Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers, yaşanan pandemi, deprem gibi travmaların toplumun ruh sağlığını etkilediğini, ekonomik kriz ve sosyal kutuplaşmanın da mevcut etkiyi artırdığını söyledi
Rogers: Sosyal Hizmetler Dairesi üvey evlat muamelesi görüyor
Ülke yönetiminin bu gerçekle yüzleşemediğine, herhangi bir konuda olmadığı gibi ruh sağlığı konusunda da bir eylem planı olmadığına dikkat çeken Rogers, birçok kamu dairesinde uzman personel eksikliği varken ve bu daireler hizmet veremez hale gelmişken hükümetin yine yandaş istihdamına gittiğini belirterek yetmiş geçici işçi almak için düğmeye basılmasını eleştirdi.
Jale Refik Rogers ruh ve sinir hastalıkları hastanesinin defakto nüfusun hepsine psikiyatrik desteğin yanı sıra adli konularda rapor verdiğini anlattı.
“Amatem binasının temelleri atıldı ve çürümeye bırakıldı”
Rogers yaptığı açıklamada şunları kaydetti;
“Barış Ruh ve sinir hastalıkları hastanesi gerek hekim gerek psikolog eksikliklerine ek olarak bilgi işlem personelinden hemşireye ciddi eksikliklerle boğuşmaktadır. Haliyle bütün bu yığılmalar içerisinde herhangi bir koruyucu ruh sağlığı hizmeti de verilememektedir. Ruh sağlığı yasa tasarısı rafa kaldırıldı, güncelliğini yitirmiş yasalarla ruh sağlığı hizmeti verilmeye çalışılıyor.
Madde bağımlılarının rehabilitasyonu için planlanan Amatem binası 20 yıldır konuşuluyor yapılmadı. Temelleri atıldı ve çürümeye bırakıldı. Madde bağımlıları ile diğer psikiyatrik hastalar şu anda Barış Ruh ve Sinir hastalıkları hastanesinde aynı alanda tedavi görüyor.
“Mehmetçik ve Yeni Erenköy birimleri personel eksikliğinden hizmet veremez hale geldi”
Ruh sağlığı ve madde bağımlılığı ile ilgili hizmet vermesi gereken tek kurum Sağlık Bakanlığı değildir. Sağlık Bakanlığı, Sosyal Hizmetler Dairesi, Eğitim Bakanlığı, uyuşturucu ile mücadele komisyonu hep birlikte bütünlüklü olarak çalışmalıdır.
Ancak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Hizmetler Dairesi’ne üvey evlat muamelesi yapıyor. Bakan, Türkiye Cumhuriyeti ile protokol imzalayarak personelin bile oradan gönderilmesini bekliyor.
Sosyal Hizmetler Dairesi şiddet mağdurlarından, cinsel taciz mağdurlarına, yaşlı bakım evlerinden velayet ve boşanma davalarına kadar çok geniş bir yelpazede hizmet vermesi gereken çok önemli bir kurumdur.
Sosyal Hizmetler Dairesi’ne kasım ayından beri müdürün resmen atanmamış olması, hükümetin sosyal hizmetlere verdiği önemin göstergesidir. Ciddi personel eksiklikleri olan dairenin Mehmetçik ve Yeni Erenköy birimleri personel eksikliğinden hizmet veremez hale geldi. Böyle önemli bir dairenin bu kadar ihmal edilmesi kabul edilemez”
“Çocuk İzleme Merkezi Yasası hayata geçirilmeyi bekliyor”
Rogers’ın açıklamasında değindiği bir diğer başlık ise UBP milletvekilinin öneri olarak sunduğu ancak yıllardır gündemde bekleyen çocuk izleme merkezi yasası.
“Bu yasa geçmediği için bu ülkede çocuk hakları ihlal ediliyor. Cinsel tacize uğrayan çocuklar, tacizcisi ile aynı mahkeme odasında aylarca sorgulanıyor, travma üzerine travma yaşıyor” ifadesini kullanan Rogers, konuya şu sözlerle devam etti:
“Komite başkanı olduğum dönemde Çocuk İzleme Merkezi Yasa tasarısı gündeme alınmış, yıllardır süren Sağlık Bakanlığı mı yürütecek Çalışma Bakanlığı mı yürütecek tartışması ile sonunda sosyal hizmetlerin yürütmesine karar verilmişti.
Sosyal Hizmetler Dairesi’nde bir uzman ekip kurularak yasa üzerinde çalışıldı, ancak meclise gönderilmedi. Bu tasarı şubat ayında bir vekil tarafından tekrardan meclise sunuldu, ama gündeme alınmadı. Hükümetin öncelikleri halkın öncelikleri değil. Meclis, hükümetin öncelik yaptığı ve bu topluma faydası olmayan gündemleri ve yasaları tartışmak zorunda bırakılıyor”