KıbrısManşet

Atlı: Kadının yaşadıklarına şahsen tanık olmasam PGM’nin açıklamasına itibar edeceğim






Avukat Mine Atlı, geçtiğimiz gün katıldığı bir yayında, müvekkili olan bir kadının tecavüz davasıyla ilgili anlattıklarına Polis Genel Müdürlüğü (PGM) tarafından yapılan karşı açıklamaya cevap vererek, olayın şahsen tanığı olduğunu hatırlattı

Atlı: Keşke beni de korumakla mesul olan PGM beni arayıp nerede ihmaller oluştuğuna dair tahkikat yürütseydi

Sosyal medya hesabından PGM’nin açıklamasına cevap veren Atlı, bir avukatın ve özellikle şiddet gören kadınlarla çalışan bir avukatın son son isteyeceği şeyin; polisi ve kurumu itibarsızlaştırmak veya küçük düşürmek olduğunu söyledi.

Atlı, Polis gerçek anlamda ve kamuoyu nezdinde güçlü ve güvenilir olduğu takdirde direnişçileri gönül rahatlığı ile yönlendirebiliriz ve bu işimiz ve kadının güvenliği açısından önemlidir. Keşke beni de korumakla mesul olan PGM bana böyle bir yakıştırma yapmak yerine beni arayıp yaşadıklarımızla ilgili ifade alıp nerede ihmaller oluştuğuna dair tahkikat yürütseydi” dedi.

“Polisin ‘hemen’ dediği süre tam ‘bir hafta’ “

Atlı açıklamasına şöyle devam etti;

“Ancak ne yazık ki çok tanıdık olan ‘o düşmandır’ yaklaşımı tercih edildi. Polisin ‘hemen’ diye nitelendirdiği (hemen serbest bırakıldı) ‘bir haftalık‘ bir zaman süreci. Polisin insan özgürlüğünü bu kadar küçümsemesi çok acı.

Yapılan tahkikat ile ilgili bana ve müvekkilime hiç bir bilgi aktarılmamıştır ve tutukluluk olduğunu basın subaylığının açıklamasından okuduk. Bu doğru ise kadının adı izniyle bende mevcut, gazetecilerin bu tutukluluğun kaçıncı günde meydana geldiği ile ilgili araştırma yapmalarını davet ediyorum.

“Kadının yaşadıklarına şahsen tanık olmasam PGM’nin açıklamasına itibar edeceğim”

Ayrıca ne yazık ki; Basın Subaylığı böylesi bir açıklama yaparken bile ihmal işlemeye devam ediyor. Keza programı dinleseydi benim kadının de-portla tehdit edildiğini değil, tecavüz ettiğini iddia ettiği adamın de-port edileceği söylendiğini aktarmıştım.

Gerçekten kadının yaşadıklarının bir çoğuna şahsen tanık olmasam PGM’nin açıklamasına itibar edeceğim. Gözümüzle gördüklerimizi olsun bizden almaya çalışmayın. Başaramazsınız.

8 Mart’ı vesile etmişim; olayın ardından sustuysam deprem acısındandı, özel bir gün beklediğimden değil. Kaldı ki; 8 Mart’ın bir hak mücadelesi günü olduğunu dahi hatırlatmak gerekirmiş. Çok yazık.

Bir de; madem ki bu kişi hükümsüz tutuklu, polisin ana tanığı olacak olan kişiyle irtibatının olması önem arz etmez mi? Yok tabi. Tanıklık yapacak olan kişiyi ve avukatını itibarsızlaştırmaya çalışmak elbette çok daha mantıklı”

Mine Atlı’nın açıklamaları şöyleydi;

 

PGM’nin açıklaması şöyleydi;

09.03.2023 tarihinde, ülkemizde yazılı basın olarak yayın yapan yerel bir gazetede; ülkemizde bulunan kadın bir turistin şikayetçi olmak için gittiği Polis Biriminde, ifadesinin alındığını ancak şikayetinin alınmadığı, şikayetçi olması halinde ülkeden deport edileceği telkininde bulunulduğu, kadının cep telefonunun zorla alınmaya çalışıldığı, bunların ötesinde kadın aleyhinde dava okunduğu ve cinsel tecavüz zanlılarının korunduğu yönünde, yöneticileri hedef alıp kurumun imajını yıpratma ve yöneticileri itibarsızlaştırmaya yönelik konu araştırılmadan yapılan taraflı bir haberin yer aldığı görülmektedir.

Manşetten haber diye verilen satırların hatalı ve yönlendirilmiş olduğu ve 08 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün anlamını istismar ederek, karalama amaçlı cümlelere dönüştürülmüş bilgiler içerdiği görülmektedir. Bu satırları kaleme alanın, konuyu gerçekten araştırmasını ve aynı satırlarda hatasını belirtip düzelterek, kamuoyunu aydınlatıcı bir haber yapmasını bekliyoruz.

Gerçekte, cinsel tecavüze uğradığını iddia ederek polise müracaat eden mağdur, olayı polise bildirdiği andan itibaren şikayeti doğrultusunda ifadesi titizlikle alınmış ve mesele hassasiyetle soruşturulmaya başlanmıştır.

Haberde iddia edildiğin aksine, alınan şikayet üzerine meselede zanlı konumunda bulunan erkek şahıs kısa sürede tespit edilerek tutuklanmış ve aleyhindeki soruşturma tamamlandıktan sonra mahkeme huzuruna çıkarılarak, mahkemenin verdiği teminat emri çerçevesinde 40 günü aşmayan bir süre için hükümsüz tutuklu olarak Merkezi Cezaevine gönderilmiştir. Zanlı, halen Merkezi Cezaevine hükümsüz tutuklu olarak bulunmaktadır.

Yürütülen soruşturma kapsamında, cep telefonu kayıtlarından elde edilecek emareler dava açısından elzem olduğundan dolayı, şikayetçinin cep telefonunu polise teslim etmesi istenmiştir. Şikayetçi cep telefonunu polise teslim edeceği sırada, görevli polise mukavemet göstermiş ve polisi darp etmiştir. Bu nedenle aleyhinde yasal işlem başlatılmış, hemen akabinde çıkarıldığı mahkeme tarafından yargılandıktan sonra serbest bırakılmıştır.

Polis Genel Müdürlüğü, yasa ve tüzükleri yansızlık, eşitlik ve hakkaniyet ilkelerine bağlı kalarak uygulamakta ve sorumluluklarının bilinci içerisinde hareket etmektedir.

Görüleceği üzere Polisimiz, mağdur kişilerin gerek vatandaş veya gerekse yabancı olduğuna bakmaksınız, ülkemize gelen tüm yabancılara karşı da son derece hassas ve titiz davranmaktadır. Kadına karşı işlenen suçlar dahil olmak üzere, diğer tüm suçlara karşı sıfır tolerans ilkesi ile hareket ettiğimizin ve edeceğimizin bilinmesini isteriz”









Başa dön tuşu