KıbrısManşet

Rahvancıoğlu: AKSA’yı kamulaştırın da kurtulalım




Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, AKSA’nın alım garantili sözleşme yaptığının ve elektriğini kullandırmadığı şartlarda bile parasını aldığını belirterek, Sayıştay raporlarına göre üç yılda AKSA’ya ödenen paralarla AKSA gibi bir santrali kurulabileceğini ya da yeşil enerjiye yatırım yapılabileceğini söyledi

Rahvancıoğlu: Tam da AKSA’nın sözleşmesinin bitmek üzere olduğu süreçte…

Genç TV‘de Muazzez Gazihan‘ın sorularını yanıtlayan Rahvancıoğlu, elektrik santralinde arıza veya yakıt sıkıntısı yok denmesine rağmen elektrik kesintilerinin devam etmesini eleştirerek, AKSA’nın üç ünitesinde sorun olduğunu ifade etti.

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-tek) Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada sorunun çözüldüğünün söylenmesine rağmen kesintilerin devam etmesi üzerine insanların kendilerine muhatap olarak Almanya Enerji Bakanlığı’na seslenerek durumu tiye aldığını hatırlatan Rahvancıoğlu, “Ağlanacak halimize gülüyoruz. Son süreç AKSA ile bağlantılı. Arızaların olması mümkündür fakat tam da AKSA’nın sözleşmesinin bitmek üzere olduğu ve pazarlık sürecinin başladığı süreçte bunların yaşanmasından şüphe duyuyorum” dedi.

“Bu sıkıntılar AKSA kamusal değil özel olduğu için yaşanıyor”

Rahvancıoğlu, “Ne zaman tüpe zam yapılacaksa tüp kalmıyor. Ne zaman benzine zam gelecek olsa akaryakıtın tükendiği söyleniyor. Tam da AKSA’nın sözleşmesinin bitmek üzere olduğu ve yenilenme süreci içinde pazarlıkların başladığı süreçte bunların yaşanması insanı işkillendiriyor” diye konuştu.

AKSA’nın alım garantili sözleşme yaptığının ve elektriği kullandırmadığı şartlarda bile parasını aldığının altını çizen Rahvancıoğlu, Sayıştay raporlarına göre üç yılda AKSA’ya ödenen paralarla AKSA gibi bir santrali kurulabileceğini ya da yeşil enerjiye yatırım yapılabileceğini söyledi.

Arızaların özel bir firmadan kaynaklı olduğunu vurgulayan Rahvancıoğlu, “Ama biz Kıb-tek’e kızıyoruz. Bu sıkıntılar, AKSA kamusal olduğu için değil özel olduğu için yaşanıyor. Kıb-tekK’i özelleştirelim diyenler, AKSA’yı kamusallaştırsınlar da kurtulalım demelidir. Kesintilerin sorumlusu, yükümlülüklerini yerine getiremeyen AKSA’yı denetlemeyen Kıb-tek değil hükümettir” dedi.

“Asgari ücretin artmasının zamlarla ilişkilendirilmesi doğru değil”

Asgari ücretin artmasının zamlarla ilişkilendirilmesinin yanlış olduğunu söyleyen Rahvancıoğlu, 31 Temmuz 2022’de yapılan asgari ücret zammının ardından İstatistik Kurumu’nun açıkladığı tüketici fiyat endekslerine göre Ekim ayında gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 5.7 oranında artış yapıldığını belirtti. Kasım ayında bu zamlara yüzde 5.19’luk bir zaman daha eklendiğini ifade eden Rahvancıoğlu, Aralık ayında ise fiyatların yüzde 4.22 arttığını ve asgari ücrete artış olmadığı halde bu zamların yapıldığını söyledi.

Rahvancıoğlu, devletin açıklamasına göre Aralık ayında bir önceki aya göre konut, su ve elektrikte yüzde 8.96, sağlık giderlerinde yüzde 10.59, eğlence ve kültürde yüzde 7.76, lokanta ve otellerde ise yüzde 16.18’lik zam yapıldığını hatırlattı.

Ortada bir asgari ücret artışı olmadığı halde zamların doludizgin devam ettiğini vurgulayan Rahvancıoğlu, sürekli zam yapıldığı için özel sektör çalışanlarının hayatını idame ettirebilmesi için asgari ücretin de düzenli artması gerektiğini belirtti.

İstikrarsız bir para birimin kullanılmasının zamlara büyük etkisi olduğunu ifade eden Rahvancıoğlu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ekonomi politikalarının bizi doğrudan doğruya olumsuz yönde etkilemesi ve birçok kalemin döviz cinsinden dolayı artmasının da zamların nedeni olduğunu söyledi.

“Eğitim, sağlık, ulaşım, gıda ve barınma giderleri düşürülmeli”

Ufacık bir ada yarısındaki, kimsenin tanımadığı bir devlette yaşayan insanların dünya genelinde yaşanan ekonomik krizi köklü bir şekilde çözmesinin mümkün olmadığını belirten Rahvancıoğlu, öte yandan bir hükümetin hayatı ucuzlatmakla ilgili adımlar atabileceğinin altını çizdi.

Özel sektörde asgari ücretle çalışan insanlara yüklenilmemesi gerektiğini ifade eden Rahvancıoğlu, en çok giderin nerelere yapıldığının tespit edilmesi gerektiğini ve bu harcamaların nasıl azaltılabileceğinin araştırılması gerektiğini söyledi. Ulaşım, sağlık, eğitim, gıda ve barınmanın en büyük giderlerimiz olduğunu belirten Rahvancıoğlu, devleti anayasasında belirtildiği gibi insanlara bu önemli giderlerinin azaltması için yükümlülüklerini yerine getirmeye davet etti.

Üretim, dağıtım ve kar amacı gütmeyen satış kooperatiflerinin kurulmasının gıda giderlerini ciddi oranda düşürebileceğini vurgulayan Rahvancıoğlu, marketlerdeki gıda fiyatlarının da denetlenmesinin mümkün olacağını söyledi.

Rahvancıoğlu, eğitim, sağlık, ulaşım, gıda ve barınmayla ilgili kamucu politikaların geliştirilmesi gerektiğini ve özel sermayenin karını değil halkın cebini önemseyen bir yaklaşım uygulanmasının önemine dikkat çekti.









Başa dön tuşu