Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Sadece kamu malları doğru kullanılsın, bu memleketin bütçesine yakın bir bütçe daha çıkar” ifadelerini kullandı
Erhürman: Tam gün eğitime geçmek zorundayız
Hakikat Web TV’de Güven Arıklı’nın sorularını yanıtlayan Erhürman, kamu okullarında tam gün eğitime geçilmesinin bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Meclis’in, siyasette çok önemli bir mücadele alanı olduğunun altını çizen Erhürman, önümüzdeki ara seçimlerde meselenin isim olmadığına dikkat çekti ve “Bu zihniyete dur diyecek miyiz? Erken seçime taşıyacak mıyız? Bu ara seçim adeta referandumdur” ifadelerini kullandı.
Artık bu memlekette siyasette ve yönetimde çok farklı bir vizyona ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Erhürman, “Yumurta kapıya dayanınca” bulunabilecek çözümlerin sınırlı olduğuna dikkat çekti ve planlamanın önemine işaret etti.
Hükümet dönemlerinde dövizin bir gecede yüzde 80 oranında “patladığını” vurgulayan Erhürman, söz konusu dönemde bütün özel okulları çağırdıklarını ve saatler süren toplantılar yaptıklarını ifade etti. “Tam gün eğitime geçmek zorundayız” diyen Erhürman, tam gün eğitime geçilmedikçe, krizlere dayanıklı olunamayacağını belirtti. Kamu okullarında tam gün eğitimin, döviz krizi olmasa da yaşanan fırsat eşitsizliğini çözeceğini kaydeden Erhürman, “Kamu okullarındaki çocuklar 12.30’da, özel okullardaki çocuklar 16.00’da okullarından çıkıyor. Bu fırsat eşitsizliğidir” ifadelerini kullandı.
“Eğitim ve sağlık dünyanın her yerinde kamu hizmetidir”
Tam gün eğitimi planlayıp hızla geçmenin önemine işaret eden Erhürman, döviz meselesinin de artık ciddiye alınması gerektiğini belirtti. Stabil bir para birimine endeksli muhasebe sistemine geçiş hakkında da konuşan Tufan Erhürman, “Nasıl ki giderlerimiz dövize bağlı olarak artıyor, gelirlerimiz de artsın ki önümüzü görebilelim” diye konuştu. 5 yıllık ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma planının belirlenmesi gerektiğine dikkat çeken Erhürman, söz konusu planın Meclis’ten de geçmesi gerektiğini söyledi.
Eğitim ve sağlığın dünyanın her yerinde kamu hizmeti olduğuna vurgu yapan Erhürman, kamu hizmetinin asli sahibinin devlet olduğunu ifade etti. “Bu hizmetlerin özel kişiler tarafından da görünüyor olması, devletin devreden çıktığı anlamına gelmez” diye konuşan Erhürman, devletin kamu hizmetlerinde yakın denetimle yükümlü olduğunun altını çizdi.
“Meclis siyasette çok önemli bir mücadele alanıdır”
Uluslararası anlaşmalarla ilgili de konuşan Erhürman, söz konusu anlaşmaların imzalanmadan önce ilgili paydaşlarla istişare edilmesinin önemine işaret etti.
Tufan Erhürman, “İddia ediyorum; bu memlekette sadece kamu malları doğru kullanılsın, bu memleketin bütçesine yakın bir bütçe daha çıkar” ifadelerini kullandı. 2019’dan beri memleketin halinin ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde neler yaşlandığının ortada olduğuna vurgu yapan Erhürman, “Şu anda aday göstereceklerin arasında, ‘bu seçim anlamsızdır’ diyenler de var. Bizden önce adaylar çıkmaya başladı. Bize 18 milletvekili olarak meclisten çekilin diyenlerin arasından, 1 milletvekili için Meclis’e girmeye uğraşanlar var. Evet doğrudur, Meclis siyasette çok önemli bir mücadele alanıdır” dedi.
Karşılarındaki zihniyeti “sürüklene sürüklene” erken seçime götürmek için sandıkta halkın vereceği mesajın çok önemli olduğuna dikkat çeken Erhürman, önümüzdeki ara seçimlerde meselenin isim olmadığını vurguladı ve “Bu zihniyete dur diyecek miyiz? Erken seçime taşıyacak mıyız? Bu ara seçim adeta referandumdur” ifadelerini kullandı.