KıbrısManşet

İnsan hakları açısından çok önemli bir adım oldu ancak…






Kuir Kıbrıs Derneği, 27 Ocak 2014 tarihinde Fasıl 154 Ceza Yasası kapsamındaki 171. Madde olan “Doğa Kurallarına Aykırı Suçlar” adlı çağdışı maddenin bertaraf edilmesinin 9. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, LGBTİ+’lar olarak varlıklarını tehdit olarak görenlere inat “9 yıldır AŞK daha eşit, daha ÖZGÜR” dedi

“9 yıldır AŞK daha eşit, daha ÖZGÜR”

Dernekten yapılan açıklamada, Kıbrıs’ın kuzey kesiminde aynı cinsiyetten yetişkinler arasında mahrem ve rızaya dayalı cinsel ilişkinin “Doğa Kurallarına Aykırı Suçlar” adı altında suç olmaktan çıkarılmasının bugün 9. yıl dönümü olduğu hatırlatıldı ve “Bu yasa maddesi ile aynı zamanda eşcinsel, biseksüel ve translara karşı önyargıların sorgulanması, kişilerin nefret suçlarına, polis istismarına, işkenceye ve aile içi şiddete açık bırakılmaması doğrultusunda önemli bir adım atıldı” denildi.

Açıklama şöyle devam etti;

“Aynı yasal değişiklikle kamu hizmetlerine erişimde cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet temelli ayrımcılık yasaklandı. Bunun yanı sıra, vücut bütünlüğüne karşı işlenen cinsel suçların ahlak üzerinden tanımlanmasına son verildi. Tecavüz, taciz, cinsel saldırı ve istismar, psikolojik ve ekonomik şiddet toplumsal cinsiyete duyarlı, çocuk hakları ve engelli haklarını gözeten bir şekilde cezalandırıldı.

Ceza Yasası’nda 2014 yılında yapılan değişiklikler Kıbrıs’ın kuzeyinde insan hakları açısından çok önemli bir adım olduğu ortadadır.

Ancak Kıbrıs’ın kuzey yarısı hala LGBTİ+’lar (Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Trans ve İnterseksler) için güvenli bir yer olmaktan oldukça uzak. Eğitim, sağlık, çalışma ve barınma gibi temel haklara erişim başta olmak üzere, LGBTİ+’lar hala baskının öznesi olmaya devam ediyor. 2020 yılında homofobik, bifobik ve transfobik nefret söylemi de tam anlamıyla yasaklanmış olsa da, ayrımcılık ve damgalama hala birçoklarımızın günlük hayatının sıradan bir parçası.

İçerisinden geçtiğimiz günlerde yükselen muhafazakarlaşma ve dinsel gericilik de bugün 9 yıl öncenin kazanımlarını bütünen tehdit etmekte. Din İşleri Başkanı’nın kadınların bedensel bütünlükleri ve özgür iradelerini hiçe sayan vaazı, BRTK yönetim kurulu başkanlığı ve müdürlüğü görevlerini yürütmüş Kıbrıs Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni’nin biz LGBTİ+’ları hedefe alan, “normal” dışı olarak damgalayan, varoluş ve eşitlik çabalarımızı “saldırı” olarak damgalayan ve bu doğrultuda yasalar çıkmasını talep eden köşe yazısı bunun en açık göstergesi.

Biz LGBTİ+’lar insanı sadece insan olduğu temelde değerli göremeyen, azınlığın çıkarı doğrultusunda çoğunluğun hayatını hiçe sayan bu zihniyeti yakinen tanıyoruz. Korkmuyoruz, ne birbirimizden, ne mücadelemizden ne de özgür ve eşit bir yaşam hayalimizden taviz vermiyoruz. Onlar bizi susturmaya çalıştıkça sesimiz daha gür çıkarmaya, birbirimize daha çok sarılmaya söz veriyoruz”









Başa dön tuşu