KıbrısManşet

Topcan: Yanı başımızda can pazarı yaşanırken İmar Yasası değişikliğini Meclis’e sevk etmişler

Şehir Planlama Dairesi‘nde de uzun yıllar üst kademelerde görev yapan Şehir Plancısı Layik Topcan, Türkiye‘de yaşanan deprem felaketinin, “siyaset ve inşaat sektörü arasındaki kirli ilişkilerin bir sonucu” olduğunu söyleyerek, yanı başımızda bu facia yaşanırken, buradaki hükümetin ise bilime aykırı İmar Yasası değişikliğini Meclis‘e sevk ettiğini hatırlattı

Topcan: Türkiye’deki felaket, inşaat sektörü ile siyaset arasındaki kirli ilişkilerin sonuçlarıdır

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Topcan, Türkiye’de yaşanan dehşet verici deprem felaketinin, inşaat sektörü ile siyaset kurumu arasındaki kirli ilişkilerin sonuçları olduğunu belirterek, bu felakete yol açanın; depremin kendisinin değil depreme inat, bilimsel akıldan uzak, rantçı, köşe dönücü zihniyetle üretilen çürük yapı stoku olduğunu kaydetti.

Topcan, “İki gündür televizyon yayınlarına kilitlendik, anlayabilmek için durumu…. Bilim insanları feryat ediyor, meslek odaları feryat ediyor. Onca uyarıya, yaşanmış onca depreme karşın hala kentlerin bir türlü depreme dirençli, dayanıklı hale getirilememiş olmasına, idarenin aymazlığına isyan ediyorlar” dedi.

“Lüks siteler, aslında kendisi çürük lüks oteller…”

Topcan şöyle devam etti;

-Fay hattı üzerinde inşa edildiği için yarılan, patlayan, çöken, kullanılamaz hale gelen hava alanları pistleri, yollar, viyadükler,

-Fay hatlarının geçtiği depreme gebe bölgelerde, tehlike barındıran, uygun olmayan zeminler üzerinde, bilime inatla verilen yüksek imar hakları ile hem de çürük olarak inşaa edilmiş ama şimdi binlerce insanın çöküntüsü altında kaldığı yüksek binalar,

-Çalarak, çırpılarak inşa edildikleri için çöken, un ufak olan hastane, askeri bina, belediye binası, cami ve bir çok başka kamu binası,

-Kim bilir kaça satılmış olmasına karşın peksemet gibi çöken konut binaları, lüks siteler, aslında kendisi çürük lüks oteller.

“Yanı başımızda can pazarı yaşanırken bilime aykırı İmar Yasası değişikliğini Meclis’e sevk etmişler”

Can pazarı yaşanırken yanı başımızda, hala ders çıkarma becerisinden bile yoksun olan buradaki idarenin yaptığına bakın siz; İmar Yasası’nda bilimsel akla, demokrasiye, çoğulculuğa, hukuka, mesleki yetki ve yetkinliğe aykırı olarak tamamen bilgisizce ve beceriksizce hazırlanmış değişiklik tasarısını, Savcılığın uyarılarını dahi göze almaksızın, Meclis’e sevk etmiş.

Bu kadar mı gözünüz paradan döndü? Teslim ettiğiniz iradenize rağmen, sahip olmadığınız iktidar erkine rağmen o makamlarda oturmak o kadar mı görmez hale getirdi sizleri?

Depremin, sizin ömrünüz içinde ya da çocuklarınız, torunlarınızın ömrü içinde nasılsa bu topraklara hiç uğramayacağını mı sanıyorsunuz?

“Bilime inat zümresel çıkarları tatmin etme, rant peşindesiniz…”

Dünya iklim değişikliğinin derdinde, gıda güvencesi krizi, enerji krizi, su krizi ile uğraşırken, pandemi sonrası kentleri ve toplumları bu krizlere karşı nasıl dirençli, dayanıklı hale getirebilir, planlama mevzuatlarına planlama pratiğine ne gibi yeni düzenlemeler getirebilir diye tartışırken, siz hala kamu yararına değil de bilime inat zümresel çıkarları tatmin etme, rant peşindesiniz. Halkın yaşadığı kentlerin geleceği hakkında söz söyleme hakkını kırpma peşindesiniz.

Bu değişiklik tasarısı bir tartışma zemini bile değildir. Kabul etmiyoruz, ne imar Yasası değişikliklerini ne de devlet/kamu binalarının çürük inşa edilmesinin yolu açabilecek olan KTMMOB Yasası’ndaki değişiklikleri”

#kamuyararışiarımız
#derdimizyaşabilirkentlerdir
#derdimizafetleredayanıklıkentlerdir
#derdimizinşaatdeğilinsandır
#mesleğimizonurumuzdur
#toplumunbaşınaçöreklenenrantcızihniyeteizinvermeyeceğiz











Başa dön tuşu