Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, Türkiye‘de Erdoğan rejimine karşı kurulan “Altılı Masa” ile ilgili son gelişmeleri deerlendirdi ve AKP‘ye ve istibdat rejimine karşı olduklarını, bunun sona ermesini istediklerini ancak devam etme olasılığından da korkmadıklarını vurguladı
Rahvancıoğlu: İstibdat rejiminin sonlandırılması; Türkiye ve Kıbrıslı Türk halklarının çıkarınadır
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Rahvancıoğlu, Türkiye’de yaklaşan seçimler öncesi, “Altılı Masa”da yaşanan gerilimlerin Kıbrıs’ın kuzeyinde de ilgiyle takip edildiğini, sorgulandığını ve üzerinde konuşulduğunu söyledi.
Rahvancıoğlu, “İstibdat rejiminin sonlandırılması; hem Türkiye hem de Kıbrıslı Türk halklarının çıkarınadır. Ve bunun ilk seçimde, en kısa sürede hayata geçmesi de tüm ilerici unsurların samimi dileğidir” dedi.
“Mücadele her halükarda ve her koşulda devam edecektir”
Rahvancıoğlu şöyle devam etti;
“Umuyorum ki İYİP’nin ortaya koyduğu negatif tutum, bu sürecinin sekteye uğramasıyla değil emek, özgürlük ve halkların kardeşliği boyutlarının daha da derinleşmesiyle sonuçlanacak yeni bir başlangıçtır.
Ancak ne tüm umudun seçimlere bağlanması doğrudur ne de emek cephesinin kendini burjuva muhalefetin tek boyutlu cenderesine sıkıştırarak bağımlılaştırması.
Emek hareketinin bağımsızlığı, sadece burjuva iktidardan değil burjuva muhalefetten de bağımsızlık anlamına gelir. Özellikle de umut ve beklentiler bakımından…
Tayyip Erdoğan diktatörlüğü, istibdat rejimi, AKP zulmü, yaklaşan seçim süreci ile geriletilebilirse, bu iyidir. Ancak mücadele her halükarda ve her koşulda devam edecektir.
Bu seçimlerde arzu edilen gibi bir sonuç çıkmaması halinde, bu rejimin çok daha kökten bir sarsıntıyla ortadan kalkması için mücadelenin derinleşeceği anlamına gelecektir.
Evet böyle bir durum bizler açısından çok daha sert sonuçlar barındıracak ancak onlar için de sonuçları olacak…
“AKP’ye ve İstibdat rejiminin devam etme olasılığından korkmuyoruz”
Mao Zedung bir keresinde ‘savaş‘ için şöyle demişti; ‘Barıştan yanayız ve savaşa karşıyız. Ancak bu sorun karşısındaki tavrımız, bütün karışıklıklar karşısındaki tavrımızla aynıdır. Birincisi ona karşıyız, ikincisi ondan korkmuyoruz’
Ben de son yaşananlar karşısında benzer bir sözü rahatlıkla söyleyebilirim; ‘AKP’ye ve İstibdat rejimine karşıyız. Sona ermesini istiyoruz. Ancak devam etme olasılığından da korkmuyoruz'”
