Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Salahi Şahiner, AKSA‘dan “doğrudan alım” yapılması için hazırlanan Kamu İhale Yasası (Değişiklik) Tasarısı‘nın “topluma ihanetin belgesi” olduğunu söyleyerek, bu peşkeşe izin vermeyeceklerini vurguladı
Şahiner: Yasa değişiklik önerisi daha çok rüşvet alınabilecek ortam yaratmak için yapıldı
Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Şahiner, hükümetin “hizmet getireceğiz” yalanıyla doğrudan alım yöntemi ile organize vurgunlara zemin hazırladığını söyledi ve “halka hizmet” bahanesiyle, MİK üzerinden şeffaflık, hakkaniyet, rekabetin sağlanması, kamu yararı ve menfaati ilkelerini berhava eden eden hükümetin Kamu İhale Yasası’nda yapılan değişiklik ile doğrudan alım maddesinin kapsamını genişleterek; adrese teslim ihalelere kapı aralatıp, şaibeli yöntemlerini yasallaştırmaya çalıştığını vurguladı.
Şahiner, “Hazırlanan yasa değişiklik önerisi, hükümet tarafından halkın cebinden daha çok çalmak, daha çok rüşvet alınabilecek ortam yaratmak, birilerine daha çok rant sağlamak ve daha büyük vurgunlara imza atmak için tabiri caizse yapılan ince bir ayardan başka bir şey değildir” dedi.
“Bu yasa tasarısı topluma ihanet belgesidir”
Şahiner şöyle devam etti;
“Son üç yılda, gördüklerimizden acı bir şekilde tecrübe ettik ki; doğrudan alım dendiğinde aklımıza gelen ilk şey, Kıbrıs Türk halkının ekonomik anlamda kanını emerek fahiş kar elde eden birkaç şirketin cebine giren yüz milyonlarca dolarlık vurgun, karanlık, usulsüzlük ve rüşvet iddiaları olmuştur.
Halka hizmet, halk için adil, şeffaf ve rekabetin olduğu bir süzgeçten geçmezse, yani ihale yolu ile yapılmazsa halk için her zaman bir zulme dönüşecektir.
Kamu İhale (Değişiklik) Yasa Tasarısı, AKSA denilen şirket için çıkarılan bir yasa tasarısıdır, topluma ihanet belgesidir.
Kıb-tek, AKSA’ya iki yılda ödediği fazladan para ile ülkedeki kurulu santrallerinin tamamını satın alabilecekken, 15 yıllık bir sözleşme ile fazladan yüz milyonlarca dolarlık zarara uğratılmıştır.
“Kıbrıs Türk halkı birkaç şirketi zengin etsin ve halkı soysun diye oy vermemiştir”
Bu saatten sonra AKSA denilen şirketle tekrardan masaya oturmaya çalışmak, uzun süreli alım garantili bir sözleşme yapmak, bu halkın boğazından çalıp ilgili şirketin kasasına koymaktan başka bir şey değildir.
Toplum menfaatleri bahanesiyle, önce kendi menfaatlerini düşünenler, insanlarımızı fakirleştirirken birilerini zengin edip buralardan nemalanmaya niyet edenler Kıbrıs Türk halkına hainliğin en büyüğünü yapmaktadır. Siyasette bu gibiler ‘dahili bedhah’ dışında bir terimle ifade edilmemiştirler.
Hükümet yetkilileri arasında bu yasa tasarısını Meclis’e kadar getirtme cüretini gösterenler her kim ise bilmelidirler ki; bu halkın temsilcileri değil bir şirketin temsilcileridirler. Kıbrıs Türk halkı hiç birine birkaç şirketi zengin etsin ve bu halkı soysun diye oy vermemiştir.
“Kıb-tek’in AKSA’dan elektrik almasına ihtiyacı yoktur”
Kıb-tek’in AKSA’dan elektrik almasına ihtiyacı yoktur. Kıb-tek’in AKSA’ya ödeyeceği iki yıllık fazladan kira bedeli ile bu santraller Kıb-tek bünyesine katılabilir. Hükümet yetkilileri de bunu çok iyi bilmektedir.
Çok açıktır ki hükümet, ekonomik olarak içinden geçtiğimiz bu zor dönemde, vatandaşının alım gücünü arttırmayı değil doğrudan alım yöntemi ile AKSA’yı zengin etmeyi kendine görev edinmiştir. Tüm çabasını ve özverisini de zaman kaybetmeden bu yönde harcamaktadır.
“Bu hükümetin şirazesi kaymıştır”
Olağanüstü koşullardan geçtiğimiz böylesi kritik bir dönemde, UBP-DP-YDP Hükümeti’nin şaibeli işlere imza atmak, daha rahat vurgun yapmak, belli başlı yabancı sermayeyi daha da fazla zengin edebilmek amacıyla yasa değişiklikleri yapması, kendinden geçtiğini ve meşruiyetini yitirdiğini bir kez daha ispatlamıştır.
Bu yapılmaya çalışılanlar ne iş bilmezlikten ne de cahillikten kaynaklanmaktadır; bu art niyetli ve organize bir çetenin vurgun planıdır. Bu topluma ihanettir. Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak adrese teslim ihalelerinize, peşkeşlerinize geçit vermeyeceğiz”
