içimizde kalmadı. Sayın Ünsal’ın Mağusa Polatpaşa Cami Kültür Salonu’nda kadınlara yönelik sarf ettiği cümleler toplum nezdinde infiale sebep oldu. Ünsal, ‘Yanlış anlaşıldım’ kabilinde özür dilemek yerine önce söylediğini reddetmiş sonrada ses kayıtları ortaya çıkınca da kabul etmek zorunda kalmıştır. Bu daha da nahoş bir durumdur.
“Sayın Ünsal hem kültür yapısını bilmediğiniz bu topluma hem de kuruma zarar veriyorsunuz”
Çevresinde idari görev verdiği kişiler ekip olarak bu yanlış giden sürece bir dur demek yerine sayın Ünsal’ın yanlışlarına destek olmuşlar ve maalesef kurum toplum nezdinde tartışma konusu haline gelerek itibar ve güven kaybına uğratılmıştır.
Sayın Ünsal;
Sizde kabul edin ki, kültür yapısını bilmediğiniz bir toplumda yaptığınız eylem ve söylemlerle hem kuruma hem de topluma çok büyük zarar vermektesiniz. İnsanları hem dinden hem de gönül bağı ile bağlı olduğu Anavatandan uzaklaştırmaktasınız.
Hem buradaki siyasilerimize hem sizi buraya atayan iradeye hem de dinimize zarar vermektesiniz. Bu doğruları söyleyenleri de itham etmektesiniz.
Ne üzücüdür ki; Mübarek üç aylara girdiğimiz şu günlerde din adamları olarak bizim gündemimiz toplumla çatışma süreci olmamalıydı. Kadınlara yönelik sarf ettiğiniz cümleler yüzünden eşlerimizin yüzüne bakamaz hale geldik.
“Siz bu topluma ne verebilirsiniz ki?”
Bizler yarın sizlerin nasıl bir yanlış ile bizleri karşı karşıya bırakacaksınız endişesi taşımaktayız.
Şunu bilin ki; etrafınıza topladığınız (mutlu azınlık) şu anki idari kadroda bu süreçte en az sizin kadar vebal sahibidir. Artık bu topluma yazık, efendiliklerinden dolayı sessiz kalan imamlarınıza da yazık etmeyin.
En önemlisi de dinimize yazık ettiniz. Tüm bu tartışmalardan sonra bu topluma ne verebilirsiniz ki?
“Kurum hiç olmadığı kadar geri gitmiş ve itibar kaybetmiştir”
Çevrenize topladığınız ekibin (mutlu azınlığın) sizleri yanlış yönlendirmesi ile görevli ile aranıza duvar ördünüz ve görevliye hiç olmadığı kadar baskı kurdunuz.
Lütfen artık yeter. Bu tartışmalardan kurtulup görevimize adapte olmak istiyoruz.
Dinde olmayan bu tarz zorlama yorumlar sebebi ile Kıbrıs Türk kadınlarını rencide ettiniz, maalesef sizlerin esirgediği özrü kadınlarımızdan kurumumuz adına biz diliyoruz.
Ayrıca bu ve benzeri yanlışı yapan, dinimizi temsil edemeyen şu anki yönetim ve idarenizdir. Kurum hiç olmadığı kadar geri gitmiş ve itibar kaybetmiştir.
“Biz İslam’ın güzellikleri ile anılmak istiyoruz”
Güzel dinimiz İslam’ın, camilerde görevi başında görev yapan biz fedakar görevlilerin bu sürece bir dahili yoktur.
Bilinmesini isteriz ki; bizlerde bu gidişattan memnun değiliz.
İmamlar olarak biz protestolar ile değil topluma yapılan beddua seansları ile değil kadınlarımıza yapılan hakaret söylemleriyle değil İslam’ın güzellikleri ile anılmak istiyoruz.
Biz toplumun karşısında değil vatandaşımızın iyi ve kötü gününde her daim olduğu gibi şimdide yanıbaşında olmak istiyoruz”